Genel

Başarılı Yazar Kasım Hocalar Merak Edilenleri Cevapladı...

1-) Kasım Bey davetimizi kırmayıp röportaj yapmayı kabul ettiniz, hoş geldiniz. Öncelikle okurlarımıza kendinizden bahseder misiniz ?

Abone Ol

Ben Kasım Hocalar, 1987 yılında Kütahya'da doğdum. Eğitim hayatımın tamamını Kütahya’da geçirdim; ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite eğitimimi bu güzel şehirde tamamladım. Yugoslav göçmeni bir ailenin en küçük çocuğuyum. Meslek olarak Mekatronik Mühendisiyim ve yazılım ile otomasyon sistemleri üzerine faaliyet gösteren bir şirketim var. Hem teknik alanlardaki projelerle ilgileniyorum hem de sanata olan ilgimi sürdürüyorum. Edebiyat alanında iki kitabım bulunuyor ve ayrıca bir sinema filmi projemi de hayata geçirdim.

2-) Yazma süreciniz nasıl başladı?

Yazma sürecim, aslında kendimi ifade etme ihtiyacıyla başladı. Teknik ve mühendislik dünyası, sorunları çözmeye ve sistemler kurmaya odaklansa da, insanın iç dünyası ve duyguları üzerine düşünmek de beni her zaman cezbetmiştir. Üniversite yıllarımda okuduğum kitaplar ve edebiyatla olan temasım, yazmaya başlama arzusunu tetikledi. İlk başta sadece kendim için küçük hikayeler yazıyordum. Daha sonra bu hikayelerin geliştiğini, derinleştiğini ve bir kitaba dönüşebileceğini fark ettim. Yazmak, benim için bir terapi gibiydi, hem kendimi keşfetme hem de düşüncelerimi başkalarına aktarma süreci. İlk kitabımı yazmak uzun ve zorlu bir yoldu, ama bitirdiğimde hissettiğim tatmin duygusu beni daha fazla yazmaya teşvik etti.

3-) Yazarken neler hissediyorsunuz, size ilham olan şeyler neler, Türk edebiyatında idol olarak gördüğünüz yazarlar var mı ?

Yazarken genellikle derin bir içsel yolculuğa çıktığımı hissediyorum. Kelimeler aracılığıyla kendi düşüncelerimi ve duygularımı keşfetmek, onları yeniden şekillendirmek ve okura aktarmak oldukça tatmin edici bir deneyim. Yazmak, bazen dış dünyadan bir kopuş, bazen de ona farklı bir bakış açısıyla yeniden bağlanma gibi geliyor. Fikirlerimi kâğıda dökerken hem rahatlama hem de bir sorumluluk hissi taşıyorum; çünkü yazdığım her şey, bir başkasının iç dünyasında yeni bir kapı aralayabilir. İlham kaynağım genellikle insanın iç dünyası, ilişkiler, toplumun karmaşıklığı ve varoluşsal sorgulamalar oluyor. Günlük hayatta karşılaştığım basit olaylar bile bende derin bir etki bırakabiliyor ve bu olaylar yazılarımda farklı metaforlara dönüşebiliyor. Doğadan, müzikten ve hatta teknolojiden bile ilham aldığım oluyor. Yaratıcı süreç, bazen hiç beklemediğim anlarda kendini gösteriyor. Türk edebiyatında idol olarak gördüğüm birkaç yazar var. Mesela, Sabahattin Ali’nin insan ruhunu derinlemesine analiz edişi ve toplumsal olaylara bakışı beni çok etkiliyor. Ahmet Hamdi Tanpınar, zaman kavramına getirdiği felsefi yorumlarla ve dilin zarafetiyle büyük bir ilham kaynağı. Ayrıca Oğuz Atay, ironiyi ve trajikomik bakış açısını ustalıkla kullanarak insanın iç çatışmalarını muazzam bir şekilde ele alıyor. Bu yazarlar, hem dil hem de düşünce dünyamı zenginleştiriyor ve yazma sürecimde bana yol gösteriyor.

4-) Yazmış olduğunuz kitapların türü ve konusu nedir, içeriğinden bahseder misiniz?

İlk kitabım olan "Soygun", polisiye türünde bir roman. Bu kitapta, zekice planlanmış bir soygunun arkasındaki olaylar zincirini ve karakterlerin karmaşık ilişkilerini ele alıyorum. Hikâye, bir yandan suç ve adalet arasındaki ince çizgiyi sorgularken, diğer yandan karakterlerin kişisel çatışmalarına ve içsel yolculuklarına odaklanıyor. Olay örgüsü sürükleyici ve okuyucuyu sürekli olarak şaşırtmayı amaçlayan bir yapıya sahip. İkinci kitabım ise "Modern Dünyanın Kişisel Defteri", kişisel gelişim alanında. Bu kitapta modern hayatın getirdiği zorluklar karşısında bireylerin kendi potansiyellerini keşfetmelerini ve daha anlamlı bir yaşam sürmeleri için neler yapabileceklerini anlatıyorum. Kitap, kişisel deneyimlerden yola çıkarak, okuyucuların kendi hayatlarına dair farkındalık kazanmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Hem zihinsel hem de duygusal gelişimi ele alan pratik öneriler ve düşünce egzersizleriyle okuyucuları desteklemeye çalışıyorum.

5-) Şu an çıkarmayı planladığınız başka bir kitap projeniz var mı, sizi okuyanlara spoiller vermek ister misiniz ?

Evet, şu an üzerinde çalıştığım iki yeni kitap projem var. İlki, trajik bir aşk romanı. Bu romanda, duyguların derinliği ve aşkın en saf haliyle ortaya çıkışı, ancak hayatta her şeyin her zaman mutlu sonla bitmediğini vurgulayan bir hikâye olacak. Karakterlerin iç dünyalarına odaklanarak, aşkın insan ruhunda nasıl izler bıraktığını anlatmayı hedefliyorum. Şu an fazla detay vermek istemem ama bu hikaye, okuyucuların duygusal anlamda çok etkileneceği bir eser olacak. İkinci proje ise, "Soygun" kitabımın devamı. İlk kitaptaki olayların bir kısmı çözülse de, bazı gizemler ve karakterlerin geçmişiyle ilgili merak edilenler devam edecek. Bu kitapta, daha büyük bir suç örgütünün ortaya çıkışı ve karakterlerin bu örgütle olan hesaplaşması üzerine odaklanacağım. Okuyucular, yine bolca sürpriz ve gerilim dolu anlarla karşılaşacaklar.

6-) Son olarak Türk gençlerine ve kitap tutkunu okurlara söylemek istediğiniz bir şey var mı ?

Türk gençlerine ve kitap tutkunu okurlara söylemek istediğim en önemli şey, her zaman merak duygusunu canlı tutmaları ve kendilerini sürekli geliştirmeye devam etmeleridir. Kitaplar, hem hayal gücümüzü genişleten hem de dünyayı daha derinlemesine anlamamızı sağlayan önemli birer araç. Özellikle gençlere, sadece okumakla kalmayıp sorgulamalarını ve kendi düşüncelerini yaratmalarını tavsiye ediyorum. Bir kitap okurken, o kitabın size katabileceği şeyleri keşfetmeye çalışın ve öğrendiklerinizi hayatınıza uygulayın. Yazmak ya da başka bir alanda üretmek isteyen gençlere de cesur olmalarını öneriyorum. Başlamak her zaman zordur, ama inançla ve sabırla devam ederseniz, kendi hikayenizi oluşturabilirsiniz. Unutmayın, her insanın paylaşmaya değer bir hikayesi vardır