Eğitim-İş Zonguldak Şubesi Başkanı Kamuran Çataklı, proje okullarına yönelik eleştirilerini dile getirdiği açıklamasında, bu okulların gerçek amacından saparak keyfi atama ve kayırmalara zemin hazırladığını belirtti. Çataklı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimdeki sorunları çözmek yerine bilinçli olarak yeni sorunlar yarattığını vurguladı.
Çataklı, proje okullarının atama sürecine dair şunları söyledi: “Öğretmenler, ‘özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarında’ dört yıl için görevlendirilmektedir. Ancak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in göreve başlamasının ardından bu okullarda dört yılını tamamlayan öğretmenlerin görev sürelerinin uzatılması, önemli belirsizlikler yaratmıştır. Geçici görevlendirmelerle bu okullarda çalışan öğretmenler 2024 yılı içinde asaleten atanmıştır, fakat atama süreci hala netleşmemiştir.”
Eğitim-İş Başkanı, söz konusu durumun eğitim sistemine olumsuz yansıdığını ifade ederek, "Milli Eğitim Bakanlığı, bazı okulları ‘özel program ve proje’ uyguluyor diye ayrıştırarak öğretmenleri ve yöneticileri özel statüye almış, bu da keyfi operasyonların yolunu açmıştır. Bu okulların öğretmen ve yöneticilerine yapılan keyfi atamaları yıllarca duyurulmadan yürütmüştür" dedi.
Çataklı, MEB’in bu okullarda öğretmen ve yönetici atamalarında liyakat ve objektif ölçütlere dayalı bir sistem oluşturması gerektiğini belirtti. Ayrıca, özel program ve proje okullarına atama sürecinde şeffaf bir sistemin kurulması gerektiğini vurgulayan Çataklı, “Eğitimde liyakat ve adil rekabetin sağlanması adına, geçmişte uygulanan sınav sistemlerinin tekrar değerlendirilmesi gerekebilir.” dedi.
Çataklı, MEB’e çağrı yaparak, “Okullarımız arasında ‘özel program ve proje uygulama okulu’ ayrımına son verilmesini, hukukun temel ilkelerine bağlı kalınarak liyakat ve objektif ölçütlerle atamaların yapılmasını istiyoruz. Keyfi uygulamalara son verilmeli ve yönetici görevlendirme ile öğretmen atamalarında şeffaf bir sistem oluşturulmalıdır” dedi.
Çataklı, Eğitim-İş’in bu sorunlara müdahil olmaya devam edeceğini belirterek, "Eğitim-İş, hem toplumsal hem de mesleki sorunlarda mücadelenin öncüsü olmaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.