Ülkemizdeki fasit döngü enflasyon artışında en fazla etkili olan temel girdilerden biri durumundaki elektrik KWS’indeki pahalılık ne yazık ki artarak devam ediyor.Önümüzdeki Ekim ayında elektriğe büyük zamların geleceğini söyleyen uzmanlara göre, özelleştirme sonrası enerji sektöründe sıkıntılar büyüyor. Özelleştirilen üretim, dağıtım ve perakende elektrik satışta şirketlerin zarar etmesi nedeniyle, bunlara ek destekler sağlanıyor. Çok tabii olarak yapılan bu destekler faturasını ödemekte zorluk çeken vatandaş ve esnafa da yansıtılıyor. Dağıtım ve tedarik şirketlerine Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) üzerinden devletin ucuz elektrik verdiğini söyleyen Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ’a göre;”1 Ocak 2016-1 Temmuz 2021 arasındaki dönemde EÜAŞ toptan elektrik fiyatları yüzde 34 artarken, mesken abone grubunda dağıtım bedeli artışı yüzde 124 olmuştur. Böylece 2020'de dağıtım şirketlerine aktarılan kaynak 10 milyar TL oldu”derken,dağıtım şirketlerinin kamu tarafından sürekli desteklendiğini vurgulayan Özdağ, siyasi kararlarla EÜAŞ'ın özel şirketlere sattığı toptan elektriğin fiyatında büyük indirimler ve ayrıcalıklar yapıldığını”da belirtiyor.
* * *
Bu yöndeki açıklamasınadevamla Mehmet Özdağ;”“25 Kasım 2020'de Elektrik Piyasası Kanunu TBMM'de değişikliğe uğratılırken kanunun amacı‘özel sektör yatırımcılarının faaliyetlerini daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmesini temin etmek' olarak belirtilmişti. EMO olarak biz madde madde bu kanun değişikliği ile dağıtım şirketlerine sağlanan avantajları açıkladık. Örneğin, kayıp- kaçak bedeli adı altında abonelerden para tahsil edilmesinin önlenmesini, mesken abonelerinden KDV ve TRT fonunun kaldırılmasını istedik. Ancak bunlar yapılmadı. Sonuçta EPDK'nın elektrik zamlarını yapabilmesi ve dağıtım şirketlerinin çıkarlarını koruyabilmesinin yasal altyapısı TBMM'de hazırlanmış oldu.”açıklaması yanısıra;”Kayıp ve kaçak oranlarında OECD ülkeleri ortalamasının yüzde 7 oranında,TEİAŞ verilerine göre ise Türkiye'de bu oranın 2019 itibarıyla yüzde 10.7 olduğunu söyleyen Mehmet Özdağ, ülke kaynaklarının israf edildiğini belirtirken Özdağ;“Ancak dağıtım şirketlerinden iletim devam edecekseviyesinden elektrik alan büyük müşteriler (OSB'ler, demir-çelik-bakır-çimento fabrikaları vs.) hariç tutulduğunda dağıtım şebekesi kayıplarının daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz.”açıklaması da kayda geçiyor.
* * *
Mehmet Özdağ’ın”Görüldüğü gibi dağıtım şirketlerinin önlemeleri gereken kayıp-kaçak bedelini hâlâ bizler ödüyoruz”şeklindeki ifadelerine bakılırsa elektrik dağıtım şirketleri üzerindeki koruma şemsiyesi olduğu sürece bu elektrik zamları devam edecek.Gerçekte çift rakamda yükselişini sürdürenenflasyon rakamı TÜİK’e göre geçtiğimiz Ağustos ayında yıllık bazda TÜFE’de yüzde 19,25 seyreden enflasyonun Yİ-ÜFE (2003=100) 2021 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %2,77, bir önceki yılın Aralık ayına göre %28,51, bir önceki yılın aynı ayına göre %45,52 ve on iki aylık ortalamalara göre %31,34 artışgöstermesi yüksek enflasyonun bu artışını devam ettireceğini gösterirken;Enerji fiyatlamasına yönelik stratejiler enflasyon üzerinde de bir etki yaratıyor ve bu etki sadece bu malların fiyat endeksleri içindeki payı ile sınırlı kalmıyor. Yönetilen enerji fiyatlarındaki ayarlamaların enflasyon üzerinde dolaylı yansımaları, üretim ve işletme maliyetleri veya göreli fiyatlar kanalıyla da gözleniyor.
* * *
Sonuç olarak,ilk dikkat çeken konu, enerji kalemlerinin kendi arasındaki geçişkenlik. Türkiye’de elektrik üretiminin bir kısmı doğalgaz santralleri kanalıyla yapıldığından doğalgaz üretici fiyatlarındaki artışlar elektrik üretici fiyatları üzerinde baskı oluşturuyor. Diğer taraftan, sanayideki elektrik fiyatlarındaki artışlar, doğrudan üretim maliyetleri kanalından imalat sanayi fiyatlarını etkiliyor.Sonrasında da, imalat fiyatlarındaki bu artış kanalıyla tüketici fiyatları üzerinde dolaylı etkiler görebilmek mümkün.İkinci olarak, TÜFE’de yer alan elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışların tüketici fiyatlarına dolaylı yansımaları da olabiliyor. Her ne kadar tüketici fiyatları endeksinde yalnızca konutta kullanılan elektrik ve doğalgaz fiyatları yer alsa da, örneğin, konuttaki fiyat ayarlamaları ticarethanelerdeki enerji fiyatlarını da etkileyebiliyor. Bu kanalla da hizmetler, temel mallar veya işlenmiş gıda gibi grupların fiyatları üzerinde de dolaylı etkiler gözlenebiliyor.Buna göre, örneğin, TÜFE’deki elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki yüzde 10 oranındaki bir artışın doğrudan yansımaları sırasıyla 0,30 ve 0,18 puan olurken, bu artışların tüketici fiyatlarına dolaylı etkilerinin sırasıyla ortalama 0,20 ve 0,12 puan olacağı hesaplanmakta. Ancak, model ve tahmin belirsizliğine istinaden, elektrik fiyatlarındaki ayarlamaların dolaylı etkisinin 0,15 ile 0,29 puan; doğalgaz fiyatlarındaki ayarlamaların da 0,09 ve 0,18 puan aralığında gerçekleşebilmesi muhtemel.Diğer taraftan, Yİ-ÜFE’deki elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışların da üretim maliyetlerindeki artış kanalıyla tüketici fiyatları üzerinde dolaylı etkileri oluyor.Buna göre, üretici elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki yüzde 10 oranındaki bir artışın tüketici fiyatları üzerindeki dolaylı etkilerini sırasıyla 0,12-0,16 ve 0,10-0,13 puan aralığında hesaplanıyor.Özetle, elektrik ve doğalgaz fiyat ayarlamalarının, enflasyona doğrudan etkisinin en az yarısı kadar dolaylı yansımalarının olduğunu belirtmek de mümkün.