İktisadi açıdan meydana gelen son gelişmelere bakıldığında; İstanbul Sanayi Odası ve S&P Glo bal’den elde edilen son PMI anket verileri Türk imalat sektöründe ivme kaybının sürdüğüne işaret ederken;üretim, yeni siparişler ve satın alma faaliyet lerinin tümünde yavaşlama gözlemleniyor.Bu kap samda manşet PMI, üst üste yedinci ay eşik değer 50’nin altında kalarak imalat sektörünün performan sında bozulmanın sürdüğünü göstermesi pek de iyi ye işaret etmiyor.Bir önceki ay olan Ağustos ayında 47,4 olan PMI Eylül’de 46,9’a geriledi ve yavaşla manın üçüncü çeyrek sonunda daha belirgin hale geldiğine işaret etmesi de gelişmelerin teyidi mahiye tinde görünüyor.Hal böyle iken,iş yüklerindeki potansiyel hafifleme firmaların istihdamı azaltmasın yol açtı ve böylece Haziran 2020’den itibaren devam eden istihdam artış eğilimi kesintiye uğramış oldu.Önümüzdeki yıl sonuna kadar olan aylar itiba rıyla bu yöndeki işsizlik rakamlarında meydana gelebilecek olası artışlar pek de sürpriz olamayacak gibi gözüküyor.

* * *

Diğer taraftan da en temel girdilerden elektrik, doğal gaz ve akaryakıt çerçevesindeki benzin ve motorine yapılan sürekli zamlar girdi fiyatlarında yukarı yön lü baskı oluşturması, maliyet artışlarının devamlı ol masına yol açarken,çift rakamda artışını sürdüren yüksek enflasyonun hızla hiperenflasyona doğru yol almasına neden oluyor.Her ne kadar siyasi otorite ta rafından ocak ayından itibaren fiyatlarda aşağı yönlü bir düşme hareketinden bahsediliyorsa da; asıl sıkın tı üretime ait temel girdilerdeki maliyet artışları dur durulamadığı sürece bu zor virajın geçilmesi olduk ça meşaketli gözüküyor.Çünkü girdi maliyetlerinde ki artış bir türlü hız kesmiyor.Anket katılımcıların dan gelen bildirimlere göre, kırılgan talep koşulları ve enflasyonist baskılar Eylül ayında hem üre tim hem de yeni siparişlerde yavaşlamaya yol açan temel faktörler oldu. Toplam yeni siparişler aylık bazda son bir yıl boyunca hız kaybederken üretimde ise yavaşlama eğilimi on ayı geride bıraktı.

* * *

Öte yandan da yeni ihracat siparişlerinde ise özellik le enerji krizinin geldiği noktada Avrupa’da kaynak lanan talep zayıflığına bağlı olarak düşüş gözlenme si mevcut durumu daha da güçleştiriyor.Küresel gir di fiyatları maliyetlerde keskin artışlara yol açarken birçok firma doğalgaz ve elektrik başta olmak üzere enerji fiyatlarındaki yükselişin enflasyonda belirle yici olduğunu belirtiyor.Bu anlamda anket katılım cılarına göre ham madde maliyetlerindeki göreceli artış ve liradaki değer kaybı da tüm girdi maliyet lerin deki artışlarda oldukça etkili oldu.Çok tabii ola rak tüm girdi maliyetlerindeki bu artışlarla destekle nen piyasa girdi fiyatlardaki yükseliş trendinin alıcı lara da yansımasıyla nihai ürün fiyatlarında da artış lara neden oldu.

* * *

Sonuç olarak, piyasalarda iki yönlü olarak göze çar pan gelişmeler kapsamında; talepteki meydana ge len geri çekilme ve ve fiyat gelişmeleri;girdi alım ları ile stoklarda düşüş yaşanmasına neden olurken; diğer yönden de siparişlerdeki zayıflık dolayısıy la satılmamış ürün miktarının artması, firmaların nihai ürün stoklarında da yükselişe yol açtı. Üretim sonrası stoklar üst üste beşinci ay artış göstererek bir anda 2012 yılından bu yana son on yılın zirvesine çıktı. Mevcut gelişmeler konusunda Türkiye İmalat PMI anket verileri hakkında değerlendirmede bulu nan S&P Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker;” Hem iç piyasada hem de yurt dışında (özellikle Avrupa) devam eden zorlu talep koşulları nedeniyle Eylül ayı PMI verileri Türk imalatçıları açısından pek olumlu bir tablo sunmadı. Yeni siparişlerde devam eden yavaşlama istihdamı etkiledi ve firmalar salgının ilk dalgasından bu yana ilk kez çalışan sayısını azalttı. İmalatçıların nihai ürün stoklarında süregelen artış, üretimin önümüzde ki aylarda zayıf seyredebileceğine işaret ediyor.”ana lizine bakılırsa; küresel tedarik zincirindeki bozul malar sonrası yaşanan toparlanma gayretlerihalen de vam etse bile küresel enerji fyatlarındaki arz-talep dengesinini bozulmasından kaynaklı artışların sür mesi sebebiyle girdi maliyetlerindeki artışların küre sel enflasyonu arttırmayı sürdüreceği görülüyor ki bundan en fazla etkilenen kesim de gelişmekte olan ülkeler olacak.