Zonguldak AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan, belediye meclisinden çıkan taksiciler ile ilgili olan karar değerlendirerek bu kararın taksici esnafı ile vatandaşı karşı karşıya getireceğini söyledi. Çıkan kararın vatandaşın cebinde daha çok para çıkmasına neden olacağını ifade eden Başkan Çağlayan, "Zonguldak Belediye Meclisi'nde şoför esnafıyla ilgili bir karar vardı. Ancak aynı kararda hem dolmuşları hem de taksicileri ilgilendiren iki farklı konuyu birleştirmişler ve tek bir karar içine koymuşlar. Zonguldak Belediye Başkanı, maalesef Zonguldak’ı yönetemediği gibi, kendi meclisini ve meclis üyelerini de yönetemiyor. Bunu burada da, diğer ilçelerde de görüyoruz. Taksicilerle ilgili olarak, vatandaş taksiciyi telefonla çağırdığında, taksimetrenin çağırıldığı noktada açılması yönünde bir düzenleme yapılıyor. Ancak bu, bazı sorunlara yol açabilir. Örneğin, bir taksici en uzak noktada bir yolcuyu bıraktıktan sonra, yeni yolcusunu almak için hareket ettiğinde, taksimetreyi o noktadan başlatmak zorunda kalacak. Bu durumda, normalde 100 liraya gidilecek bir mesafe 500 liraya mal olabilir. Bizim bu konudaki duruşumuz nettir. Meclis üyelerimiz de dün belediye başkanına bunu ifade etti. Bu uygulama, vatandaş ile taksici esnafını karşı karşıya getirir. 

BELEDİYE DEGİL ESNAF KARAR VERSİN 

Başkan Erol ve Kalça'dan ZGC' ye ziyaret Başkan Erol ve Kalça'dan ZGC' ye ziyaret

Taksimetre ile ilgili duruma belediyenin değil taksici esnafının karar vermesi gerektiğini ifade eden Çağlayan, "Taksimetrenin nereden açılacağına belediye değil, taksici karar vermelidir. Bu talep nereden geldi? Belediye Meclisi'ne gelen gündem maddeleri, önce ilgili birimler tarafından değerlendirilip karara bağlanmalıdır. Ancak görüyoruz ki bazı maddeler yeterince çalışılmadan meclise sunuluyor, sonra da geri iade ediliyor. Bazı maddeler ise birkaç farklı konuyu tek bir madde içinde sıkıştırarak sunuluyor. Amaç, A'yı gösterip B’yi fark ettirmeden geçirmek gibi görünüyor. Halk bu yönetim zaafiyetini fark ediyor ve bu durum maalesef meclise de sirayet etmiş durumda. Mecliste, Zonguldak ile ilgili konuşulması gereken meseleler yerine genel konular tartışılıyor. Biz, taksici esnafımız ile vatandaşımızın karşı karşıya gelmesini istemiyoruz. Hem vatandaş kaliteli bir hizmet alsın hem de taksici zarar etmesin. Sonuçta, taksiciler de evlerine ekmek götürmek zorunda. Ancak burada tüm sorumluluk Zonguldak Belediyesi’ne aittir. Şehirdeki taksiler, dolmuşlar, halk otobüsleri, yollar ve otoparklar belediyenin sorumluluğundadır. Fakat belediye yönetimi, "Emniyet baksın, valilik baksın, Ahmet baksın, Mehmet baksın" gibi yaklaşımlar sergiliyor. Kendileri hiçbir şey yapmıyor, her şeyi başkalarından bekliyorlar. Böyle bir yönetim anlayışı olamaz. Zonguldak Belediyesi, şehrin sahibi olmalıdır. "Şehrin Emin" sıfatı, belediye başkanına verilmiştir ve başkan, hiçbir işten kaçmadan sorunları halının altına süpürmeden çözmelidir.
Bu durumu genel yönetim boşluğu ile de bağdaştırabiliriz. Belediye, kendi giderlerini halkın cebinden çıkarmanın yollarını arıyor. Örneğin, belediyenin borcu 403 milyon lira artmış olmasına rağmen, neredeyse her şeye büyük zamlar yapıldı. Son yedi ayda suya %259 zam yapıldı, ancak borç yine arttı. Taksicilere ve dolmuşçulara zam yapıldı, borç yine arttı. Belediye, halktan daha fazla para almanın yollarını ararken, kendileri tasarruf etmekten kaçınıyor. Örneğin, bozuk bir yola üç araçla gidiyorlar: biri makam aracı, biri koruma aracı, diğeri ise fotoğraf ve video çekmek için. Bu gereksiz masrafların önüne geçmek yerine, bunun faturasını taksicilere, şoför esnafına ve vatandaşlara kesiyorlar. Emlak vergilerine, mezarlıklara bile zam yaparak halktan para toplamaya çalışıyorlar. Bu, açıkça esnafa çökme politikasıdır. Adeta tehditle, şantajla resmileştirilmeye çalışılan bir rüşvet düzeni oluşturuluyor. Sonuçta, belediye hiçbir iş yapmadan borçlanmaya devam ediyor ve bu durum açıklamaya muhtaç bir hâl alıyor" şeklinde konuştu.

Muhabir: Sertaç Özdemir