EKONOMİDE KÜÇÜLME DEVAM EDİYOR

Abone Ol

KAPANAN ŞİRKET SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTMA EĞİLİMİNDE

Birinci çeyrekte bir miktar toparlanan ekonomi, mamafih bütçe

ve kredi furyası bitince, ikinci çeyrekte yeniden duraksamaya gir

di. Geçen yılın sonunda patlak veren konkordato furyası biraz eko         nomide toparlanma, büyük ölçüde de hükümetin zorda olan şirket           leri bankalara “kredilerin yeniden yapılandırma” yönlendirmesi

yapmasıyla son bulmuştu. Ancak tüm çabalara rağmen bu çözüm

imkanları yine de yeterli gelmedi. Zaman içinde talep daralmasın            dan kaynaklanan şirket ciroları da düşmeye başlayınca iflaslar ve         konkordatolar birbirinin peşi sıra gelmeye başladı. Bu görünüme            göre 2019 yılında kapanan şirket oranı ise %56’yı buldu. Örneğin

Bir dönem İSMAR Marketler zincirinin de sahibi olan Akyürek

Holding’e  ait BTS Birlik Toptan Satış Mağazaları AŞ için iflas

kararı verildi. Şirketin tasfiye işlemlerine başlandı. BTS Birlik,

Extra Depo isimli gıda toptancısı olarak faaliyetlerini sürdüren

şirket bakkal, market ve büfe işletmelerinin temizlik ürünleri ve

malzeme ihtiyaçlarını karşılıyordu. Borsa İstanbul’da işlem gören

ilk 500 şirketten biri olan Akyürek Pazarlama perakende ve tarım sektörlerinde ilerliyordu. 1998 yılında hızlı tüketim ürünleri alanın

hızla yayılarak ilerleyen Akyürek Holding Unilever, Algida, Darda

nel, Dr.Oetker, Marmarabirlik markalarının satış, dağıtım ve Pazar

lamasını üstlenmişti. 2003 yılında ise farklı iş kollarına imza atan

firma Türkiye’nin ilk yerel sermayeli organize perakende mağaza

ları İsmar Marketler A.Ş.’ni satın almıştı.

                                      *      *       *

Diğer taraftan da Dolar kurundaki dalgalanmaya bağlı fiyat artış

larının ardından sık sık gündeme gelen konkordato talepleri, hükü

met tarafından alınan önlemler sonucu daha sıkı denetimlere tabi

tutulmaya başlandı ise de, 2019 yılında yok denecek kadar azalan

konkordato kararlarına, kısa süre önce bir yenisi eklendi. Ülkede

yaşanan ekonomik kırılganlık büyük, küçük çok sayıda şirketi vur

maya devam ediyor. Kocaeli’de bunlara bir yenisi daha eklendi.

Deste başı İnşaat da konkordato ilan etti. 2015 yılında Türkiye’nin

en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşu listesinde 169. sırada yer alır

ken,2016 yılında ilk en büyük 500 sanayi kuruluşu listesinde 449.

Sıraya yükselerek 280 büyük kuruluşu geride bırakan Destebaşı

Grup’un Kocaeli’nin Gebze ve Çayırova ilçelerinde tesisleri bulu

nuyor. Ekonomik kırılganlığın verdiği sıkıntılar her geçen gün bü

yürken Türkiye genelinde 15 bine yakın işletmeden 2 bin 500’ü ka

pandı ve bu süreç devam ediyor. Sektörün önde gelen üreticilerinin

bir kısmı konkordato ilan eden beyaz et üreticileri de, kapanma teh

likesi ile karşı karşıya. Bu kapsamda beyaz et üreticileri de dertli.

Balıkesir İli Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Birliği’nin gerçekleştirilen lansman toplantısına katılan Türkiye Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri

Birliği Başkanı Abdullah Koç, sektörün yaşadığı sorunları dile geti

rirken; Türkiye’de kanatlı hayvan eti üreticilerinin yaşadığı sorun

lara dikkat çeken Koç, yaşamak için fedakarlıklarda bulundukları

nı açıkladı. Koç, “Entegre tesislerin üreticiye verdikleri ücret orta

da. Bizim verilen bu parayla yaşamamız mümkün değil. Hayatta

kalmak için fedakarlıklarda bulunuyoruz. Bazı çalıştırmak zorun

da olduğumuz kişileri çalıştıramıyoruz. Yaşamak için tabiri caizse

çalıyoruz” değerlendirmesi ise sektörün içinde bulunduğu sorun

ların devasa boyutta olduğunu gösteriyor.

                                      *      *       *

Öte yandan yapı marketler zincirindeki şirketlerden mali yapısı bo

zulduğu gerekçesiyle konkordato talebinde bulunan ve bu talebi

3 aylık geçici bir süre için kabul edilen dev yapı market zinciri Prak

tiker'e, bir yıllık kesinleşmiş konkordato imkanı tanındı. Mali komi

serlerin verdiği olumlu rapor sonucunda konkordato süresini uza

tan mahkeme, alacaklı şirket avukatlarının talepleri üzerine, Prak

tiker'in bazı alışveriş merkezlerindeki mağazalarının boşaltılması

na karar verdi. Şirket Almanya'daki mağazaları için 2013 yılı Tem

muz ayı itibarıyla iflas başvurusunda bulunmuştu. Bu arada Kon

kordato elektriğe de girdi.Bazı şehiriçi dağıtım şirketleri, tedarikçi

belli sayıda şirketin iflas ya da konkordato ilan etmeleri üzerine

elektrik sektöründe de kendini gösterdi. Bu tedarikçiler, “sistem

kullanım bedeli” gibi bazı mali yükümlülüklerini dağıtım şirket

lerine karşı yerine getiremedi. Şehiriçi dağıtım şirketleri de bu

nun “kontrol edilemeyen işletme gideri” olarak kabul edilmesi

ni ve tarifeye yansıtılmasını gündeme getirdi.

                                      *      *       *

Sonuç olarak, daha ziyade yüksek döviz borcu ve dövizde açık pozisyonu bulunan şirketlerin ödeyemedikleri borçlar hızla artmaya başladı. İflas ve konkordatolar da bu nedenle yaygınlaş

tı. Banka kredileri yeniden yapılandırmaya tabi tutuluyor. Şirket

ler de dövizdeki açık pozisyonunu, üç yılın ardından yeniden 200 milyar doların altına indirdi. Mevcut duruma bakılırsa; Konkor

dato ilan eden veya hakkında iflas kararı verilen şirketlerle ilgili haberler gelmeye devam ediyor. Bu iş yerlerinde çalışan işçiler sendikaya üye ise sendikaları onlara hukuki yardımda bulunabi liyor. Sendikasız iş yerlerinde çalışanlar ise ne yapacaklarını bilmedikleri için mağduriyet yaşayabiliyor. En büyük hak kaybı, konkordato ilanı veya iflas durumunda işçinin alacaklarını bir ay içinde konkordato komiserliğine veya iflas masasına yazdırılma ması durumunda yaşanıyor. Süresinde alacak kaydı yaptırmayan lar, işçi alacaklarına tanınan ayrıcalıktan da yararlanamıyor. Mak

ro ekonomik açıdan süreğenleşen iflaslar ve konkordatoların önü

ne geçebilmek için alınan önlemlerden biri olan ve konkordato

ilanını sınırlandıran yasal düzenlemeler yanında ayrıca ilgili şir

ketlerce borçlu oldukları bankalar nezdinde borç yapılandırması

da yapılabiliyor. Ancak bu desteklerde de şirket  verimliliğinin esas alınması büyük öneme sahip Asıl sorun ise ekonomide çarkın dönüşümünü sağlayabilecek ve yeterli nakit gereksiniminin dönü şümüne ortam oluşturacak şekilde talep daralmasının önüne geçi lerek ABD de de uygulandığı tarzda Hükümet Otoritesince gerek

li önlemlerin alınması da zorunluluk oluşturuyor. Aksi takdirde kısa vadede alınan tüm önlem ve tedbirlerin orta ve uzun vadede kalıcı çözüm olabilmesi de mümkün olamaz.