Emekçi kentinden emekli kentine u dönüşü yaparak geçen Zonguldak, gelmiş geçmiş hükümetlerin ve onların beceriksiz vekillerinin günahını çeken bir kent oldu şimdilerde…

Hiç bir şey yok burada, ne doğru dürüst bir lokanta var, ne oturacak kahvehane ne de gezebileceğiniz bir alan. Alanlar ranta kurban.

Deniz gurubuna karşı oturup bir bira yuvarlayabileceğiniz yerlerin sayısı ya iki, ya üç… Belediyenin yeni yerlere ruhsat vermesine sırf “iş olsun” zihniyetiyle karşı çıkanlar var. Yer bulamadığı için liman arkasında denize karşı elindeki birayı yudumlayanları ihbar edenler bile var. Allahtan ki polis toleranslı. Ya kadınlar? Bir mekandaoturup bir kadeh bir şey içen kadına kıza da kimi geri zekâlılar bir tuhaf gözle bakıyor. “Pavyon kadınına bakar gibi” diyeceğim ama pavyon kadını çalışıp ekmeğini çıkaran bir emekçi, yakışıksız bir benzetmeyle küçük düşürmeyelim…

Her neyse;

“Zonguldak’ta emekli olmak” konumuz;

Burada emekliyseniz, ayvayı yemişsinizdir demektir. Gidecek bir yer yok, gezecek zaten yok, kayalara balık tutmağa gitseniz oltanızı atacak on santimlik boşluk yok, her yer oltacı… N’apsın emekli? Parkta oturuyor sokağa çıktığında, helaya gidecek parası bile yok, kaldı ki çay ocağına gidip çay içsin. Beleş belediye helası olmasa altına yapacak garibim. Kahvelerde lokallerde yancılık da kalktı, kimse kimseye çay may ısmarlamıyor.

Ve şimdi; çarşılara da inemeyecek… Beleş gidiş geliş lağvedildi! Allah razı olsun dolmuşçu biraderlerden, emekliyi çok düşündükleri ve çooook sevdikleri için bunlara 25 lira yerine 20 liralık tarife uyguluyorlar. Dolmuşun ön camına iliştirilen yazıda “65 yaş üstü 20 TL” olarak ilan edilmiş. Normal vatandaş 25 lira. Bu yazıyı gören muzip emekliler şoföre para verirken “al bimoruk” diyerek durumlarını şakayla karışık anlatmaya çalışıyorlar.

Eveeeet;

Belediye yetersiz bütçesi nedeniyle emekliye ulaşımda desteğini çekti, kimileri “Allah razı olsun başkandan,  sağlığımızı düşünüyor, artık yol yürüyüp spor yapma olanağı bulmuş olduk” şeklinde yaklaşıyorlar bu duruma.

Peki ya yarın bir gün beleş işeme filan kaldırılırsa n’olacak? Hela temizliği de zor, personel de kıt, belediye “iyisi mi biz helayı kiraya verelim alan düşünsün” derse n’apcak emekli?

O zaman da yine “Allah razı olsun belediyeden bak prostatımızı da düşünüyor” diyecek mi bu garip emekli takımı?

Haaa; bu arada aklıma hep takılan bir konu var, ülkenin tüm il ve ilçelerinde kent içi ulaşım neden Zonguldak’ın yarı fiyatına?

Neden burada toplu ulaşım araçları ring yapmıyorlar?

Bizi aydınlatırlarsa biz de aynı soruyu soran ve yanıtını merak eden binlerce hemşerimizi aydınlatırız…

Söz emekliden açılmışken, yazımızı da bir emekli fıkrasıyla bitirelim:

Emeklilik işlemleri için uğraşan adam sigortaya şahsen başvurur. Görevli bayan memur yaşını doğrulatmak için bir kimlik belgesi sorunca adam ceplerini arar tarar ve cüzdanını evde unutmuş olduğunu söyler.

Görevli kadın:

- "Gömlek düğmelerinizi açın o zaman" der.

Şaşıran adam bir bir açar düğmeleri ve bembeyaz göğüs kılları ortaya çıkınca görevleri kadın:

- "Tamam bu gördüğüm yeterli" yanıtıyla evrakları onaylar.

Adam şaşkınlık içinde eve gidip emeklilik işlemlerini nasıl hallettiğini eşine anlatır.Eşinden gelen yanıt, bir başka olur:

- “Keşke pantolonunun düğmelerini açsaydın, o zaman bir de maluliyet farkı alırdın…”

: )))))))))

Ne mutlu malul olmayan emeklilere!..