Eğitim sendikaları, Zonguldak’ta Öğretmen Meslek Kanunu’na ilişkin tepkilerini dile getirmek üzere Maden Mühendisleri Odası’nda ortak bir basın açıklaması düzenledi.
Maden Mühendisleri Lokali’nde gerçekleştirilen toplantıya, Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, Anadolu Eğitim Sendikası ve TEÇ-SEN Öğretmen Sendikası temsilcileri katıldı. Basın açıklamasını, sendikalar adına Eğitim-İş Başkanı Kamuran Çataklı yaptı.
Çataklı, açıklamasında mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun (ÖMK) öğretmenlerin haklarını ve taleplerini göz ardı ettiğini belirterek, bu durumun eğitim camiasında büyük bir rahatsızlık yarattığını ifade etti. “Haklarımıza ve taleplerimize sahip çıkıyoruz, mevcut içeriğiyle Öğretmenlik Meslek Kanunu’na itiraz ediyoruz” diyen Çataklı, kanunun hazırlanma sürecinde eğitim emekçilerinin görüşlerinin alınmadığını ve öğretmenlerin taleplerinin görmezden gelindiğini belirtti.
Kamuran Çataklı, kanunla ilgili temel itirazlarını şu şekilde sıraladı:
Yanıltıcı Meslek Kanunu Tanımı: Kanun, öğretmenlik mesleğini tanımlamamakta ve mesleğin temel özelliklerini, görev ve sorumluluklarını, mesleki haklarını kapsam dışı bırakmaktadır.
Anayasa Mahkemesi Kararlarına Uyulmaması: Daha önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümler yeniden düzenlenmeden kanun teklifine eklenmiştir, bu durum öğretmenlerin güvencesiz bırakılmasına yol açmaktadır.
Unvan Ayrımı: Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanlarının korunmasına itiraz eden sendikalar, kıdem esasına dayalı ödeme yapılması gerektiğini savunmaktadır.
Eğitim Fakültelerinin Suçlanması: Kanun teklifinde Millî Eğitim Bakanlığı başarılı, eğitim fakülteleri ise başarısız olarak gösterilmektedir. Bu yaklaşım, öğretmen yetiştiren kurumların itibarını zedelemektedir.
Öğretmenliği Güçlendirmemesi: Kanun teklifi, öğretmenlerin haklarını ve yetkilerini zayıflatan bir içerik taşımakta ve öğretmenleri daha da güvencesiz bir konuma itmektedir.
Güvencesiz İstihdamın Yaygınlaştırılması: Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi istihdam şekilleri yaygınlaştırılmakta, hazırlık eğitimi adı altında yeni bir güvencesizlik basamağı eklenmektedir.
Mesleki Güvence Eksikliği: Kanunda öğretmenlerin sosyal hakları, kürsü dokunulmazlığı, dinlenme ve tatil hakları gibi konular yer almamaktadır.
Milli Eğitim Akademisi’ne Karşı Çıkış: Öğretmenlik mesleği, öğretmen yetiştiren kurumlarda edinilen beceri ve bilgiye dayalıdır; bu nedenle, sadece MEB’in belirleyeceği hazırlık eğitimine dayalı bir sistemin kabul edilemez olduğu belirtilmiştir.
Çataklı, ayrıca Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine yeniden getirileceğini hatırlatarak, “Unvanlarda ayrıştırmayı kabul etmiyoruz. Kıdem yılına göre tüm öğretmenlere ödemeler yapılmalı, bu ödemeler emekliliğe de yansıtılmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Sendikalar adına yapılan açıklamada, öğretmenlerin özlük ve sosyal haklarının korunması gerektiği vurgulandı ve Milli Eğitim Bakanlığı’na seslenilerek, tüm eğitim emekçilerinin taleplerine kulak verilmesi istendi. Açıklama, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun mevcut haliyle kabul edilemeyeceği ve öğretmenlerin haklarını güvence altına alan, adil ve kapsayıcı bir kanun talep ettikleri mesajıyla sona erdi.