EKONOMİDE SÜREĞENLEŞEN ALGI YÖNETİMİ,GÜVEN EKSİKLİĞİ VE ENFLASYON ORANINDAKİ YAPIŞKANLIK

Abone Ol

Bazı kaynaklardan alınan bilgilere göre ekonomide aşılamayan durgunluktan,yenilenen İstanbul seçimlerine kadar birçok konu      da ağır eleştirilere muhatap olan Bakan Albayrak'ın, bir taraftan kabinede kalabilme diğer yönden de siyasi ömrünü uzatma oyu   nunu oynadığı öne sürülürken,öte yandan da piyasalardaki güve          nin gittikçe azaldığı bir dönemde piyasa mekanizmalarına alışık       olunmayan çeşitli yöntemlerle müdahale ve kritik kurumlar nez          dinde zaman içinde telafisi mümkün olmayacak yanlış adımlara          kadar varan yolların denendiği şeklinde haberler geliyor. Bu yön         den ekonomi kulislerinde yapılan değerlendirmeleri de özetle ifa          de etmek gerekirse;yönetimindeki görev değişimi ile gündemi saptırmak, zaten gerçekleşecek faiz indirimlerini kendi başarısı    gibi sunmak, Merkez Bankası ve kamu bankaları eliyle kredi pi yasasına abartılı baskı kurmak ve son olarak ise baz etkileri ve Temmuz ayına kadar süren sıkı para politikası sebebiyle tek ha   neye düşeceği aylar öncesinden belli olan enflasyonu kendi ba   şarısı gibi pazarlamak Bakan Albayrak'ın planının başlıca adım     ları olarak göze çarpıyor."Kulislere yansıyan bilgilere göre ise, Bakan Albayrak 2019 yıl sonu enflasyonunun, YEP'te yer alan     yüzde 12 hedefinin altında yüzde 11 veya biraz üzerinde olması yönünde iradesini TÜİK ile paylaştı. Buna göre "açıklanacak" enflasyon oranları bir süre daha düşük enflasyon  hikayesinin anlatılmasını sağlayacak.Daha da önemlisi,faiz indirimleri için   daha fazla alan açacak. Ama yüzde 11 oranı şovun geldiği son     sınır olabilir! Şeklinde yorumlanıyor.

                                  *       *        *

Bu kapsamda konuyla yakından ilgili durumda olan kaynakla           ra göre; Bakan Albayrak'ın yüzde 11 talimatının piyasada konu şulduğunu ve zaten TÜİK verilerine yönelik tükenmiş olan güve   nin tamamen bitirildiğini ifade ediyorlar. Enflasyon verilerinin manipüle edildiğine dair endişeler yabancı analistler tarafından    bile dile getirilir oldu. Sadece kalite düzeltmesi başlığı altında yapılanların yıllık enflasyonda 2 puana kadar sapmaya yol açtı         ğı iddialar arasında.Diğer taraftan veri toplama yöntemlerine iliş    kin anlatılanlar da skandal boyutuna ulaştı.TÜİK tarafından ka       mu oyuna tatminkar bilgilendirme yapılmaması ise şüpheleri iyi     ce artırıyor.Bununla ilgili Prof. Dr. Emre Alkin’in bile hayat pa halılığı yaşanırken enflasyonun nasıl düştüğünün izaha muhtaç olduğunu belirterek ekonomi yönetimi ya da TÜİK Başkanı’nın acilen duruma ilişkin açıklama yapması gerektiğini söylemesi                      de bu işin bir başka yönü durumunda.Mamafih kamuoyuna açık verilerdeki gariplikler de izah edilemiyor.Örneğin,son enflasyon verisinde kalemler ve bölgeler bazında gelişmelere dair payla        şımlarda bulunan bürokrat kökenli Milletvekili Erhan Usta'nın        bu konularda önemli teknik tespitler yaptığını ve bazı veriler için "doğru olması imkansız" tabirini kullandığını da hatırlatalım.Uz       man isimler yıl sonunda yüzde 11 civarı bir enflasyon oranının     ilan edilebileceğini, bunun da ciddi ölçüde sorgulanacağını ifa        de ediyorlar.Daha önemlisi, bir noktadan itibaren manipülasyo      nun iyice zorlaşacak olması ve meselenin bir çıkmaza dönüşme        si tehlikesini de arttırmış bulunuyor.

                                  *       *        *

Gelen değerlendirmelerin bir kısmında da TCMB tarafından Tek   nik olarak sürekli aşağı yönlü müdahaleler yapabilmek,2020 yılın  da aleyhte çalışacak baz etkilerini yönetebilmek neredeyse imkan sız. "Birkaç aydan ötesini düşünmeyen ve kendi çukurunu kazan bir ekonomi yönetimi ile karşı karşıyayız" diyen bir uzman şu uyarıyı yapıyor; "Vatandaşın verilere güvenmediği artan dolarizasyondan belli. Reel getiri hesabını resmi TÜİK verilerine göre değil, kendi gerçek enflasyonuna göre yapanlar dövize yöneliyor. Bu durum giderek sertleşen bir döviz talebini de tetikleyebilir."Dahası öteden beri konuşulmakta olan döviz şoklarına karşı TL.nin daha koruma sız hale gelmesine bile neden olabilir.Bir kısım Konuşulanlara göre IMF heyetinin Ankara temaslarına yönelik hükümet medyasının yürüttü ğü olumsuz kampanyanın bir sebebi de TÜİK. İddialara gö re IMF heyeti TÜİK veri manipülasyonuna ilişkin muhalefet tem silcileri   nin görüşlerine başvurdu ve kendi tespitlerinin de verilen kesinlikle manipüle edildiği yönünde olduğu yorumunu yaptı. Bu nedenle Hükümet medyasına karalama haberleri yapılması talimatı verildi. Bir başka kulis bilgisi ise, eski TÜİK yöneticilerinden bazı larının    da koordinasyonunda kapsamlı bir çalışma yürütüldüğü ve TÜİK'te yapıldığı iddia edilen manipülasyonların somut bazı bilgi  ve belgelerle konunun ayrıca yargıya taşınacağı iddiası da bulunu yor.

                                      *       *        *

Sonuç olarak,geçen seneden bu yana aylardır enflasyon verilerin deki gariplikleri dile getiren uzmanlar, teknik olarak artık manipü lasyondan neredeyse emin olmuş durumdalar. Vatandaş açısından ise enerji zamlarının da yükünün hissedileceği bir kış döneminin eşiğinde Bakan'ın "enflasyonu düşürdük,ekonomi uçuşa geçiyor” laflarının mevcut ekonomik yapıda hiçbir karşılığının olmaması da    olayın bir başka yönü durumunda iken,enflasyondaki yapışkanlığın    çekirdek enflasyon pozisyonunda göründüğü veçhile bu çerçevede      yapılan algı yönetiminin kısa vadeli getirisinden çok orta ve uzun               vadede daha önce de vurgulandığı gibi önümüzdeki aylarda olası       bir döviz kuru dalgalanmasında yaratabileceği döviz şokları karşı       sında döviz talebini tetikleyebileceği de unutulmamalıdır.Halbuki     ekonomist ve Haber Türk yazarı Gökhan Şen’in,”enflasyonun,fiyat ların genel düzeyinin artışı anlamına geldiğini belirterek “Bir kere lik artışlar ya da bir maldaki fiyat artışları demek değildir.Hayatın içinde yer aldıkları ağırlıklara göre mal ve hizmetlerin bir sepet yapılıp bu sepetin aylık olarak fiyatlarının ölçülmesidir"derken; "Buradan hareketle, enflasyon %9,26'ya indi ifadesi memlekette fiyatlar düştü demek değildir. Önceki aya göre fiyatların artış hızı yavaşladı demektir.Geçen yılın aynı ayında 100 liraya dolan sepet bugün 109 lira 26 kuruşa doluyor demektir. Yani fiyatlar artmaya devam etmektedir. Geriye dönük 12 aylık enflasyonumuz halen %19,25'tir."değerlendirmesini de gözardı etmemek gerekiyor.