CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Amasra faciasının meydana geldiği madende keşif ve inceleme yapılmamasını meclis gündemine taşıdı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in cevaplaması istemi ile bir soru önergesi veren CHP’li Demirtaş; “ Bilirkişi Ön Raporunda, "Kazanın nedenleri, nasıl meydana geldiği, etkisi vb. gibi konuların daha sağlıklı ortaya konulabilmesi için uygun bir zamanda ocak içinde çok kapsamlı çalışmaların yapılması gerekmektedir" şeklinde tespitte bulunulmuştur. 42 madencimizin hayatını kaybettiği bu facianın gerçek sebebi ancak madende yapılacak keşif ile ortaya çıkacaktır” dedi.
Söndürme çalışmalarında 4 ayrı baraj kurulduğunun açıklandığını hatırlatan Ünal Demirtaş; “Faciadan sonra söndürme çalışmaları başlatıldı. Yangının söndürülmesi için özel alaşımlı betonla kapatıldığı, betonun arka bölümlerindeki alanın da her ihtimale karşın "köpük barajı" ile kaplandığı, (-) 100 kotuna taş tozu torbaları ile baraj yapıldığı, bunun ardından yine (-)100 kotuna sızdırmazlığı sağlamak için baraj yapıldığı ifade edildi ama olayın üzerinden 45 gün geçmiş olmasına rağmen hala daha madende inceleme yapılmasına izin verilmiyor” ifadelerine yer verdi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, önergesinde şunları ifade etti;
KÖMÜR YANGINI DEĞİL
11 Ocak 2023 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Bartın'ın Amasra İlçesinde Meydana Gelen Maden Kazasının Tüm Yönleriyle Araştırılarak Benzer Kazaların Önlenmesine Yönelik Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu toplantısında, İş Güvenliği Uzmanı, Maden Mühendisi ve komisyon uzmanı olarak görev yapan Nevzat Ünlü, ocaktaki yangın ile ilgili olarak; “Buradaki yangın, bir kömür oksidasyonu değil, kömür oksidasyonu olsa söylediklerine ben de katılırım doğrudur, burada yanan malzeme tahkimat malzemeleri, teknik olarak “katı madde yangını” olarak ifade edilir, bunlar ahşap yangınıdır. Belki orada kablolar yanıyordur, bunlardır. Bunlarla da bu oksijen oranın da bu yangının devam etmesi olanaklı değildir, katı madde yangınları yüzde 14 ’ün altında bir oksijende devam etmesi olanaklı değil; benim bilgim bu şekilde” demiştir.
Yine aynı toplantıda, İş Güvenliği Uzmanı, Maden Mühendisi Nevzat Ünlü, oksijen seviyesi ile ilgili olarak da; “Bir başka konu da şu anki değerler. Bugün verilen değerlerde bize Rıdvan Bey, oksijenin yüzde 2 ,5 civarında olduğunu söyledi yanlış hatırlamıyorsam, “2,4” dedi.
İDDİANAME MADENDE KEŞİF YAPILMADAN HAZIRLANDI
Olayın üzerinden 3 ay 15 gün geçmiştir. Amasra Maden Ocağı’ndaki yangının söndürülmesi için barajlar yapılmış, sızdırmazlık ile ilgili olarak 28 Kasım’da 4’ücü barajın yapıldığı basına yansımış, daha sonra bu konuda herhangi bir baraj yapıldığı bilgisi kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Dolayısıyla Kasım ayı sonunda, sızdırmazlık sorununun çözümlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, sızdırmazlık sonrası yapılan 4 haftalık soğutma süreci de Aralık ayı sonunda tamamlanmış olmaktadır. Etkili ceza soruşturması yapılmalı. Komisyonun çalışma süresi doluyor.
AMASRA’DAKİ MADENDE İNCELEME YAPILMASINI KİM ENGELLİYOR?
Amasra Maden Ocağında meydana gelen kazada, Bilirkişi Ön Raporu ile açıkça kusurlu bulunan TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu ve Müesseselerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı, halen kurumu yönetmektedir. TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu’nun “Genel Müdürlük” sıfatı devam ettiği için patlama olan madendeki söndürme ve soğutma çalışmaları da bu kişinin emri ile yürütülmektedir. Böyle bir soruşturmada kusurlu kabul edilen kişilerin gerçeğin ortaya çıkmasından ziyade kendi kusurlarını örtecek veya ortadan kaldıracak davranışlar sergilemesi olağan görülmelidir.
TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu ile Müesseselerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ercan Gebeş hiyerarşik olarak Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun en üstünde yer almaktadır. Maden ocağındaki keşif ve incelemeyi, savcılık fezlekesi ve iddianamesinin hazırlanması ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan komisyon raporunun yayınlanmasından sonraya bırakma çabası içinde olmaları ihtimal dahilindedir. Bu sayede kendileri aleyhine gelişecek durumları örtbas etme çabası içinde olmaları da muhtemeldir. Ancak bu durum gerçeğin ortaya çıkmasını engellenmektedir.
Amasra maden ocağından yerinde yapılacak keşif ve inceleme, bu zamana kadar açıklanamayan pek çok noktayı aydınlatacak, etkili bir ceza soruşturması yapılmasını ve bundan sonra bu ve benzeri kazaların olmasını engelleyecek önlemlerin belirlenmesini sağlayacaktır. Bu nedenle patlama olan maden ocağında keşif ve inceleme yapılması hayati öneme sahiptir” (Haber Merkezi)