Türkiye Taşkömürü Kurumu, daha önce Ereğli Kömür İşletmeleri (EKİ).
Evet bu isim değişti, TTK adını aldı.
Türkiye olarak ülke geneline hitap ettik.
Tabii ki bu süreç,80’li yıllardagerçekleşti diye biliyorum.
Ne olursa olsun, Zonguldak EKİ ismini bırakıp TTK ile devam etse bileZonguldak hep merkez olmuş.
Genel müdürlük kalmış.
Tüm havzanın kontrolü Zonguldak’tan yapılmış.
Ve bugünlere gelen süreçte,tam 180 yıllık bir kuruluş. Dile kolay…
Geçmiş tarihten aldığım kısa bilgiyi köşemde paylaşıyorum.
‘’Ülkemiz özellikle 1980'lerin başında, KİT'ler genel bütçeden düşük paylar almaya başladı. Bu pay azaldıkça, yenileme yatırımları yapılamadı, zararlar arttı. Artan zararlar ise, topluma KİT'lerin özelleştirme reçeteleri olarak sunuldu. Bu politika; ABD, Dünya Bankası ve onlarla ilişiği olan yabancı kredi sağlayan çevrelerce önerildi. Bu cümleden olarak KİT'leri yakından ilgilendiren 3460 sayılı kanun 11 Nisan 1983 tarih ve 60 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ile yürürlükten kaldırıldı. Yine aynı kararnameye bağlı olarak Türkiye Kömür İşletmeleri'ne (TKİ) bağlı bir kurum şeklinde çalışan EKİ, 28 Ekim 1983 yılında özerkleştirilerek, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) haline getirildi.’’
Aslında burada kurum adına ikinci bir milat devir başlamış olarak adlandırıyorum.TKİ’den ayrılmamız
ve bağımsızlığa kavuşmamız.
O dönemler ülkemiz büyük ekonomik kalkınma hamlelerini 80’li yıllarda başbakan daha sonra ise
Cumhurbaşkanımız olan rahmetli Turgut Özal ile birlikte yapıyordu.
Türkiye,80’li yılların ortalarında ve sonrasında parlayan yıldız olarak gösteriliyordu.
TTK’nın, 1983 yılında hem TTK ismini alması hem de özerkleştirilmesi gelecek adına önünü açıyordu.
Hatırlayınız o dönem Fuat Üçüncügenel müdürlük yapıyordu.
Ve o dönem kurum zarar etmiyordu aksine kar gösteriyordu.
Bugünkü genel müdürlük binası da 1985 yıllarda yapılmıştı.
O dönemin en görkemli binasıydı.Yatay mimari ile ancak böyle harika bir bina yapılabilirdi.
Ve gerçekten kentin göbeğinde devasa bir bina hiç kimseyi rahatsız etmeden o alana yerleştirilmişti.
Ve bugüne gelen süreçte bina yerleşke olarak hala daha o görkemli konumunu ve durumunu koruyor.
Kim bu esere imza attıysa tebrikediyor ve kutluyorum.
Adı Beyaz Saray kalan bu yapı herkesin de beğenisini çekmişti.
Öyle bir yatay mimari yapılmış ki her bölge deniz manzarası ile koşullanmış.
O dönem ve bu dönem hala daha aynı konumunu koruyor.
Zonguldak’ta bazı aklı evvel olanlar zaman zaman Beyaz Saray ile ilgili ‘’hastane yapalım, üniversite olsun’’ veya
başka ölçeklikullanım adına beyanlarda bulundu.
Zonguldak’ın her şeyi TTK Genel Müdürlük, kurumun kalbi ve beyni.
Ve burada görev yapan en üst düzey kurmay isimler de her şeyin en iyisine layık.
Tabii ki bunu önerenler Zonguldaklı olmadığı için bu aklı evvellerin sözlerine kimse itibar etmedi.
Sadece dip not olarak vereyim dedim.Önce EKİ sonra TTK ve bugünlere gelen süreç.
Bugün yine bazı tartışmaları duyuyoruz.
Kurum özelleşecek mi veya yönetim şeması daha kurumsal olacak mı?
Bize göre, 1983 yılında zaten devrim bir karar alınmış. Özerkleştirme sağlanmış.Yönetim kurulu oluşmuş.Başkan ve yönetim kurulu belirilenmiş. Bu yapı zaten var.
Genel müdür ve yardımcıları da yönetim kurulu içinde başkan ve yardımcıları olarak yer alıyor.
TTK yönetim kurulunun ayda iki kez toplantısı da var.
Yönetim kurulu başkanı Muharrem Kiraz, aynı zamanda genel müdürümüz.
Genel müdür yardımcıları da yönetim kurulu başkan yardımcısı ve üyeleri.
Bakanlık yöneticisi ve bağımsız yöneticiler bile var diye biliyorum.
O zaman demek ki her şey kurum adına şeffaf bir şekilde yürütülüyor.
TTK doğrudan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı.
Dolaylı olarak Çalışma Bakanlığı ile ilişkilerimizi çok güçlü.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile endirekt ilişkilerimiz var.
Bugün tüm kurum ödemelerini ihtiyacı ölçüsünde hazine karşılıyor.
Başka türlü nasıl olabilir?
Çalışma ve yoğun mesai adına iş güvenliği ve sağlığı ile ilgili kökten Çalışma Bakanlığı’na bağlıyız.
Kurumum bu üç ana bakanlıkla önemli çalışma bağlantıları adına çok güçlü bir şekilde yol alıyor.
Bugün bu konuya neden girdik?
Zonguldak’ta TTK ile ilgili yeni bir yönetim anlayışının olması adına tartışmaları görüyoruz.
Diğer KİTleri bilemem.
Ama TTK’nın genel durumu zaten 1983 yılında milat olarak gerçekleşmiş.
Önemli bir yapı yönetim adına var.Böyle de gidecektir düşüncesindeyim.
Önemli olan kurumun çok daha güçlü üretimlere doğru yol almasıdır.
Kok fabrikasını biran önce yapalım.Yapalım ki hayatımız kurtulsun.
Amasra A sahası 15 Ağustos 2024’te açılıyor. Kurumun 2.000 maden işçisi istihdamında artık son 250 madencimizin işbaşı yapması bekleniyor.
Bir maden işçimizin maliyeti 85 bin lira. Helal olsun.Bununla birlikte çok üretelim çok satalım.
Yine 1983 ruhuna dönelim kar edelim. Demir-Çelik Sanayisinin kömür hammaddesini verelim.
Termik santrallere kömür atığımızı verelim. TTK Zonguldak Limanı’nı daha verimli hale getirelim.
Çok daha güçlü kazanalım.
Merkez atölyemiz muhteşem başarılara imza atıyor. Üretim adına Üzülmez maşallah kıskanılacak bir başarı gösteriyor.
Kutluyorum ve tebrik ediyorum.
Kozlu artık üretim bazlı çok daha yıldız olmalı.
Eski güçlü günlerine dönmeli. Karadon ve Gelik amiral gemimiz.
Amiral gemimizden beklenti çok yüksek.
Bu bölge kurumun aslında üretimin ana merkez üssü.
Kurumun bütün yükünü alması gerekir düşüncesindeyim.
Armutçuk en kıymetli madene sahip bölge.
Armutçuk bölgesinden üretim odaklı ve maddiyat adına kurum büyük gelir bekliyor.
Bunun da sağlanması gerekir kanısındayım.
Gelelim Amasra A sahasına, beklentimiz çok büyük.
Yeniden bu işletme doğuyor.
Yakın zamanda günlük 1.000 ton üretimleri yakalayacağız.
Bugün adına kısa bir TTK analizi yapalım istedim.
TTK Genel Müdürlük Zonguldak’ta. Yönetim Kurulu da Zonguldak’ta.
GMİS en büyük sendikal örgütümüz de Zonguldak’ta kalacak.
Hiç kimse Ankara’ya gitmiyor.
Biz Zonguldak olarak göndermiyoruz.
Şimdilik nokta.