97 Yaşındayız!

Abone Ol

Mustafa Kemal Atatürk önderi olduğu Cumhuriyetin, Onuncu Yıl Kutlamalarında yaptığı konuşmada 10. Yıl Nutkunda 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını en büyük bayram olarak ilan etmiştir.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 97. yılında pandemi kuralları çerçevesinde de olsa valilik binası önünde coşkuyla kutlandı.

Akşam saatlerinde gemilersiren sesleriyle şehri inletirken, atılan havai fişekler ile gökyüzü renklendi.

İşte o an aklıma 29 Ekim 1933 Cumhuriyetimizin onuncu yıl kutlaması geliyor.

Coşkulu bir kalabalık Onuncu Yıl Marşı ile Atatürk'ün önünden coşkuyla geçiyordu.

Yer gök inliyordu.

‘‘Çıktık açık alınla on yılda her savaştan

On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan

Başta bütün dünyanın saydığı başkumandan

Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan

Türk'üz, cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi

Türk'e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri...’’

29 Ekim 1933 Türk Milleti Cumhuriyet’in Onuncu Yılını kutluyor Ankara Hipodromu'nda.

O gün Mustafa Kemal Atatürk’te Onuncu Yıl Nutku’nu orada dalgalanan kalabalığa okuyordu.

★★★

“….Türk Milleti!

Kurtuluş Savaşına başladığımızın 15'inci yılındayız. Bugün Cumhuriyet’imizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır.

Kutlu olsun!

Bu anda büyük Türk milletinin bir ferdi olarak bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.

Yurttaşlarım!

Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir.

Bundaki muvaffakiyeti Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak azimle yürümesine borçluyuz.

Fakat yaptıklarımızı asla yeterli görmeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Milli kültürümüzü çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.

Bunun için, bizce zaman ölçüsü geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın hız ve hareket kavramına göre düşünülmelidir. Geçen zamana oranla daha çok çalışacağız. Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.

Çünkü Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü Türk milletinin yürümekte olduğu ilerleme ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.

Şunu da ehemmiyetle belirtmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, tabii zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek, milli ülkümüzdür.

Türk milletine çok yaraşan bu ülkü, onu, bütün insanlığa hakiki huzurun temini yolunda, kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta muvaffak kılacaktır.

Büyük Türk milleti!

Onbeş yıldan beri giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vaat eden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım.

Bugün aynı inanç ve katiyetle söylüyorum ki, milli ülküye tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır.

Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.

Türk Milleti!

Sonsuzluğa akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.

Ne mutlu Türk'üm diyene!’’

★★★

Aradan 87 yıl geçmiş olmasına karşın, bugün bile Atatürk'ün sesinden dinlerken- tüylerimiz diken diken oluyor.

Cumhuriyete giden yolda çok şehitler verilip çok savaşlar kazanılarak bu özgürlük kazanıldı. Onlar bu uğurda canlarını feda edip, kendi özgürlüklerini hiçe sayıp savaşırken bizlere mutlu, huzurlu, güvenli ve özgür bir ülke miras bırakmışlardır.

Cumhuriyet bizim için en büyük mirastır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük çabalarıyla kurduğu Cumhuriyet 95.’inci yılına girdi.

Yazımı Atamızın 29 Ekim 1923’te yaktığı bağımsızlık meşalesinin sonsuza kadar sürmesi temennisi ile bitiriyorum.

Sevgiyle kalın!