Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya (ECA) Bölgesi Ekonomilerine yönelik güncelleme raporunu paylaşır ken; bu kapsamdaki rapora göre, bölge ekonomisinde 2022’de yüzde 4,1 oranında küçülme beklendiği ve bu oranın korona salgınından daha büyük bir etki anlamına geldiği kaydediliyor.Konuyla ilgili raporun detayına bir göz gezdirildiğinde Türkiye ekonomi sinin 2022 için bir önceki tahminde yüzde 2 olan büyüme oranının savaşın etkisiyle yüzde 1,4’e çekildiği belirtilen raporda, Türkiye’nin faiz indirim lerinin talebi desteklemekle birlikte makro-finansal istikrarsızlığı artırdığı vurgulanan raporda, bu olgu ların Ukrayna-Rusya savaşının da etkisiyle enerji ve gıda enflasyonuyla birlikte yoksullara zarar vereceği ve salgın sonrası istihdam artışıyla destek lenecek yoksulluktan kurtulma çabalarını engelleye ceği vurgulanıyor.

* * *

Dünya Bankası ECA Baş Ekonomisti Aslı Demirgüç Kunt rapora yönelik değerlendirmesinde, savaş ve salgın gibi bir krizin geniş ekonomik hasar oluşturabileceği, kişi başı gelir ve kalkınmada yılların kazanımlarını yok edebileceğini gösterdiğini vurgula yarak, “Hükümetler, riskleri kontrol altına almak, ticaret ve yatırım kanallarındaki olası kopuşları önlemek için makroekonomik tamponlar ve güvenilir politikalarını güçlendirmeli; mülteciler de dahil olmak üzere en savunmasız kişileri korumak için sosyal destek sistemini güçlendirmeli ve istikrarlı bir gelecek oluşturmak için enerji verimliliği sağlamaya odaklanmalı”önerisi yanısıra; Raporda, ayrıca kurum ların güçlendirilmesi, yeşil dönüşüm, yenilenebilir enerji kullanımı da öneriliyor.

* * *

Dünya Bankası ECA raporunda, Türkiye’nin savaşın etkisi ve kendi dinamikleri nedeniyle, 2021’deki yüzde 11’lik büyümeyi koruyamayacağı ve 2022’de yüzde 1,4 oranında büyüyeceği tahmini yapıldı. Türkiye’nin Eylül ayında başlayan faiz indirimlerinin talebi artırmakla birlikte makro finansal istikrarsızlığı artırdığı, Ukrayna-Rusya savaşının etkileriyle birlikte bu sonucun doğduğu vurgulanan raporda, “Artan enerji ve gıda fiyatları en fazla yoksul kesimi etkile yecek. İstihdam artışıyla (beklenen) pandemi sonrası yoksulluktan kurtulma çabalarını te hlikeye atacak” uyarısının da öne çıktığı izleniyor.Zaten raporun ince hatlarına bir göz atıldığında; özellikle enerji maliyetle rinin önlenemez yükselişinin daha fazla dar gelir grubunu etkilediğinden bahisle risk kontrolü konusun da olası kopuşların önüne geçilmek üzere olası hasar ların mutlak şekilde önüne geçilmek üzere önlemler alınmasının istenmesi bu durumdan kaynaklanıyor.

* * *

Sonuç olarak, Dünya Bankası, 2023 büyümesini özellikle makro finansal etkiler nedeniyle yüzde 3,2, 2024 büyümesini yüzde 4,0 olarak tahmin etti. Enflasyon için, küresel mal fiyatlarının yüksek kalması ve para politikası duruşunun değişmediği varsayımı altında 2022 sonunda yüzde 61’lik seviye oluşacağı tahmini yapılan raporda, aynı varsayım altında cari işlemler açığının GSYH’nin yüzde 6,4, genel devlet açığının yüzde 5,2 olacağı tahmini yapılırken; Olumlu tarafta ise Türkiye’nin ihracatının olası iç talep ve yatırım düşüşünün yarattığı negatif etkiye karşı iyileştirici bir rol oynayacağı vurgulana rak Türkiye’nin, uluslararası likidite durumuyla ilgili kırılganlığının da sürdüğü belirtiliyor. Gerçekte sözü edilen bu kırılganlığın aşılabilmesine yönelik de palyatif yük getiren geçici tedbirler yerine ihracatta karşılaştırmalı üstünlükler teorisine göre çok yüksek katma değere sahip ileri teknoloji üretmek ve marka yaratma stratejisinin öne çıkarılarak TÜBİTAK+ ÜNİVERSİTE+SANAYİCİ işbirliği imkanlarının geliştirilmek suretiyle mutlak tarzda atılım yapmak gerekmekte; diğer taraftan da yüksek enflasyon üze rinde büyük payı bulunan gıda maddeleri ve hayvan sal ürünlerin üretiminde patlama yaratacak maliyet düşürücü etkin teşvik önlemlerinin alınması gerek mektedir.