EKONOMİK GÜVEN ENDEKSİ EN DÜŞÜK SEVİYEDE

Abone Ol

Son dönemde yaşanan kâh TÜİK’e göre %20 leri aşan yüksek enflasyon,kâh bunun yanında kur şoklarının döviz kurunda yarattığı keskin iniş-çıkışlar gölgesinde Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre %3,1 oranında azaldı; Kasım ayında 71,1 olan endeks, Aralık ayında 68,9 olarak gerçekleşti.

* * *

Bu anlamda geçen 12 aylık döneme göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi Kasım ayında 56,1 iken, Aralık ayında %3,6 oranında azalarak 54,1’e düşerken,gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi Kasım ayında 68,9 iken, Aralık ayında %5,3 oranında azalarak 65,2 oldu.Bu düşmeler daha ziyade reel piyasa enflasyonunun daha yüksek olmasıyla; paranın satın alma gücünün düşmesinden kaynaklandı.Bu arada gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi Kasım ayında 68,2 iken, Aralık ayında %2,2 oranında azalarak 66,7 oranında kayda geçerken;geçen 12 aylık döneme göre gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi endeksi Kasım ayında 91,4 iken, Aralık ayında %1,9 oranında azalarak 89,6 oldu.

* * *

Türkiye İstatistik Kurumunun Aralık/2021 Ayı Ekonomik Güven Endeksinin gereği gibi değerlendirilmesi için okuyucularımıza bir hatırlatma yapmak açısından;Anket sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi 0-200 aralığında değer

alabilmektedir. Tüketici güven endeksinin 100'den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu,100'den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu göstermektedir.Tüketici eğilimine ilişkin endekslerden, tüketimin finansmanı amacıyla borç kullanma ihtimali endeksinin artması iyimser durumu, azalması ise kötümser durumu göstermektedir. Benzer şekilde tüketici fiyatlarının değişimine ilişkin düşünce ve beklenti endekslerinin artması tüketici fiyatlarında düşüş düşüncesini/beklentisini, azalması ise tüketici fiyatlarında artış düşüncesini/ beklentisini göstermektedir. İşsiz sayısı beklentisi endeksinin artması işsiz sayısında azalma beklendiğini, endeksin azalması ise işsiz sayısında duruma göre artış beklendiğini ifade etmektedir.

* * *

Sonuç olarak, bu kapsamda Aralık/2021 Ayı Ekonomik Güven En deksi verileri değerlendirildiğinde; endeksteki düşüşlerin ana etkisinin daha ziyade ekonomideki belirsizliklerdenkaynaklandığı,endekste yer alan geçen kasım ayı itibarıyla 91,4 lük en iyi durumda olan oranın Aralık ayında bu defa -1,9 luk düşüşle 89,6 ya düştüğüizlenmiştir.Buna ek olarak da diyagramda izlenen sert gürünümlü düşüşlerin gele cekte de devam edebileceğine dair işaretler verirken; güven unsurundaki erozyonun geldiği noktada ayrıca çeşitli risk olasılıklarına da kapı aralıyor. Mamafih ayrıca şunu da belirt mek gerekir ki ekonomik verilerdeki kötüleşmenin geldiği noktada muhalefet partilerinin eleştiri kültürünün siyasi otori tenin alışılagelmişliğinin ötesine geçerek bir irade ile bütün leşmemesizorluğunun yaşandığını da görmekteyiz. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün veciz ifadesi asla unutulma malıdır;“Tarih, milletlerin yükseliş ve çöküş nedenlerini ararken birçok siyasal, askeri, toplumsal neden bulmakta ve saymaktadır. Kuşku yok; bütün bu nedenler, toplumsal olaylarda rol oynarlar. Fakat bir milletin doğrudan doğruya yaşamıyla, yükselişiyle, çöküşüyle ilişkili ve ilgili olan, milletin ekonomisidir. Tarihin ve deneyimin belirlediği bu gerçek, bizim milli yaşamımızda ve milli tarihimizde de tamamen belirmiş bulunmaktadır. Gerçekten Türk tarihi incelenirse, bütün yükseliş ve çöküş sebeplerinin bir ekonomi sorunundan başka bir şey olmadığı anlaşılır. Tarihimizi dolduran bunca başarılar, zaferler veya yenilgiler, yokluk ve yıkımlar, bunların hepsi meydana geldikleri dönemlerdeki ekonomik durumumuzla ilgili ve ilişkilidir. Yeni Türkiye’mizi yaraşır olduğu düzeye eriştirebilmek için, kesinlikle ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız. Çünkü zamanımız tümüyle bir ekonomi döneminden başka bir şey değildir.”