Terzilik mesleğini 4’üncü kuşak olarak devam ettiren Murat Azman, “Mesleğimiz kolumuza taktığımız altın bir bilezik ancak şuan mesleğimizde ne çırak ne de usta yetişmiyor” dedi.
39 senedir terzilik mesleğini ilk günkü aşkla yaptığını belirten Azman, geçmiş yıllara göre diktikleri elbise sayısının oldukça azaldığını belirterek hazır giyim sektörü ile mesleklerinin yarınları için çok önemli olan çırak yetiştirme sorununun mesleklerini bitirme aşamasına getirdiğini söyledi.
Terzilik mesleği gibi birçok meslek dalında da çırak yetilmediğine dikkat çeken terzi ustası Murat Azman, şunları söyledi:
TERZİLİK MESLEĞİNİ DÖRTÜNCÜ KUŞAK OLARAK DEVAM ETTİRİYORUM
“Terzilik mesleğini 4’üncü kuşak olarak devam ettirmekteyim. Ailemizde terzilik mesleği ilk dedemin annesi ile başlamış. O günün şartlarında dedemin annesi genç kızlara gelinlik dikermiş. Sonrasında mesleği dedem devam ettirmiş dedemden sonra amcalarım amcalarımdan sonrada mesleği devam ettirmek bana nasip oldu. 4’üncü kuşak terzi ustası olarak 39 yıldır terzilik mesleğini her gün kendimi geliştirerek devam ettirmeye gayret ediyorum. Ben mesleğe gömlek ve perde dikerek başladım 2 sene sonra bayan terziliğine döndüm. 1983 yılından günümüze Zonguldak’ımızda bayan terziliği yapmaktayım.
EL İŞÇİLİĞİ FAZLA KALMADI
Mesleğimiz 1980’li yıllarda çok revaçta olan bir meslekti ancak günümüzde çok sıkıntılar yaşıyoruz. Zaten çırak gelse de biz bu şartlarda çırağa bakamayız. Çünkü sigortası, maaşı ve diğer giderlerden dolayı çırağa bakamayız. Çünkü kazandığımız ancak kendimize yetiyor. Geçmişte ise biz mesleğe başladığımız zamanlarda 2-3 çırak aynı terzinin yanında yetişebiliyordu. Terzilerde usta sayısı da fazla oluyordu. O günlerin şartlarında dikiş makinası sayısı veya çeşidi çok azdı günümüzde işyerlerimizde birçok makinalar var. Bu seferde yaptığımız iş genelde makinalara dönük oldu. El işçiliği fazla kalmadı. Önceden pantolon paçasını elde yapardık şimdi paça makinası ile yapıyoruz. Bu seferde işçilik azalmış oldu. Ona göre de gelirimiz azaldı.
İNSANLAR ELBİSE DİKTİRMİYOR SADECE TADİLATA GELİYOR
İnsanlar artık sıfırdan elbise diktirmiyorlar bize sadece tadilata geliyorlar. Tadilatta güzel hareket var. İnsanların elbise diktirmemesinin en büyük sebebi ekonomi! Önceden mağazalarda bir pantolonun fiyatı 100-150 liraydı şimdi 400-500 liralardan başlıyor. Kişi bize gelip pantolon diktirse fiyat aşağı yukarı yine aynı fiyat çünkü aşağısı maliyeti kurtarmıyor. Bizleri genelde el işçiliğini seven kişiler tercih ediyor. Ama bu kişilerin sayısı da oldukça azaldı. 5-10 sene sonra bu kişilerde kalmayacak. Ayrıca dikiş diktiren kişilerde artık terzi ustası bulamayacak çünkü artık ustalarda elbise, takım veya pantolon dikmek istemiyorlar çünkü para kazanamıyorlar. Aldıkları para el emeğine yetmiyor. Böyle giderse sadece işyerimizde sadece tadilat yapacağız. Mesleğimizin ilerisini konuşacak olursak mesleğimizin yarınları çok parlak değil. Zaten bizler terzilik mesleğinin belki de son nesliyiz.
HERKES HAZIR GİYİME YÖNELDİ
Örneğin öncelerde özellikle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramlarında öğretmenlerimize çok kıyafetler dikerdik sonra törenlere gidip hem bayramımızı kutlardık hem de öğretmenlerimizi seyrederdik. Yani bütün öğretmenlerimiz hep döpiyes giyerdi çokta güzel olurdu. Ama şuanda hiçbir öğretmen gelip bize kıyafet diktirmiyor. Herkes hazır giyime yöneldi. İnsanlar alım gücünden dikiş diktiremiyorlar. Mağazalar çok pahalı ancak mağazalar kredi kartına taksit yaptıklarından insanlarımız mağazalara yöneldiler. Biz ise malzemeyi peşin alıyoruz ve her şey elemeği olduğu için bizler alın terimizi taksite bölemiyoruz. O yüzden insanlar mağazaları tercih ediyor. Bizlerde dikiş dikemediğimizden mağdur oluyoruz. Bizler paça veya tadilattan başka bir iş yapamıyoruz ve bunun sonu nereye gider bilemiyorum. Haliyle terzilik mesleği bitiyor.
MESLEKLERİMİZİN GELECEĞİNİ İYİ GÖRMÜYORUM
Terzilik mesleğinde çırak yetişmiyor ancak diğer mesleklerde de çırak yetişmiyor. Erkek veya bayan kuaförleri arkadaşlarımızla konuşuyoruz “çırak sıkıntımız var” diyorlar. Ayakkabıcı ustalarıyla konuşuyoruz “çırak sıkıntımız var” diyorlar. Sanayide ustalarla konuşuyoruz “çırak sıkıntımız var” diyorlar. Çırak yetişmediğinden meslekler yok oluyor. Bu mesleklerin sonu ne olur noktasında çok olumlu düşünemiyoruz.” Haber: Seçkin KIRARSLAN