Geçtiğimiz Kasım ayında 89,5’le duraklamaya giren  ekonomik güven endeksi Aralık ayında %3,5 oranında azalarak 86,4 değerine düştü. Ekonomik güven endeksindeki düşüş,daha ziyade  hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı.Bu anlamdaki hizmet sektörü güven endeksi bir önceki aya göre Aralık ayında %9,2 oranında azalarak 70,4 değerini, perakende ticaret sektörü güven endeksi %7,8 oranında azalarak 87,6 değerini, inşaat sektörü güven endeksi %7,2 oranında azalarak 73,3 değerini aldı. Tüketici güven endeksi aynı seviyede kalarak 80,1 değerini,reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi %2,8 oranında artarak 110,4 değerine kadar yükseldiği görüldü.
 

                     *        *        *

Mulayese etmek açısından aydan-aya sabit kalan ekonomik güven endeksini ölçerek değerlendirebilmek için Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksine bakıldığın da Aralık ayında ayında bir önceki ayın nihai endeksine göre yüzde 12 artarak 68,90 değerini aldı, endeks böylece 5 yılın dip seviyesinden döndü.Endeksin detaylarına bakıldığında, tüketicinin hem mevcut durum algısı hem de geleceğe ilişkin beklentilerinde iyileşme yaşandı. Kasım ayında ekonomi yönetiminde yaşanan değişim, reform gündemi ve TCMB’nin para politikasında attığı sert

adımın finansal piyasalar ve beklentilerde yarattığı görece olumlu gelişme Tüketici Güveninde artışa yol açtı.Bu anlamdaki Bloomberg HT Tüketici Beklenti Ön Endeksi bir önceki aya göre yüzde 10,80 artarak 82,82 değerini aldı. Diğer taraftan, içinde bulunduğumuz dönemin dayanıklı tüketim malları ile otomobil ve konut alımı için uygunluğunu ölçmeye çalışan Bloomberg HT Tüketim Eğilimi Ön Endeksi ise 45,25'e yükseldi.

  *        *        *

Sonuç olarak,tüketici Beklenti Endeksi son birkaç yıl orta lamalarına yaklaşsa bile, özellikle Tüketim Eğilim Endeksi oldukça düşük seviyelerde kalmaya devam ediyor ve dolayısı ile içinde bulunduğumuz bu süreçte iç talepte önemli bir yavaşlamaya işaret ediyor. Çok tabii olarak  güven endeksindeki yaşanan bu değişim halen güncelliği  ni koruyan resesyonun (durgunluk) stagflasyona (durgun   luk içinde enflasyon) dönüşme konumundan kaynaklanı  yor. Aslında geçtiğimiz pazartesi günü netleşen ve karara bağlanan asgari ücretda doğmuş olacaktı. görüşmelerinde asgari ücret vergi dışı bırakılmış olsaydı; en azından asga ri ücretin vergi dışı kalması sebebiyle otomatik stablizatör olma yönüyle tüm piyasalara biraz olsun hareketlilik kazandırma imkanı yaratılmış olacaktı. Mamafih bu fırsat asgari ücret belirleme sonrası şimdilik kaçırılmış olsa bile halen yine de zaman geçmiş değil. Öyle görünüyor ki bir sonraki aylarda da resesyon yanında pandemiden kaynaklı talep gerilemesi belirsizlikler tam olarak sona erinceye kadar devam edecek gibi bir görünüm veriyor. Bu arada  vesile ile tüm okuyucularımızın yeni yılını kutlar, sağlık ve mutlulukla dolu yaşamlar dilerim.

KAYNAK: Aralık/2020 Ayı Ekonomik Güven Endeksleri (TÜİK)