Bipolar bozukluk, eskiden manik-depresif bozukluk olarak bilinen bir duygu durum bozukluğu olarak tanımlanır. Bipolar bozukluk, değişen duygu durumlarına sahip bir ruhsal bozukluktur. Yrd.Doç.Dr.Onur Okan, bu konu hakkında şu bilgileri verdi:

Bipolar bozukluk, kişinin yaşamı boyunca farklı dönemlerde mani, depresyon, hipomani ve karma dönemler gibi çeşitli duygu durum değişiklikleri yaşadığı bir rahatsızlıktır. Bu dönemler arasında tamamen normal ruh hali dönemleri de olabilir. Bipolar bozukluk, kişinin duygu durumunda aşırı değişikliklere yol açar ve bu değişiklikler kişinin sosyal ilişkilerine, iş ve okul yaşamına zarar verebilir. Tedavi edilmezse, intihar riski taşıyan ciddi bir ruhsal bozukluktur.

Bipolar bozukluk her yaşta başlayabilir, ancak genellikle genç erişkinlik döneminde, 15-35 yaş aralığında ortaya çıkar. Toplumda her 100 kişiden 2'sinde görülür ve kadınlarla erkekler arasında benzer sıklıkta görülür.

Bu rahatsızlığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, beyindeki nörotransmitter adı verilen kimyasalların etkisiyle duygu durum dengesinin bozulduğuna dair bulgular vardır. Ayrıca, aile içi sorunlar, travmatik olaylar, ekonomik sıkıntılar gibi stres faktörleri ve genetik yatkınlık, bu rahatsızlığın ortaya çıkma riskini artırabilir. Uyarıcı maddelerin kötüye kullanımı, aşırı kahve ve enerji içeceği tüketimi, uykusuzluk gibi faktörler de hastalık dönemlerinin başlamasını kolaylaştırabilir.

80 yaş üstü hastalara randevusuz muayene 80 yaş üstü hastalara randevusuz muayene

Bipolar bozuklukta belirtiler, farklı dönemlere göre değişiklik gösterir:

Mani Dönemi: Coşku, enerji artışı, aşırı hareketlilik, konuşkanlık, azalmış uyku süresi, artmış özgüven, para harcamada artış gibi belirtiler görülür.

Hipomani Dönemi: Maniye göre daha hafif belirtilerle karakterizedir ve kişinin iş ve sosyal yaşamını fazla bozmaz.

Depresyon Dönemi: Karamsarlık, değersizlik hissi, uyku bozuklukları, iştah değişiklikleri, sosyal geri çekilme gibi belirtiler vardır.

Bipolar bozukluk tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır ve psikoterapi, ilaçlar ve destek tedavileri gibi çeşitli yaklaşımlarla yönetilir. Tedaviye erken başlamak önemlidir, çünkü bu rahatsızlık kontrol altına alınabilir ve kişinin yaşam kalitesini artırabilir. /İHA

Editör: Murat Barutçu