Zonguldak’ta 32 yıllık bayan kuaförü Nazmiye Civan, hem pandemi hem de artan maliyetlerin işlerde düşüşe neden olduğunu söyleyen Civan;
”Pandemiden dolayı işlerimizin bayağı bir düşüş oldu. Bütün ümidimiz bu yaz sezonunu yaz sezonunda da hızlı bir giriş yaptık. Ama ücretliler Aşırı derecede yüksek ama bizim aldığımız bütün her şey dolar endeksine bağlı olduğu için bunun sadece kuaförü değil, işte gelinlikçisi var, düğün salonu var, ayakkabıcısı var, kuyumcusu var, işte birçok alanda insanlar ev düzlükleri için insanlara en sonunda kuaföre geldikleri için artık güçleri kalmıyor. Çünkü duydukları rakamlar karşısında şoka giriyor insanlar. bize geldiğinde de bizdeki maliyetler çok yüksek geliyor onlara. Birçok işte kuaförün yapması gereken şeyi basite indirgiyorlar. İşte diyor ki e ben sadece maşa yaptıracağım, maşa yaptıracaksın ama işte suyun tonu otuz lira, elektriğin kilosu yüz otuz yedi lira, dükkan kiraları dörde katladı maliyetler yükselince biz de geçen yıla nazaran birazcık bir tık da olsa zam yaptık, yapmak zorunda kaldık bize. İnsanlar gerçekten zor durumda olabilir ama biz de zor Ddurumdayız. Elimden geldiğince ben kendi adıma yapmamaya çalıştım.
İNSANLAR BİZİM YAPTIĞIMIZ İŞİ BASİT GÖRÜYOR
Ama gerçekten genel anlamda kuaförler çok çok zor durumda. Çünkü insanlar bizim yaptığımız işi küçümsüyor yada basit görüyor. Yani ne yapıyorsunuz gibi düşünüyor ama bugün bir Düğün salonuna verdiği bir parayla işte bir gelinliğe verdiği parayla bir tane ayakkabıya bin lira veriyor bize gelince mecburen kısmak istiyor. Yani bizim yaptığımız işi biraz daha basit buluyor. Yani ne yapıyor? Hiçbir şey yapmıyor diye düşünüp bizden kısmaya çalışıyor. O da tabii ki yani benim en azından benim kendi meslek dalımdaki arkadaşlarım bence biraz üzüyor. Bizi küçümsemesinler istiyorum. Sonuçta biz de evimize ekmek getiriyoruz. Elektrik ödüyoruz, su ödüyoruz. Işte yani suyuna varana kadar her şeye zam gelmiş bu ülkede pahalılığın çok fazla olduğu bir ülkede. Tabii ki biz de kendimizle ayakta durabilmek için bir şekilde fiyatlarımıza yansıtmak zorunda kalıyoruz yani.
GELECEĞİN ARANAN MESLEKLERİNDEN OLACAK
1992'de ilk dükkanımı açtım çok büyük bir sıkıntı yaşıyorum çünkü şu an tek çalışıyorum eleman bulamıyoruz, bulduğumuz elemanlarda kendilerini kuaför ilan ediyorlar işte kuaför olduklarını zannediyorlar boya süremeyen, röfle yapamayan, perma saramayan, saç kesmeyen biri kuaför olur mu? onu bilemiyorum elemanda ciddi anlamda ben kendi adıma çok büyük bir sıkıntı yaşıyorum. Bütün meslek gruplarında var ama biz kuaförlerde ciddi anlamda bir eleman sıkıntısı yaşıyoruz, eleman yetiştiremiyoruz. Yani herkes tabii ki okusun bütün gençler tabii ki okusun ama okuyan insanlarda görüyoruz. 4 yıllık üniversiteyi okumuş ama evde oturuyor şimdi bellirli bir yaşa geldikten sonra şöyle diyor; ay keşke bende küçükken kuaförlük okusaydım. bir meslek sahibi edinseydim şuanda evde oturmazdım, çalışırdım kuaför en azından olurdum elimde bir mesleğim olurdu diyor. Bizim şuanda ki en büyük zorluğumuz gerçekten elemanın olmaması ciddi anlamda çok ciddi sıkıntımız var bu konuda. Çıraklık eğitimine gidiyorsun oradan da lise mezunu olabiliyorsun aynı zamanda meslek sahibi oluyorsun yani herkes bu ülkede avukat, doktor olacak öğretmen olacak hemşire olacak diye bir şey yok bence meslekte olmalı geleceğin aranan mesleklerinden biri olacak en azından mesleki anlamda da terzilik ölüyor, kuaförlük ölüyor bir çok meslek dalı ölüyor ve gençler hep okumanın peşinde kesinlikle de okumalılar şöyle yapmalılar en azından aileler çocuğunu kuaföre bir terziye bizim gibi meslek gruplarına getirip meslek öğrenmesini en azından daha çabuk bir şekilde hayata atılmasını sağlayabilirler diye düşünüyorum” dedi (Haber: Sertaç ÖZDEMİR)