ABD’nin Türkiye’ye karşı hasmane yaklaşımı ve olabilecek sonuçları

Abone Ol

Geçmişten günümüze kadar Türkiye-ABD ilişkilerini kronolojik bir yapı içinde incelediğimizde;1783‟te bağımsız bir devlet olarak ortaya çıkan ABD kısa sürede kendine özgü yapısını oluşturmuştur. Uluslararası ticarî faaliyetlere öncelik veren ABD‟nin ticarî faaliyet alanlarından biride Akdeniz bölgesidir.ABD gemileri o dönemde ticaret yapmak için Akdeniz‟e girmek zorundaydı.Nitekim bölgede söz sahibi olan da Osmanlı Devleti ABD‟yide o dönemde resmi olarak tanımıyordu.Akdeniz‟de; Cezayirli gemicilerin izinsiz dolaşan iki Amerikan gemisine el koyması ABD‟nin adımlarını çabuk atmasına neden olmuştur. Amerikan hükûmeti 1795 senesinde Cezayir, 1796‟da Trablus ve 1797‟de Tunus ile antlaşma imzalamıştır. Antlaşma çerçevesinde Birleşik Devletler sadece Cezayir‟e yılda 12.000 altın veya eş değerde askerî mühimmat olmak üzere yirmi yıl (1795-1815) boyunca yıllarca sürekli vergi ödemiştir.1799 yılında ABD Başkanı John Adams, Portekiz‟deki Amerikan elçisi William L. Smith başkanlığındaki bir heyeti Osmanlı Devleti ile bir dostluk ve ticaret antlaşması yapması için görevlendirmiştir. Ancak Fransızlar ve İngilizler ile yapılan savaşlar nedeniyle Başkan Adams‟ın isteği gerçekleşememiştir. Daha sonra 1820, 1823 ve 1828‟de yapılan girişimler de çeşitli nedenlerle sonuçsuz kalmıştır.

* * *

Mamafih Türkiye-ABD ilişkileri açısından asıl gerginlik noktası da Amerikan Hükûmeti, Osmanlı Devleti‟nin zor durumda kalması ve istediği imtiyazları koparmak için “Ermeni haklarını savunmaya” başlamasıyla oluşmuştur.Bu arada 24 Nisan 1877 - 3 Mart 1878 tarihleri arasında gerçekleşen93 Harbiyle alınan ağır bir yenilgiyi izleyen dönemde Osmanlı Devletine yönelik dış baskılar artmıştır. Bu dönemde ABD‟de 1895‟te, Amerikan Senatosu tarafından Ermeniler lehinde Osmanlı Devleti aleyhinde karar alınmıştır. Osmanlı Devleti, kararın sebebini dinî nedenler çerçevesinde değerlendirerek haçlı zihniyetinin yansımaları olarak görmüştür. Osmanlı-ABD ilişkilerinde oluşan derin bir çatlakla da 20 Nisan 1917 Osmanlı devletinin ABD ile diplomatik ilişkileri bir anda kesi lereksonlanmıştır.Bu tarihten sonra da 27 Ekim 1922 Türkiye ile yapılacak barışın (Lozan) Amerika'yı ilgilendiren kısımlarını yansıtan muhtıra, ABD tarafından İngiliz, Fransız ve İtalyan hükümetlerine sunulmasıyla bir başka yöne evrilmiştir.6 Ağustos 1923: Lozan Anlaşması'nın akabinde Türkiye ile ABD arasında imzalanan Genel Anlaşma(General Treaty)18 Ocak 1927 tarihinde Amerikan Senato su anlaşmayı onaylamayı reddederek ABD’nin gerçek yüzünü göster meşine de vesile olmuştur.

* * *

Aslında Türkiye-ABD arasındaki oluşan gerginliklerin tarihsel kronolojisi kapsamlı bir şekilde incelendiğinde;bu ilişkiler daha ziyade inişli-çıkışlı olmakla birlikte,5 Haziran 1964yılı itibarıyla 1963-1964 Kıbrıs bunalımı sırasında o dönemin ABD Başkanı Johnson Başbakan İnönü'ye uyarıcı nitelikte bir mektup göndermesiyle başlayan süreç 5 Şubat 1975tarihinde Türkiye'nin NATO (Amerikan) silahlarını kullanarak Kıbrıs'a müdahalesi ve askerini çekmemesi gerekçesiyle ABD Kongresi silah ambargosu kararıyla farklı bir istikamete yönelmiş;25 Temmuz 1975’te ABD'nin silah ambargosu kararı üzerine Türk hükümeti ortak savunma tesislerine ilişkin 1969 Türk-Amerikan anlaşmasına son verir ken bu meyanda İncirlik Üssü dışındaki (NATO göreviyle) üs ve tesislerin çalışmalarını durdurmasıyla karşı cevabını da almış bulunmaktadır. Bilahare ABD’nin bu kabil Türkiye düşmanlığı 10-11 Ocak 1992tarihinde"Çekiç Güç PKK'ya yardım yapıyor" iddialarının gündeme gelmesiyle de (Çekiç Güç uçaklarının Bisi Yaylası'na yardım malzemesi attığına dair haberin basında yer almasıyla) gerginlik uç noktalara kadar gelmişti.