Zonguldak ve ülkemizin önemli bir kısmı kış ayını yaşadı.
Tam bir ay önce kar esareti.
Ve bugün aynı kar esareti devam ediyor.
Her yer bembeyaz.
Kar bitmiyor.
Çoklukla yağıyor.
Doğal afet oluyor.
Her yerde sorun var.
Direkler yıkılıyor.
Ağaçlar yıkılıyor.
Elektrik yok.
Su yok.
Yollar kapalı.
Yetkililer.
İlgililer.
Üstünde doğal afet.
Yetersiz kalıyor.
Çaresiz kalıyor.
Halk isyanda.
Bıkkın.
Zaten korona virüs herkesi canından bıktırdı.
Bezdirdi.
Bir türlü normale dönemedik.
Ve bugün son bir aydır.
Ocak ayı.
Şubat ayı.
Yoğun kar yağışı.
Devam ediyor.
Kuraklık için tehlike işaretlerini yeni yılda söylemiştik.
İfade etmiştik.
Ama o zaman bu kadar kar yağmamıştı.
Barajlar boştu.
Üç ay yetecek su vardı.
İstanbul tehlike işaretlerini veriyordu.
Ankara susuz kalma tehlikesi ile karşı karşıyaydı.
Zonguldak için aynı durum ve konum belliydi.
Su tehlikesi had safhadaydı.
Her ne kadar yetkililer.
İlgililer.
Durumu gizlese de.
Tehlike yok dese de .
Durum hiç de öyle değildi.
Ve
Peş peşe bir ay ile yağan yoğun kar.
Tüm bu bölgelerin susuzluğuna çare oldu.
Bu yazı kurak geçirmeyeceğiz.
Bol kar.
Barajları doldurdu.
Tehlike seviyesinden.
Hemen üst seviyeye çıktık.
Normale döndük.
Evet son bir aydır.
Zonguldak.
Bölgemiz.
Marmara.
Trakya.
İç Anadolu.
Yoğun kar ile karşı karşıya.
Kar esareti.
Aynı zamanda barajların da susuzluğuna çare oldu
Evet bir taraftan çok zorluklar çektik.
Kar esareti yaşadık.
Hatta isyan ettik.
Ama bir yandan susuzluğumuz sona erdi.
Bu yaz artık susuz kalmayacağız.
Bu yönden düşününce mutlu olmalıyız.
Kar yağması kuraklık adına normale dönme adımı oldu.
İyi oldu.
Daha önümüzde Mart ayı var.
Nisan yağmurları var.
Varda var.
Barajlarımız dolacaktır.
Topraklarımızın susuzluğu giderilecektir.
Onun için Zonguldak ve ülkemiz dört mevsimi yaşıyor.
Dört mevsimi yaşamak da çok güzel.
Bu kadar iklim bozukluklarına rağmen.
Hava şartlarını çok değişken olmasına rağmen:
Seller ve doğal afetler yaşamamıza rağmen.
Kuraklığımızın da giderilmesi.
Bizlere ve yerel yönetimlere bir mutluluk vesilesi oldu.
Yoksa susuzluk bir çok yerel yöneticinin başını yiyor.
Geçmişte bunun canlı örneklerini çok ama çok gördük.
