Geçtiğimiz hafta sonu Bartın’daydım, oğlum ve gelinimle hasret giderdik, torunlarımızı da bağrımıza bastık.

Amasra’ya geçtik tabii ki, balığımızı yedik; mezgit barbun vs. yoktu, istavrite gömüldük… Ve şunun farkına vardık; Amasra turizm olayında aşmış, bu sektörden gelen para Karadeniz’e kıyısı olan birçok ilden daha çok…

Amasra’da neredeyse her iki üç dükkandan biri gıda sektörü kapsamında hizmet veriyor ve yaz kış fark etmiyor sürekli ful basıyor bu işyerleri…

Lokantası da, kafesi de, turistik eşya satıcısı da, hatta ilçe meydanına kendilerine gösterilen yerde reçel, turşu, meyve vs. satan köylü kadınlar bile parayı kırıyor…

Tüm restoranlarda alkol var, canı isteyen çekiyor kafayı, içki ruhsatı sorun değil burada, yerli yabancı turistin kucak dolusu para bıraktığı yerde ruhsat soranı topa koyar atarlar…

Her yer tertemiz, pırıl pırıl, ister inanın ister inanmayın sokak hayvanları bile kedisi de köpeği de bakımlı…

Kıraathanelerdeki vatandaşların konuşmaları da akıllı ve kültürel düzeyi yüksek.

Ve sokaklarda öyle dilenci yok, köçek yok, darbukacı yok, dümbelekçi yok… Sahilde gençten biri vardı, üniversiteliymiş, gitar çalıyordu, pardon gitarı döktürüyordu…

Bartın da öyle!

Kent merkezi kafe ve restoranlar cenneti, bunun yanında müşteriye hizmet etmeyi bilen güler yüzlü sahiplerinin çalıştırdığı çeşitli alışveriş dükkanları, bizdeki gibi satın almazsan arkadan saydırmıyorlar… Çıraklar bile sanki eğitimden geçmişler gibi nazik ve kibarlar.

Ve her yer park!

Otopark değil, insanların oturup nefes alabildiği park…

Boş bulunan yere park yapılmış, öyle imar değişikliği yapılıp 10 kat, 15 kat ruhsat verilmemiş. Bartın mahalle mahalle düzenli bir yapılaşma evresi geçiriyor. 3 kat mı imarı, 3 kat yapacaksın; 4 katsa 4 kat… Bütün bir semt böyle, en ufak bir çıkma, kaçak kat yok… Düzen var düzen…

Bartın Zonguldak’ı sollamış, bizim burası ise 1 ileri 3 geri yapmış… Kaçak yapıların cenneti Zonguldak. Kent merkezinde bile 7 kat binasının üstüne 2 kat kaçak çıkan var. Mahalleler tam bir felaket. Adam girişi 5 kattan vermiş, 7 kat ilave etmiş, al sana 12 kat bina, sonra bir de çatı katı, olmuş 13…

Rezalet!

Turist gelecek diyelim, restoran açacaksın di mi; içki ruhsatı da alacaksın tabii ki, nah alırsın… Zonguldak burası, başkasına yedirmezler…

Biz valilik binasının duvarındaki Atatürk posterinin altına bizimle hiç alakası olmayan porsuk ağacı resmi asmış ve ağacın ismini de öyle bir ayarlayıp Atatürk’ün altına monte etmiş bir kentiz…

Biz Ulucami’den İnönü parkı karşısına hoparlör çekip buradaki İnönü ve Atatürk heykellerine günde 5 vakit ezan sesi duyurmayı başarmış bir kentiz…

Biz bir zamanlar 450 vekilli parlamentoya 11 vekil göndermekten gurur duyarken şimdi 600 vekilli meclise 5 vekil, gelecek seçimde de belki 4 vekil gönderecek olan bir kentiz…

Biz Türkiye’deki iller içinde 1 ileri, 3 geri gitmeyi başarmış ilk ve tek kentiz…

Yalan mı?