Zonguldak

Dr. Çelebi: “Tahsin Erdem bana değer verse ne olur vermese ne olur?"

Riva Halil lakaplı efsane futbolcu Halil Güngördü’nün arkadaşı Dr. Tunç Çelebi, gazetecilere, “Tahsin Erdem bana değer verse ne olur vermese ne olur. Ama kentin bir değerine karşı yapılması bence kent yöneticisinin vefa duygusunun eksikliği.” dedi.

Abone Ol

Dr. Tunç Çelebi, Riva Halil’in Zonguldak ziyareti sırasında açıklamalarda bulundu. Riva Halil’in Zonguldak’ta herhangi bir sokağa, caddeye ya da spor tesisine isminin verilmesi konusu ile ilgili tüm başvurulara rağmen Zonguldak Belediyesi’nden herhangi bir dönüş alamadığını belirten Çelebi, “Tahsin Erdem bana değer verse ne olur vermese ne olur.” dedi.

Zonguldakspor'un efsane futbolcuları arasında yer alan Halil Güngördü, nam-ı diğer Riva Halil, Zonguldak’a gelerek sevenleri ile buluştu. Futbolculuk kariyerindeki başarılarına “2. Lig’den A Milli Takım’a seçilen ilk futbolcu” olma unvanını da ekleyen Riva Halil’in Zonguldakspor’da 168 resmi müsabakaya çıkarak filelere 71 kez havalandırmıştı.

Fener’de bulunan Tenis Deniz İhtisas Kulübü Kortları’nda sevenleri ile bir araya gelen 82 yaşındaki efsanenin ziyareti sırasında Tunç Çelebi önemli açıklamalarda bulundu. Halil Güngördü’nün isminin Zonguldak’ta herhangi bir yere verilmesi konusunda basın mensuplarını bilgilendiren Çelebi, konu ile ilgili Tahsin Erdem’den hiçbir şekilde dönüş olmadığını belirtti.

"SUYA TİRİT CEVAP DAHİ ALAMADIM"

Tunç Çelebi, konu ile ilgili olarak, “Aslında Halil Güngördü'yle ilgili sorun benim 2 sene evvel başlattığım bir istek, talepti. Bence hiç irdelemesini, yorumunu yapmadan bu  kent için çok da sosyal gösterge açısından, vefa gösterge açısından son derece önemliydi. Bir sokağa, bir ağacın dibine, bir parka veya yapılacaksa bir anıtına isminin verilmesiydi. Ben iki sene evvel bunu Ömer Selim Alan’dan talep ettim. CİMER kanadıyla, İçişleri Bakanı kanalıyla cevaplar suya tirit cevaplar oldu. 'Belediyemizin gündeminde değerlendireceğiz' falan gibi geldi. Belediyede yönetim değişikliği olunca ben bunu tekrar gündeme getirdim. Bu yönetimden suya tirit cevap dahi alamadım. Aynı aşamalardan geçtim.” dedi.

“BEN KENTİN ONA BİR VEFA BORCU OLDUĞUNU HALA DÜŞÜNÜYORUM”

Uğraşlarının Halil Güngördü’ye vefa duygusundan dolayı olduğunu dile getiren Çelebi, “Ben Halil abiyi 1966'da Zonguldakspor'da futbola başladığından beri tanırım. Evimiz kulübün yanındaydı. Her deplasmanda Halil Abi benden uğur alırdı. Halil abiyle biz öyle büyüdük. Zonguldak futbolunun hatta Türkiye futbolunun tarihine geçen bir kişiliktir. Şu bakımdan ilk defa Türkiye'de ikinci ligden bir futbolcu A Milli Takımı davet edilmişti onun zamanında. Ve Zonguldakspor denince akla gelen ilk isimdir Halil Güngördü. Ben kentin ona bir vefa borcu olduğunu hala düşünüyorum. Kentin Zonguldak dışında yaşayan, Zonguldak'ı çok seven belki kent yöneticilerinden bile kat kat seven büyük bir topluluk olduğunu düşünüyorum. Onların da kucak açmasını, onları birleştirmesini, buluşturmasının faydalı olacağını düşünüyorum.” Şeklinde konuştu.

“HEM VEFA BORCUNUZU GÖSTERMEMİZ LAZIM, HEM MUTLU ETMEMİZ LAZIM”

Halil Güngördü’nün bir sembol olcuğunu söyleyen Dr. Tunç Çelebi, “Böyle çok semboller vardır. Ben bir tek kişi olarak Halil Güngör için bu çabayı sarf edebildim. İrfan Yalçın'ından Rüştü Onur'una kadar bir alanda, spor alanında, yazar alanında çok değerli insanlar vardır. Bu insanların ismi bence hayattan göçmeden önce yaşatılmalı ki öteki dünyada bu mutluluğu yaşayacakları, yaşamayacakları meçhul ama burada onlara hem vefa borcunuzu göstermemiz lazım, hem mutlu etmemiz lazım. Halil Güngördü için ben girişimlerde bulundum ama kentte de arkadaşlar bir imza kampanyası başlatmış. Sanırım sinerjik etki yapar. Ve görevdekiler gerekli işlemleri yaparlar. İnsanlar mutlu olur. Vefa borcunu kent yerine getirmiş olur diye düşünüyorum.” dedi.

“KENT YÖNETİCİSİNİN VEFA DUYGUSUNUN EKSİKLİĞİ”

Tahsin Erdem’in kendisine hiçbir şekilde dönüş yapmadığını vurgulayan Çelebi, “Tahsin Erdem’le seçimden önce görüşmemiz olmuştu. Seçimden sonra dile getirdim. Hiçbir dönüş olmadı. Suya tirit bir dönüş dahi olmadı. Bu evrak Tahsin Bey’in masasında duruyor 22’sinden beri. Neredeyse 1 aydır. Yasal süreçte 15 gün içerisinde cevap verilmesi lazım. ‘Uygun görüyorum, görmüyorum, plana aldık, almadık’ gibi bir cevap verilmedi. Bu bana değer verilmesi olayı değil. Tahsin Erdem bana değer verse ne olur vermese ne olur. Ama kentin bir değerine karşı yapılması bence kent yöneticisinin vefa duygusunun eksikliği.” dedi.