11 Eylül Dünya barış günü olarak kutlanıyor.

Keşke hep barış olsa.

Kavga değil.

Mutluluk.

Huzurlu olsak.

Çekişme değil.

Didinme değil.

Fitne ve fesat hiç değil.

Tabi ki bazı boş vakti çok olanlar.

Canı sıkılanlar.

Hiçbir iş yapmayanlar.

Geçmiş zaman diliminde  bu tür hastalıkları nüksedenler toplumda yok değil.

Hiç uzakta değil.

Onlar hep aramızda.

Hep yanımızda.

Çoğu zamanda yüzümüze bakarlar.

Dost görünürler.

Aslında esas potansiyel olumsuzluk onların alnına yazılmıştır.

Kıskançlık.

Beceriksizlik.

Bir baltaya sap olma hevesini bile başaramamışlar azınlığı.

Bu dediğimiz kategoriye giriyor.

Tabi ki bunlar nerede?

Toplumun her kesiminde az da olsa var.

Küçük de olsa var.

İş hayatında görüyoruz.

Kamu ve özel sektörde bazen bu durumlar yaşanabiliyor.

Siyasette çok yüksek oranda görülüyor.

Görüyoruz.

Bazı hayat kesiminde sıklıkla bu dediklerimiz gündem oluyor.

Olabiliyor.

Siyaset çekişmesi ise hiçbir şeye benzemiyor.

Siyasette centilmenlik yerlerde sürünüyor.

Bu durumu da her daim görüyoruz.

Ama tabi ki, 21 Eylül Dünya Barış gününe bu dediklerimiz uymuyor.

Girmiyor.

Onların günleri kesinlikle başkadır.

Onlar ancak kara günler için vardır.

Ve olmaya devam edeceklerdir.

Kara gün onların olsun.

Tüm bu kötü örneklerin yanında.

İyi örnekler yok mu?

Tabi ki pek çok.

Küçük de olsa bu ayrıntıyı her daim herkesin yaşayabildiğini hatırlatalım istedim.

Dünya barış günü, mutluluk veren, huzur sağlayan, dürüst olan, ahlaklı olmayı ilke edinen ve neşe veren herkesin olsun, diyelim  ve ikinci ana konumuza geçelim..

Dün  Dünya barışı gününü kutladık.

Bunun yanında  Dünya Alzheimer Farkındalık günü. Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Haşmet Hanağası, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’ne özel açıklamalarda bulundu. Alzheimer hastalığı ve demansa neden olan hastalıkların sıklığında artan yaşlı nüfusa bağlı olarak büyük bir artış yaşandığının altını çizen Prof. Dr. Haşmet Hanağası, “Dünya Alzheimer Günü, Alzheimer hastaları ve demans hastalarının sorunlarına dikkat çekmek, onlara ve yakınlarına yardımcı olabilmek için neler yapılabileceği konusunda büyük önem taşımaktadır” dedi.

Dünyada 50 milyon civarında demans hastası olduğunu ve bu hastaların yaklaşık 2/3’ünü Alzheimer hastalarının oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Haşmet Hanağası, “Ülkemizdeki Alzheimer hastası sayısı gelişmiş ülkelerdeki oranlara benzerdir. Ülkemizde 800.000 civarında demans hastası olduğu düşünülmektedir. Bu hastaların büyük kısmını da Alzheimer hastaları oluşturmaktadır. Son 10 yıl içinde hasta sayısında, artan yaşlı nüfusla beraber yükseliş yaşanmıştır” diye konuştu.

Alzheimer hastalarına ve yakınlarına her aşamada sağlık çalışanları tarafından geniş kapsamlı öneriler verildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Haşmet Hanağası, “Bu öneriler; hastaların ilaçlarını düzenli olarak kullanması, davranışsal ve psikiyatrik sorunların yönetilmesi, çevresel düzenlemelerin yapılması ve hukuki konular gibi farklı alanları içermektedir” açıklamasında bulundu.

Türkiye Alzheimer Derneği toplumda farkındalık yaratmak, Alzheimer hastalığının erken tanısındaki önemi vurgulamak amacıyla hasta ve hasta yakınlarına özel olarak, "Unutma Seni-Yaşanmışlığın Kokusu" farkındalık projesini hayata geçirdi.

Santa Farma'nın koşulsuz desteği ile yürütülen "Unutma Seni-Yaşanmışlığın Kokusu" farkındalık projesi, Alzheimer hastalarının ilk unuttuğu duyulardan kokuya odaklanıyor. Farkındalık projesi ile hasta yakınları sevdiklerini hatırlatan, unutamadıkları kokuların hikayelerini yazıyor. Farkındalık projesi kapsamında ise gelen hikayelerin unutulmaması için bu esanslar kolonyaya dönüştürülüyor.

Proje kapsamında Unutmaseni.org sitesinden hikayelerini paylaşan kişilerin hikayeleri de “Unutma Seni” sosyal medya hesaplarında ve web sitesinin “Yaşanmışlığın Kokusu” kategorilerinde yayınlanarak, daha çok kişiye erişilmesi ve farkındalık sağlanması hedefleniyor.

Çağımızın hastalığından kısaca bilgiler verdik.

Bu hastalık çok önemli.

Dikkat çektik.

Özellikle ilerlemiş yaşa sahip yaşlılarımızın çok dikkat etmesi gerektiğini ifade edelim.

Alzheimer hastalığına karşın önlemlerimizi toplum olarak alalım. Bizlerde köşemizden bu konuda uyaralım ve bilgi verelim istedik.