Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2024 yılı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşması Meclis Genel Kuruluna damga vurdu.
Yavuzyılmaz konuşmasında, Rusya’nın Türkiye’de inşa ettiği Akkuyu Nükleer Santrali için verilen imtiyazları ve özelleşen elektrik şirketlerinin devlete olan borçlarının ödenmesinde yaratılan devasa kamu zararlarını rakamlarıyla açıklarken, “enerjide tasarruf edilecek” denilerek 2016 yılından bu yana hayata geçirilen “Kalıcı Yaz Saati Uygulamasının” aslında Türkiye’de nasıl enerji israfına dönüştüğünü yine belgeleriyle anlattı.
Genel Başkan Yardımcısı cümlelerini; yaşanan facialarda hayatını kaybeden madencileri anarak tamamlarken, CHP Grubu adına yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“NÜKLEER SANTRAL YAPIYORUZ! DİYEREK VATAN TOPRAKLARINI YÜZ YILLIĞINA YABANCI BİR DEVLETE TESLİM ETTİNİZ”
Şimdi size AK PARTİ'nin enerji politikasını nasıl delik deşik ettiğini açıklayacağım; santralin 4 ünitesi var, her 1'i 1.200 megavat gücünde, toplam 4.800 megavat. 1'inci ve 2'nci ünitelerin üreteceği elektriğin yüzde 70'ine, 3'üncü ve 4'üncü ünitelerin yüzde 30'una on beş yıl boyunca alım garantisi veriliyor. Yine bir AK PARTİ klasiği, tabii ki garantiler dolar üzerinden; 12,35 sent.
Santralin sahibi yüzde 100 Rusya, yapım maliyeti 22 milyar dolar. On beş yılda Rusya'ya ödenecek toplam alım garantisi tutarı 38 milyar dolar ve altmış yılda Rusya'ya ödenecek olan toplam tutar. Güncel spot piyasa fiyatıyla en az 284 milyar dolar, güncel kurla 5 trilyon 680 milyar lira yani Rusya 1 koyup 13 kazanacak, Türkiye kendi sınırları içinde yabancı bir santralden yıllarca ithalat yapmak zorunda kalacak. Santralin ömrü altmış yıl, bu ömrü yirmi yıl daha uzatmak mümkün, yirmi yıl da sökümü olsa toplam yüzyıl demek yani Türkiye'yi yüzyıl boyunca, 2125 yılına kadar Rusya'ya göbeğinden bağımlı hâle getiren berbat bir sözleşme.
Ayrıca, bu sözleşmeyle Rusya Türkiye'de bir nevi ilk Rus askerî üssünü de kurmuş olacak. Projenin içinde yaşam alanları var, limanlar var, reaktörler var, buraya bir de Rus hava savunma sisteminin kurulacağını tahmin etmek zor değil. Bu santral Doğu Akdeniz'de zengin doğal gaz ve petrol yataklarına yakın, sıcak çatışma bölgesinin içinde stratejik bir konuma sahip. 11 kilometrekarelik vatan toprağı yüzyıl boyunca göz göre göre yabancı bir ülkeye veriliyor yani AK PARTİ Rusya'ya dokuz ada büyüklüğünde bir vatan toprağını Akdeniz'de yüz yıllığına tahsis ediyor. Geri almak ne zaman ve nasıl mümkün olacak? Onu da ancak yüzyıl sonra torunlarımız görecek. Bakalım, AK PARTİ'yi kim bilir nasıl anacaklar
“1925'TEN BERİ GEÇERLİ OLAN SAAT SİSTEMİNİ BOZDUNUZ ÇOLUĞU ÇOCUĞU PERİŞAN ETTİNİZ”
Değerli milletvekilleri, bir başka konu, AK PARTİ Bakanlar Kurulu kararıyla 30 Ekim 2016 tarihinden itibaren kış saati uygulamasını kaldırdı ve yıl boyunca kalıcı yaz saati uygulamasına geçti. Bu nedenle, bakın bu haritada gördüğünüz gibi, nüfusun yüzde 80'inin yaşadığı ve elektrik tüketiminin yüzde 90'ının gerçekleştiği bölgelerde vatandaşlarımız karanlıkta kalkıyor, karanlıkta okula ve işe gidiyor, karanlıkta okuldan ve işten dönüyor; zannedersiniz ki Türkiye'de altı ay gece, altı ay gündüz yaşanıyor. Değerli milletvekilleri, AK PARTİ Avrupa'yla uyumlu bir saat sistemi kullanmak yerine ve 37,5 derece boylamının doğusunu esas alan Suudi Arabistan, Katar, Kenya ve Etiyopya'yla uyumlu bir saat sistemini kullanmayı tercih ediyor. AK PARTİ'nin yaptığı kalıcı yaz saati uygulamasında enerji tasarrufu yok, iş verimi yok, ekonomik bir fayda yok, aynı zamanda bu uygulama toplum sağlığını bozuyor, sosyal hayata da zarar veriyor. Kış saati uygulamasının kaldırılıp yaz saati uygulaması kalıcı hâle geldiğinde 2016 yılının kasım ayının elektrik tüketiminin bir önceki yıl aynı ayla kıyaslaması yapıldığında, bırakın elektrik tasarrufu sağlanmasını, elektrik tüketiminin yüzde 7,5 arttığını tespit ettik. Bu uygulamanın öncesi ve sonrası karşılaştırıldığında, uygulamanın yerleşik olarak hayata geçtiği 2017 yılının ocak, şubat, mart aylarından şubat ayı seçildiğinde, bir önceki yılın aynı günü, çarşamba günü esas alınarak yapılan karşılaştırmada enerji tüketiminin yükseldiği görülüyor. Saat 06.00'da 2017 yılında kış uygulaması kaldırıldığı için bir önceki yıla oranla elektrik tüketimi yüzde 11,4 artmış durumda. Saat sabah 07.00'de, bir önceki yıla kıyaslandığında elektrik tüketimi yüzde 15,6 artıyor, saat 08.00'de yüzde 17,4 artıyor, saat 09.00'da yüzde 17,6 elektrik tüketimi artıyor ve yıllık elektrik tüketimindeki artış oranı, bu saat aralığındaki artış oranının katbekat altında. Ayrıca, yaz saatinin kalıcı hâle gelmesiyle ilgili AK PARTİ'nin siparişle rapor hazırlattığı kişi aynı zamanda Çorlu tren faciasının da bilirkişisi yani faciada sorumluluğu bulunan Devlet Demiryolları yetkililerini kurtarmak için yasa dışı hava durumu yapan, yazan heyetin başkanı.
Değerli milletvekilleri, ayrıca kış saatinin kaldırılmasıyla artan elektrik tüketimi elektrik üretim şirketlerine de kazanç oldu. Elektrik üretiminin yüzde 81'ini Türkiye'de özel şirketler yapıyor, elektrik dağıtımının neredeyse yüzde 100'ünü aynı şirketler yapıyor, elektrik perakende satışının yüzde 100'ünü de aynı şirketler yapıyor. Burada tam bir tekel var ve AK PARTİ'ye bu yetmedi, bu tekeli daha da büyütmek için, devlet içinde devlet yapmak için bu kez de tek özelleştirilmemiş alan olan elektrik iletimindeki kurum TEİAŞ'ı özelleştirme sürecine soktu. Eğer TEİAŞ da özelleştirilirse stratejik ve kritik çok önemli bir alan olan ve aynı zamanda da bir beka sorununa yol açabilecek olan elektrik, bütünüyle tekel hâline gelmiş olacak. AK PARTİ sadece enerji alanını tekelleştirmiyor aynı zamanda da ayrıcalıklar sağlıyor. Önceki Enerji Bakanı yaptığı açıklamayla bu kış saati yaz saati arasındaki geçişle birlikte beş yılda 6 milyar TL tasarruf sağlandığını iddia etti. Hiçbir bilimsel parametre açıklamadı, bu konuyu tartışmaya açmadı "6 milyar lira tasarruf ettik." dedi. Bakın, 6 milyar lira nasıl bir rakam, onu söyleyelim: 2017 yılında AK PARTİ, özelleşen dağıtım şirketleri, elektrik üretim şirketleri ve termik santrallerden 14 tanesinin devlete olan dolarla özelleştirme borçlarını kanun hükmünde kararnameyle TL'ye döndürdü ve 6 taksite de böldü. Böylelikle yarattığı kamu zararı 1 milyar 350 milyon dolar oldu yani 38 milyar lirayı bu şirketlere peşkeş çekti. "Beş yılda 6 milyar lira tasarruf ettik." diye altı olmayan bir iddiayı ortaya atıyorlar ama 38 milyar lirayı da peşkeş çekiyorlar.
Yavuzyılmaz konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
‘Nükleer santral yapıyoruz’ diyerek vatan topraklarını yüz yıllığına yabancı bir devlete teslim ettiniz. 1925'ten beri geçerli olan saat sistemini bozdunuz ve hatada ısrar ederek çoluğu çocuğu perişan ettiniz. Yandaş şirketlere verdiğiniz imtiyazlarla vatandaşın hakkını peşkeş çektiniz. Ama belki de en kötüsü, ihmallerinizle yüzlerce madenciyi katlettiniz, sonra da adına "fıtrat" dediniz.” (Haber Merkezi)