Öteden beri bıkmadan usanmadan Türkiye için Avrupa Birliği’nin uyguladığı çifte standart bu defa iyice su yüzüne çıkarak bu pervasızlığa yeter artık! bıçak kemiğe dayandı sözünü hatırlattı. 22 Kasımı 23 Kasıma bağlayan gecede tartışmalı İrini harekatı kapsamında Doğu Akdeniz Bölgesi kesiminde uluslararası hukuk kuralları resmen yok sayılarak bu bölgede İstanbul’dan çıkış yaparak seyreden Türk gemisi Yunanistan Deniz Kuvvetleri'nden bir komutanın sevk ve idaresinde yapılan İrini Harekatı'nda görevli Alman fırtakeyni tarafından, Mora Yarımadası'nın güneybatısında uluslararası hukuka aykırı şekilde durduruldu. Gerçekte deniz hukukuna göre, gemilerde arama yapabilmek üzere gemiye personelin çıkması için bayrak devletinin rızasının alınması gerekiyorsa da Türkiye'den böyle bir izin almadan Hamburg Fırkateyni'nin personeli korsanlara taş çıkartırcasına helikopterden Türk gemisine iniş yaptı.Personelin helikopterden inişi ve Hamburg Fırkateyni'nin "ROSELINA-A" gemisi çevresindeki hareketleri de gemi personeli tarafından cep telefonuyla anbean kaydedildi. Bu arada Geminin süratini düşüren ve yolundan engelleyen askerler, Türkiye'den izin almadan yapılanın hukuki olmadığı yönündeki ikazlara uymayarak tüm konteynerleri de açarak aradı. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren aramanın ardından gemide insani yardım malzemesi, yiyecek, boya gibi maddeler dışında bir şey olmadığını anlayan askerlerin, daha sonra gemiden ayrıldığı bildiriliyor.
* * *
Gemi, Misrata Limanı'na doğru seyrine devam ederken Türkiye'nin konuyla ilgili uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunacağı öğrenildi.Güvenlik kaynakları da konuya ilişkin yaptıkları değerlendirmede, İrini Harekatı unsurlarının bayrak devletinin rızası olmadan gemiye çıkmasını "hukuka aykırı bir davranış" olarak nitelendiriyor.Yaşanan skandal nedeniyle geminin saatlerce(16 saat) Akdeniz'de ağır deniz şartlarına maruz bırakıldığını belirten kaynaklar, olay nedeniyle uluslararası hukuka göre"açık denizlerinserbestisi" ilkesinin de açık olarak ihlal edildiğinivurguluyor.Diğer taraftan da okuyucularımıza hatırlatmak açısından,Türkiye’nin taraf olmadığı İrini Harekatı, Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için Avrupa Birliği (AB) tarafından Akdeniz'de başlatılan tartışmalı bir operasyon olma özelliği taşıyor. Bu kapsamda 2292 No'lu BM Güvenlik Konseyi kararında meşru hükümet olarak yer alan Milli Mutabakat Hükümeti ile istişare ve izin zorunlu kılınmış olmasına rağmen başlatılan İrini Harekatı, taraflı ve yasa dışı bir operasyon olarak tepki çekiyor. Hal böyle iken Bazı Avrupa ülkeleri, AB fonlarından yararlanabilmek için operasyona ses çıkarmazken daha cesur davranan bazı ülkeler ise tepkilerini koyarak operasyondan çekiliyor. Konuyla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı, Türk gemisinin Akdeniz'de hukuk dışı bir şekilde aranmasına ilişkin, "Yetkisiz ve güç kullanılarak yapılan bu eylemi protesto ediyoruz. Personele adeta suçlu muamelesi yapılmış olmasını esefle karşılıyoruz" açıklaması yaptı ise de, bunun yeterli görülüp görülmediği de tartışmalı görülüyor.
* * *
Sonuç olarak, AB nezdinde İrini harekatı şeklinde Doğu Akdeniz’de Libya Limanına ulaşmak üzere seyreden Türk gemisi için gerçekleştirilen bu hukuksuz ve korsanca eylemle ilgili Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Türk bayraklı bir ticari geminin İrini Harekatı kapsamında Türkiye'nin rızası olmadan denetime tabi tutulması hakkında bir soruyu cevaplandırırken;”"İrini Harekatı, Avrupa Birliği (AB) tarafından yürütülen ancak amacı ve faydası tartışmaya açık bir harekattır." ifadesini kullanan Aksoy, bu harekat çerçevesinde "Hamburg" isimli Alman savaş gemisinin, Ambarlı Limanı'ndan Misurata'ya boya, boya malzemesi ve insani yardım malzemesi taşımakta olan "MV Roseline A" adlı Türk bayraklı ticaret gemisini sabah saatlerinde ayrıntılı şekilde sorguladığını”belirtirken;Aksoy, kaptanın iş birliği göstererek geminin yükü ve seferi hakkında ayrıntılı bilgi paylaştığını, buna rağmen saat 17.45'te İrini Harekatı silahlı unsurları tarafından gemiye çıkılarak uzun saatler süren bir "denetleme" yapıldığına işaret etmesine karşılık,Kaptan dahil tüm personelin zorla üstlerinin arandığını aktaran Aksoy, "Bütün personel bir yerde toplanarak alıkonulmuş, kaptanın başına silahlı asker dikilerek zor kullanmak suretiyle konteynerler aranmıştır." Bilgisini paylaştığı izlendi. Çok tabi olarak Yunanistan tarafından da provake edildiği anlaşılan Türk gemisine yapılan İrini harekatının getirebileceği sonuçlarla bu kapsamdaki yapılan yorumlara bakılırsa; “dünyanın en büyük filosuna sahip Yunan ticaret filosu Türkiye'nin açık denizlerdeki misillemesine açık haline gelmiştir. Türkiye istediği yede bu misillemeyi, istediği yede yapar. Yunanistan pandoranın kutusunu açtı, sonuçlarına katlanacaktır." Değerlendirilmeleri nin yapılmasıyla Doğu Akdeniz’deki gerginliğin daha da artması büyük olası şeklinde görülüyor.