Görünür o ki,Avrupa’nın en büyük ekonomilerinden ikisi durumundaki Almanya ve Fransa’daki Covid-19 pandemi kısıtlamalarının aşamalı olarak kaldırıl ması sonrasında gerek büyüme,gerekse talep kıtlığı nın yaşanmasına ek olarak tedarik zincirindeki kırıl malar dan kaynaklı üstüne üstlük bir de yükselen fiyatların getirdiği etkileşimle resesyonun(durgun luk)keskin şekilde kendini gösterdiği izlendi. Her ne kadar Haziran ayına ait alınan ilk göstergelerde aşın malar olduğu görülürken; bunun sonucu olarak faali yet göstergelerinde beklenenlerin üzerinde düşüşler yaşanırken, yapılan anketlere göre de yeni siparişler le üretim çıktılarında daralmalar oldu. Pandemi önce si ile yapılan mukayese kapsamında pandemiden kaynaklı piyasalarda kendini hissettiren daralmalar sonrasında bu defa kısıtlamaların gevşetilmesi ile pndemi öncesindeki hareketli ivme bir türlü yakala namadı.
* * *
Bu kapsamda Covid-19 pandemi önlemlerinin gevşe tilmesi sonrasındaki küresel piyasalarda yaşanan gelişmelere dair gelen raporlara bakılırsa; bu yılın başlarından bu yana biriken iş yüklerinin hafifletil mesine yönelik faaliyetlerin ekonomik açıdan tole rasyonu sağlarken, bunun yanı sıra küresel ekonomi lerin karşı karşıya kaldığı handikapların çeşitliliği sebebiyle resesyon olgusunun netleşmeye başladığı na tanık olunuyor.Bu tüm gelişmelerin neticesinde Euro bölgesi tüketici güveni, yükselen enflasyonun satın alma gücüne yük oluşturması ve hanehalkla rının Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının zincirleme etkilerinden endişe duyması nedeniyle pandeminin ilk aylarından bu yana en düşük seviyesine yaklaştı ğı da izlenen sıkıntılı durumlardan sadece bir kısmı. Öte yandan Bağımsız ekonomik araştırma ve danış manlık şirketi Capital Economics'ten Jack Allen-Reynolds, "Haziran ayında Euro bölgesi Satın Alma Yöneticileri Endeksi anketi, imalat sektöründeki üretimin düştüğünü, hizmet sektöründe de yeni bir yavaşlama olduğunu ortaya koydu" değerlendirmesi resesyonun ayak seslerinin yaklaştığına işaret edi yor.
* * *
Bu yönde küresel ekonomilerden ABD nezdindeki Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell, son yaptığı açıklamada,”Bankanın ABD’de enflasyonu dizginlemek için bir resesyon ortamı oluşturmaya çalışmadığını, ancak ekonomik gerile me riskine yol açsa da bankanın fiyatları kontrol altına alma hedefine tamamen bağlı olduğunu”belirt mesi resesyon endişelerinin geldiği boyuta da işaret ediyor. Gelinen noktada ABD’de enflasyon, FED'in hedef oranı olan yüzde 2'nin en az 3 katı seviyede seyretmeye devam ediyor. Reuters'ın anketine katı lan ekonomistler, FED'in gelecek ay faiz oranını bir kez daha 75 baz puan arttırmasını bekliyor.
* * *
Sonuç olarak, küresel piyasalarda yeni yeni gündem oluşturmaya başlayan resesyon için azı yatırım bankaları, bu yıl ekonomik gerileme dönemine girile ceğine ilişkin tahminlerini öne sürmeye başlarken, Amerikan yatırım firması PIMCO’nun, en son yaptığı uyarıda,”merkez bankalarının kalıcı yüksek enflas yonla mücadele etmek için para politikalarını sıkılaş tırmasının resesyon riskini arttırdığını” açıkla masına karşılık; Reuters'ın bu ay başında yaptığı bir ankete göre Amerikan ekonomisinin önümüzdeki iki yıl içinde resesyona girme riski yüzde 40. Reses yonun bu yıl olma ihtimaliyse yüzde 25 oranında ola bileceği öngörülüyor.Mevcut gelişmelere göre kre di derecelendirme kuruluşlarından Fitch Ratings, bu hafta içinde yayınladığı raporunda, "Dirençli yüksek enflasyon, yüksek işsizlik oranı ve zayıf talebin mey dana getirdiği stagflasyon, 2022'nin birinci çeyreği nin sonundan bu yana egemen risk teması ve olası bir risk senaryosu haline geldi.Diğer taraftan da küresel çapta elde edilen son veriler, hükümetlerin, enflasyon baskısını azaltmaya çalışırken ekonomile ri sert bir darboğaza sokmamak arasındaki ince çizgide denge sağlamaya çalıştığını da gösteriyor.