Alevi KültürDernekleri Zonguldak Şubesinin düzenlemiş olduğu geleneksel Aşure dağıtım etkinliğine katıldık.
Çoluk çocuk…
Sıcak bir Ağustos gününün insanı bezdiren etkisi, insanların birbirlerine sıcaktan da öte çok sıcak yaklaşmaları ve birbirlerini kucaklamaları görüntülerinin yanında çok ama çok hafif kaldı…
Kardeşlik buydu…
İnsan sevgisi buydu…
Sade insan sevgisi değil, günün en önemli konuşmacısı Alevi Dedesi Sefa Öztürk’ün söz ettiği hayvan sevgisi ve doğa sevgisi de konuşmanın satırbaşları arasındaydı…
Günün anlamıyla bütünlük oluşturan konuşmalardan başka özgün müzik tarzında sunulan mini konser de katılımcıların takdir ettiği etkinliğin öteki boyutuydu.
Ve sunulan aşure çorbası ise her türlü takdirin de ötesinde büyük bir özveriyle hazırlanmış ve konuklara servis edilmiş sanki bir sevgi çorbasıydı!
Evet;
Aşure kazanımızdan bize yansıyanlar dilimizin döndüğü kadarı ile böyleydi. Çok büyük bir katılım vardı. Ben insanları hiç ama hiç böylesine birbirlerine sımsıkı sarılmış durumda görmedim, duymadım da… Bunda gittikçe derinleşen ve bu ülkede yaşayan insanları tümüyle sarsan bir ekonomik krizin önlenememesi ve yine gittikçe yaygınlaşan sarıklı sakallı bir yobaz baskısının bizleri nerelere sürükleyebileceğinin endişesi de vardı.
Günümüzün gittikçe karanlığa itilen ve arap kültürünün kendilerine din gibiymiş gibi lanse edildiği kadınların yerine o gün o salonlarda Türk kadınının aydınlık yüzü yer aldı. Modern ve şık giyimli kadınlar kızlar, çağdaş Türkiye’nin özlenen tarzı ve giyimiyle onlara eşlik eden erkekler; işte bizlerin de istediği ve beklediği görüntü buydu…
Gönül isterdi ki bu görüntüye Valilik düzeyinde protokol da dahil olsun,
Gönül isterdi ki Diyanet de orada bulunsun, ama yoktular, ben göremedim, eğer gelmişler de ben farkına varmamışsam özür de dilerim. Şimdi bunlardan biri çıkıp da bana “davetiye göndermediler gelmedik” derse çok ayıp olur, sen devletsin, bilmen gerekir…
Aşure gününe katılan Zonguldak Belediye Başkan Vekili Adil Bahadır, AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan, CHP İl Başkan Yardımcısı Selim Cansızoğlu, Sol Parti İl Başkanı İsmail Yıldız, ZGC Başkanı Derya Akbıyık ve diğer dernek ve cemiyet başkanlarını da gereken sevgi ve saygıyla karşılandılar.
Alevi Kültür Dernekleri Zonguldak Şubesi Başkan ve Yönetim kurulunu da böylesine başarılı bir organizasyona imza attıkları için tebrik ederim…
Şimdi diyecekler ki “ fazla yıkadın yağladın Sermet, hiç mi hoşa gitmeyen bir görüntü yoktu?”
Vardı!
Ontemmuz Muhtarı Şevket Can’ın salonda bazı masalara oturup gelen konukları “buranın sahibi var” diyerek terslemesi o güzel ortama hiç ama hiç yakışmadı. Teşrifatçı gibi ortalarda gezinen muhtarın bir de elinde 100’lük, 200’lük banknotlarla “pamuk eller cebe” gibilerden masa masa gezmesi de konuklarca hoş karşılanmadı. “Biz bağışı zaten severek yapacağız, muhtarın böyle ortalıklarda gezinmesine gerek yok” şeklinde konuklar da eleştirilerini dile getirdiler. Bağış için zaten yerleştirilmiş bir kutu vardı, canı isteyen de bağışını yapardı, muhtar durumdan vazife mi çıkarıyordu? Konuştuğum bazı arkadaşlar ise muhtarın kendisine böyle bir talimat verilmediğini, bireysel olarak masaları dolaştığını belirttiler.
Her neyse;
“Olur böyle şeyler, çıkar böyle birileri…” diyelim, aşure kazanından çıkanlar bu günlük bu kadarla bitirelim ve bir dahaki büyük buluşma için bizler gün saymaya dev am edelim…
BEŞİKTAŞ BEŞ: 5
GS ESKİ TÜRKÇE BEŞ: 0
Öyle fazla bir futbol düşkünü değilim, daha çok sporun futbol topundan küçük boyutlardaki toplarla oynananlarını severim (Tenis, masa tenisi gibi) ama hafta sonu çoluk çocuk Beşiktaş maçını izledik.
O neydi o?
Peş peşe 5 gol de atılır mıydı?
Ya da yenir miydi?
İnsan rüyasında görse inanmazdı ama oldu işte, Beşiktaş 5 çaktı…
Vay anasını sayın seyirciler!
Galatasaray yıkılmışmış, boş veeeer; Sosyal medya bile yıkıldı…
Ertesi günü sokaklarda durumun yorumunu yapacak, rezalet üstünde konuşacak Galatasaraylı aradık ama yoktu,
Ajda’nın dediği gibi; “Fakat ne yazık ki sokak boştu…”