CHP Eski Merkez İlçe Başkanı Ebru Uzun, AK Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan'ın "Bunlara Cevabınız var mı " paylaşımına cevap vererek tepki gösterdi.
Ebru Uzun başkan Çağlayan 'a soru sorarak öneri sundu.
Ebru Uzun, başkan Çağlayan 'a yönettiği sorular şöyle AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu ile ilgili iddiaları paylaşarak : “Bunlara cevabınız var mı?” diye sormuş.
Bir Cumhuriyet Halk Partili olarak benim kendisine cevabım var ,önerilerim de var. Öncelikle soruyorum Mustafa Çağlayan orada mıymış? Para alışverişlerine nezaret mi etmiş? Çok kesin ifadelerle anlatmış olan biteni. Bu kadar kesin ifadeler kullanabildiğine göre gizli tanık bile olabilir. Oysa gizli tanık ifadeleri bile bu kadar net ve kesin değil!
Basına sızan ve aktarılan ifadeler de gizli tanıklar "duymuştum, öyle olduğunu düşünüyorum, bence öyle, şöyle konuştular, öğrendiğim kadarıyla... vb" gibi asla belgeli olmayan tuhaf ve içi boş dedikodular üzerine ifadelerini kurmuşlar. Hatta gizli tanığın birinin söylediğini bir diğeri inkar ediyor daha farklı anlatıyor. Masak raporunda her hangi bir yolsuzluk görünmüyor. Mustafa Çağlayan neyin cevabını bekliyormuş Cumhuriyet Halk Partisinden? İftira ve dedikodularla oluşturulan bir yalanlar manzumesinin nesine yanıt verilir? Biz bu gizli tanık kumpaslarını Ergenekon sürecinden çok iyi biliriz! PKK lıların, sapıkların, karısını kızını satanların tanık yapılıp Türk Silahlı Kuvvetlerinin sanık olarak değerlendirildiği süreçleri hep birlikte yaşadık. Biz FETÖ çökertildi diye biliyorduk ama zihniyeti hala ortada duruyor gibi. Kendi Bakanlığına üstelik de fahiş fiyattan dezenfektan satan Bakan CHP li değil AKP nin Bakanıydı. Suçu sabit olduğu halde herhangi bir adli soruşturma geçirdi mi? Bu suçtan dolayı hakim karşısına çıktı mı? Bir çok bakanları Rıza Zarrap'ın önüne yatıyor, saatler hediye alıyor, hiç bir iş yapmayan yakınlarının rezidanslarında para sayma makineleri ve çelik kasalar dolusu paralar çıkıyorken, takım elbise hurçları ve çikolata kutularında avantalar verilip alınıyorken, ayakkabı kutularına milyon dolarlar istiflenirken ortaya saçılan rezilliklerin hangisine yanıt verilmiş yada suç işleyenlerin hangisi hakim karşısına çıkmıştır.
Çağlayan bunlara yanıt vermiş mi? Verebilir mi?
FETÖ nün paraları dedikleri el konulan paralar neden iade edildi? Öyle ya terör örgütü paraları olarak belirlenen bu paralar neden suçlulara iade edildi? İmamoğlu peçeteye "saatin parasını ödedim" yazmadı! Peki sayın Çağlayan peçeteye bu ibareleri yazanlar için hangi soruyu sordun sen? Oluyor mu öyle yahu?
Mesela bir çift var; Biri THK Üniversitesi Rektörü iken devleti soyup soğana çevirmiş. Milletvekili eşi Hanımefendi de boş zamanlarında kendisini bıçaklıyordu. Bütün Türkiye çektikleri video ile rezilliklerine ve suçlarına şahit olmuştu. Ne oldu o konular?
THK Üniversitesini soyup soğana çeviren o rektör daha sonra ne oldu?
Eşi Hanımefendiyle boşanma davasında 22 milyon tazminata mahkum edildi? O paraları nasıl kazandın diye sordun mu Sayın Çağlayan?
Hatta bunlar THK Üniversitesi ile yetinmeyip SPK (sermaye piyasası kurulu) başkanı kayınbiraderi ile kotardıkları suçlar hakkında bir basın açıklaman var mı? Belediyelerinde yapılan yolsuzluk ve hırsızlıklar konusuna girmiyorum bile. Sadece Melih Gökçek İçin iki tane kitap yazıldı bu ülkede. Parsel, parsel Ankara'yı satan başkanınız var ya... o konuya girmeyi düşünür müsün? Yahu İmamoğlu'nu gizli tanık ifadelerin suçlayacağız diye 2014 ve 2017 yıllarında belediyeye iş yapmış biri üzerinden iftira atılmış. İftira dönmüş rahmetli Kadir Topbaş'ı vurmuş. Gerçekten utanma duygusu yitirilmiş artık. Mübarek aylarda dahi kul hakkı yemekten geri durmayanların ahlaki, vicdani durumunu sorup Allah korkusu yok mu diyeceğim ama gereksiz bir soru olur diye sormaktan vazgeçtim. Sayın Çağlayan, Murat Ağırel'in iki kitabını da alıp okumanızı öneririm. Hem iç yüzünüz hakkında bilgi edinmiş olur hem de büyük laflar etmeden önce bir düşünürsünüz. Okumak iyidir. Belki okuduktan sonra "Allah Allah bu kadar belgeye dayalı iki kitap dolusu suça istinaden neden ifadesi alınamıyor İ. Melih Gökçek'in diye kendinize sorarsınız en azından. Kitap tavsiyesi ile bitireyim konuyu; parsel parsel ve vurgun .Bunlar öyle mışmışlı değil belgeli kitaplardır. Başkasının gözündeki toza bahane üreteceğinize kendi gözünüzdeki merteği bir çıkarın. Görme yetinizi kaybediyorsunuz zira."
