Gündem

Biz; "eşitlik, adalet, demokrasi ve barış istiyoruz!"

Abone Ol

KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası Zonguldak şube başkanı Hayri Anıl Çetin yaptığı açıklamada, “1990 yılından bu yana Kamu Emekçilerinin ekonomik demokratik hakları için mücadele ediyoruz” dedi.

Çetin, Zonguldak Vergi Dairesi önünde KESK’e bağlı sendikaların şube başkanları, BES Yönetim kurulu ve üyelerin katılımı ile birlikte yaptığı açıklamada, “”0 yılı aşan bu dönemde sayısız eylem ve etkinlik yaptık, örgütlenme hakkı talebiyle çıktığımız yolda toplu sözleşme ve grev hakkı için mücadelemizi bugün de sürdürüyoruz” diyerek şunları söyledi:

“12 Eylül askeri darbesi sonrası emekçilerin haklarının gasp edildiği maaş ve ücretlerin baskılandığı dönemlerden, 1994 krizi sonrası uygulanan 5 Nisan kararlarına, 2001 krizinden 2008 küresel ekonomik krizine kadar yaşanan zorlu süreçlerde kamu emekçilerinin yaşadığı mağduriyetlere karşı mücadele etmekten bir gün bile vazgeçmedik.

Mücadele tarihimizde taleplerimizi görmeyen, gereğini yapmayan siyasi partilerin seçim barajlarının altında kaldığı, siyaset sahnesinden silindiklerini de hep birlikte gördük. 20 yıldır tek başına hükmet olan AKP’de benzer bir sona doğru adım adım gidiyor

Mevcut iktidar her yıl olduğu 2022 yılı bütçesini de hazırlarken en iyi ve kapsamlı bir bütçe hazırladığını iddia etmiş; hazırlamış olduğu 1 TRİLYON 728 MİLYAR-TL büyüklüğündeki 2022 bütçesinin bütün toplum kesimlerinin yarasına merhem olacağını iddia etmişti.

2022 yılına girerken asgari ücrete ve kamu emekçilerine yapılan maaş zamlarının satın alma gücü açısından korunması siyasi iktidarın görevidir. Altı ay ya da bir yıl sonra gerçeği yansıtmayan enflasyon rakamları üzerinden verilen farkları zam diye sunmak, Enflasyon tahminlerini tutturamayan, siyasi iktidarın TÜİK eliyle enflasyon rakamlarını maniple etmek,

“Enflasyon yok hayat pahalılığı var” diyerek aklımızla alay etmesi değil, enflasyondan kaynaklı kayıplarımızın bir sonraki ay karşılanması gerekir. Emekçiler olarak bizler de enflasyon korumalı maaş istiyoruz.

Sorunlarımızın nihai çözümünün gerçek bir toplu sözleşme düzeni ve grev hakkımızla ilgili bir yasal düzenleme ile mümkün olacağını biliyoruz. Siyasi iktidarı yaşanan bu olağan dışı süreçte toplu sözleşme masasına çağırıyoruz. Bakan Nebati’nin dediği gibi bu dönemin tek kaybedeni olan dar gelirliler olarak kayıplarımızın karşılanmasını istiyoruz.

Bizi yok sayan siyasi iktidarı bir kez daha uyarıyoruz. Biz eşitlik, adalet, demokrasi ve barış istiyoruz! Biz insanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli bir gelecek istiyoruz” (Şaban YILMAZ)