‘Deniz salyası’ olarak da bilinen müsilajın son günlerde yeniden gündeme gelmesi üzerine uzmanlar, oksijenin önemli bir kısmını üreten mikroskobik canlıların müthiş bir çevre felaketinin oluşmasına neden olduğunu söylüyor. Marmara Denizi’nin müsilaj olayı ile felaketin yaklaştığını haber verdiğini kaydeden Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Esma Ulusoy, “Doğanın sesine kulak vermedikçe bütün bu felaketlerin sebebi olan küresel ısınmanın sonuçlarını anlamamız mümkün olamayacak.” dedi.
Ulmusa basında da yer alan haberlere göre Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi (MDBF) Moleküler Biyoloji ve Genetik Dr. Öğr. Üyesi Esma Ulusoy, “deniz salyası” olarak da bilinen müsilajın son günlerde yeniden gündeme gelmesi üzerine değerlendirme bulundu.
“Deniz karı veya deniz salyası” olarak da bilinen müsilajın; bitkilerde tohum kabuğu ve köklerden salınan karbonhidrat ağırlıklı jölemsi zararsız organik bir salgı olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Esma Ulusoy, “Stres koşullarında nemin korunmasını sağlayarak bitkilerde besin depolaması, fide gelişimi ve çimlenme gibi yaşamsal olaylara yardımcı olur. Bu salgı okyanus, deniz ve göllerde yaşayan fitoplanktonlarca stres koşullarında (besin kıtlığı, kolonizasyon gibi) bolca üretebiliyor.” dedi.
Bu arada bazı deniz biyolojisi uzmanları müsilaj sorununun her denizde ortaya çıkabileceğini, Karadeniz’de de görülebileceğini belirttiler. Zonguldak’ın da gelecekte böyle bir sorunla karşı karşıya kalabileceğini de sözlerine eklediler.