** Zonguldak eski belediye başkanı Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan aday adayı İsmail Eşref; Önceki seçimlerde direk çağrılarak “adaysın” dediler, ilk defa aday adayı oldum. Olmaya kendimi mecbur hissettim. Ben iktidara karşı 8 bin oyla geri aldım. Tekrar geri almaya geldim” dedi.
** 2009 yılında milletvekilliği aday adaylığı için belediye başkanlığını bırakması konusuna da açıklık getiren İsmail Eşref; “Belediyecilikten gelme bir milletvekilinin Zonguldak’ta daha büyük işler yapacağına inanarak, başkanlıktan istifa edip, milletvekili aday adayı oldum” dedi.
Zonguldak eski belediye başkanı Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Başkan aday adayı İsmail Eşref, aday adaylık süreciyle ilgili değerlendirmeleri Şafak Gazetesi’ne yaptı.
Daha öncenden hiç aday adayı olmadığını hep çağırıldığını ifade eden Eşref ilk defa aday adayı olduğunu ve kendini mecbur hissettiğini söyledi.
Yeniden kazanabileceğini düşünerek aday olduğunu ifade eden Eşref, “Ben bu işi 1996-1999 2009 yıllarında üç dönem yapmış bir kardeşinizim. Zonguldak benim için çok önemli, insan da çok önemli Zonguldaklı beni sevdi ve 3 kere seçti. Yani bu dönem içerisinde ki o günkü şartlarda, ekonomik şartlarda zor geçinirken yaptığımız, yapabildiğimiz işlere de oldu ve bizi üç kere seçti.
MİLLETVEKİLLİĞİ İÇİN İSTİFA ETTİM
Şimdi ben 2011 milletvekilliği adaylığı için istifa ettim tarihte. Genel merkezin genel kararı yani hiçbir belediye başkanı istifa etmesin diyerek alınan karar sırasında ben milletvekili aday adayı oldum ve belediye başkanı dönemini o dönem 5 yıllık olan hakkımı 2 yılda bitirmiş oldum.
3 sene sonra seçim oldu. Bizim Muharrem başkanımız yeniden seçildi. Ben hiç ortaya çıkmadım. 5 sene sonra bu sefer Şenol Şanal aday oldu. Ben yine ortaya çıkmadım. Böyle hevesim yok.
SEÇİMİ TEKRAR ALMAK İÇİN!
Peki, bu sene niye aday adayı oldum? Ben bu işin keyfini de almışım. Şu anda herkes “başkan” diye hitap ediyor zaten. Peki, “11 sene sonra niye?” diye soruyorsun. Tabii olarak bu soru herkesin kafasında olabilir? Ailemle on bir, on iki, senedir evimde rahat sorunsuz bir şekilde otururken Zonguldak'ın durumunu ve benim partimin Zonguldak'ta belediyeyi yönetememesini içime sindiremedim. Her gittiğim yerde vatandaşların tekrar adayı olmamı istemesi, bana gösterilen teveccüh de ayrı etken oldu.
O kaybedilmiş olan seçimi tekrar almak sevdasına çok ara vermiş olsam da yeniden alabileceğimi düşünerek aday oldum” dedi.
Uzun yıllardır bir görev yapmadığını 12 yıl sonra yeniden küllerinin alevlendiğini söyleyen Eşref, “Birkaç hedef var içimde. Birincisi, Zonguldak Cumhuriyet Halk Partisi tekrar öne çıkarmak, yüceltmek, yönetime getirmek, mahalli yerel iktidar yapmak.
İkinci olarak; kaybetme riskini ortadan kaldırmak, gördük onu beş sene evvel. Kaybettik kendime görev addettim. Yani Zonguldak'ta seçim almak ve CHP'li belediye başkanlığı onurunu Zonguldak'a yaşatmak için on bir, on iki sene geçtiği halde yeniden küllerim alevlendi. Dedim ki ya ben bu işi yapmalıyım. Almalıyım diyerek yola çıktım” dedi.
“ÖNCE ANKET, SONRA ÖN SEÇİM GERÇEK ADAYI ORTAYA ÇIKARTIR”
CHP Belediye Başkan Aday adayları için konuşan İsmail Eşref, “Parti bir ilgi var demektir. Ve bir şey daha. Partiye olan dışarıdan ilgiyi bırakın. Partinin içinde bir heyecan var demektir. Yani ha biz Cumhuriyet Halk Partililer bu işi başarırız noktasında gelinmiş bu çok önemli.
Parti heyecanı sürüklemek de çok önemli. Bu bir heyecan işte genel başkan değişmesinden sonraki heyecan bu adaylıklara da yansıdı. Bence çok olumlu ve güzel. Seçimi mevcut yedi adaydan kim kazanacaksa o aday olsun.
Önce anket yapılsın ama manipülasyonu değil. Geçmiş seçimde öyle bir şey yaşandı. Manipülasyonu değil, doğru bir anket. Yani aday adaylarından birine yaklaşarak değil, parti yetkililerine de yaklaşmadan, etkilenmeden bir anket yapılmalı. Ama bu tek başına yetmez, bir de partilere sormak lazım. Devamında bir ön seçim mutlaka yapılmalı. Yani önce anket sonra ön seçim. Bu işi takviye olarak gerçek adayı ortaya çıkartır.
Sırf ön seçim diyenler var. Sırf ön seçim şurada bir sizi yanıltabilir. Benim partilim, benim üyem Bir yere meyletmiş olabilir. Ha yeni olsun. Efendim genç olsun, efendim meslek şu olsun falan gibi yönelimlerle kendi adayı olacak ya. Cumhuriyet Halk Partisi seçmenin ve üyenin adayı olacak ya sadece partili üyelere sormak bir taraf sormaktır. Yani insanın yapısı da vardır bu. Kendisinin hep kazanacağını zanneder. Şimdi yedi aday arkadaşlarımız hepsi birbirinden değerli arkadaşlarımız.
Şimdi değerli olmak başka, kaliteli olmak başka, karakterli olmak başka, bu işi kazanabilmek başka. Bu işi 5 sene yönetmek önemli olan bu. Dolayısıyla halk ne istiyor? Önemli olan o önce ona sorulmalı” şeklinde konuştu.
İLK DEFA ADAY ADAYIYIM
Siyasi hayatında ilk defa aday adayı olduğunu ifade eden İsmail Eşref, “Şimdi bırakıp gitmediğimi ispatlamak için geliyorum. Evet, bırakıp gitmedim. niye bırakıp gitmedim? Ya bırakıp gidecek adam üç kere aday olur mu 3 kere seçildim. “Efendim kaçtı” dediler. Niye kaçayım ben? Kaçacak olsam dördüncü defa aday olmam.
Ben çağırıldım. Şunu söyleyeyim. 1996’da Ecevit çağırdı. 1999 yılında zaten başkandım gene Ecevit çağırdı. Yani ben aday adayı olmadım. İlk defa aday adayı oluyorum. Bunun altını çiziyorum. İlk defa aday adayıyım.
Yine olmazdım. Ama kendimi mecbur hissettim şimdi. Yapmışım bu işi ben. 1996 çağrıldım. Ecevit çağırdı 1999’da yüzde 57oy aldım. 31-0 bir sıfır meclisi alıverdim. O parti tek başına bir partinin oyu değil. O zaman bunu başarabilen tek belediye başkanıydım. DSP'nin de tek il belediye başkanı bendim. 31- 0 yapan bendim.
Sonra bir kayıp var. SHP aday çıkarttı işte öyle oldu. Su sıkıntısı yaşandı Vatandaş beş sene sonra yani 2009’da dedi ki “dön”. Partililerim, il başkanım, o günkü milletvekilleri isim saymaya gerek yok. Yine çağırıldım.
Önder Sav, genel sekreterimiz, çok ciddi örgüt Sorumluluk genel sekreterdi. Evlat git dedi adaysın dedi. Çağırdı beni. Gittik. Git dedi mazeret bildiremezsin dedi. Gittik aday olduk aldık.
Sonrasında milletvekilliği adaylığı için üç senemi bıraktım. Yani ciddi bir karardı o benim için” dedi.
MİLLETVEKİLİ OLSAYDIM BELEDİYE BAŞKANI GİBİ ÇALIŞACAKTIM
Milletvekili adaylığı konusunda da konuşan İsmail Eşref, “Milletvekili olsaydım şu olacaktı. Meclisten seçilecek. Belediye başkanı ben istifa edince CHP'li olacaktı ki oldu. Muharrem bey seçildi. Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olarak Ankara'yı da biliyorum, belediyeyi de biliyorum. Bu koordinasyon çok güzel olmaz mıydı? Tam oturmaz mıydı? Yani ben yine belediye başkanı gibi çalışacaktım. Sonuç olarak, bu düşüncelerle, inanarak, milletvekili olmak için istifa ettim. İki üç sene sonra aday olmadım. Beş sene sonra da olmadım. Şimdi zaruret hissettim. Kendim çıktım ortaya. Kaçmadım, göçmedim. Burada yaşıyorum” dedi.
BÜTÜN BELEDİYE BAŞKANLARI BAŞARILIDIR
Geçmişte bütün belediye başkanlığı başarılıdır. Her bir belediye başkanının yaptığı işler vardır. Zeki Çakan başarılı belediye başkanımız. Yüksel Aytaç da öyle. Sonra ben geldim. Ben de üç dönem yaptım. Bir arada Secaattin Bey'in döneminde bazı çalışmalar yapıldı. Yok sayamayız. Bu dönemde de birtakım çalışmalar oluyor, görüyoruz. Secaattin Bey'in ve bu arkadaşımızın dönemindeki çalışmalar hep hükümet gücüyle. Ama ben doksanlı yıllarda aday olduğum tarihte ilk yıllarda iktidardaydık. Daha doğrusu koalisyon hizmetlerinde iktidardaydık ama sonrasındaki iki buçuk, üç dönemde ben muhalefette belediye başkanı yaptım.
Ben iktidara karşı seçim kazandım. 2009’da bugünkü iktidar görevde değil miydi? Ben seçimi 800 kaybettim. 8 bin oyla geri aldım. Tekrar geri almaya geldim" şeklinde konuştu. (Haber: Sertaç ÖZDEMİR)