Eskişehir Haber - Eskişehir’de babaannesi, amcası ve halası tarafından gördüğü eziyet sonucu hayatını kaybettiği iddia edilen 6 yaşındaki Elif Nur Tiftik’in ölümüne ilişkin devam eden yargılama sürecinde sanıkların ilk ifadeleri dinlendi.
Geçtiğimiz yıl Aralık ayında meydana gelen olayda, cezaevinde bulunan Sibel ile Gökhan Tiftik çiftinin çocukları Nur Elif(6), Y.(10) ve M.(13) hala Deniz Tiftik, amca Sezer Tiftik ile babaanne Cihangir Kurumlu’ya ait Tepebaşı ilçesi Fevziçakmak Mahallesi’ndeki evde yaşamaya başladı. 14 Aralık’ta solunum yetmezliği ve kusma şikayetleriyle rahatsızlanan 6 yaşındaki Nur Elif, ambulansla Eskişehir Yunus Emre Devler Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Nur Elif Tiftik’in eziyet gördüğü ve aç bırakıldığı tespit edildi. Olayla ilgili başlatılan incelemenin ardından çocukların yaşadığı evin sahibi olan hala Deniz Tiftik ile amca Sezer Tiftik, polis ekiplerince gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen hala ile amca tutuklanarak, cezaevine gönderildi. Nur Elif Tiftik’in babaannesi Cihangir Kurumlu ise olaydan 4 gün sonra yakalandı ve tutuklandı.
Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2’nci celsesinde, tutuklu sanıklar amca Sezer Tiftik, hala Deniz Tiftik ve babaanne Cihangir Kurumlu mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları katıldı.
“NUR'UN ÖLÜMÜ VE DİĞER 2 TORUNUMUN YARALANMASI İLE İLGİLİ HERHANGİ BİR ALAKAM YOK”
Mahkemede savunmasını yapan babaanne Cihangül Kurumlu, olaylarla bir ilgisinin olmadığını iddia ederek, “Nur, Y.T. ve M.T. benim torunlarım olur fakat hiç bir zaman ben onların bakımını üstlenmedim. 3-5 yıldır, Esentepe Mahallesi’ndeki evimde yalnız kalıyordum. 3 torunuma kimin baktığını, bakımını kimin üstlendiğini bilmiyorum. Olayla bir alakam yoktur, bir sorumluluğum bulunmamaktadır. Ben Deniz'in bir ara çocuklara baktığını duymuştum fakat Sezer'in çocukların bakımı ile ilgilendiğini ve üstlendiğini duymadım. Benim ayrıldığım eski eşim Metin oğlum Gökhan'ın da babasıdır. Ben Metin’e nafaka davası açmıştım. O da buna kızdığı için sürekli bana, “ben sana neler edeceğim” şeklinde sözler söylüyordu. Bu nedenle bana iftira attıklarını düşünüyorum. Ben ona nafaka davası açtığım için o sürekli beni şikayet ederdi. Deniz'in kaldığı eve bir kere gitmiştim. Gittiğim zamanı hatırlayamıyorum. O zaman çocuklarda herhangi bir anormallik görmedim. Nur'un ölümü ve diğer 2 torunumun yaralanması ile ilgili herhangi bir eylem içine girmedim. Olaylarla bir alakam yoktur. Çocuklara Deniz bakıyordu. Nur cezaevinden bana teslim edilmişti. Nur'u aldıktan sonra Deniz'e teslim ettim” dedi.
“NUR MERDİVENDEN DÜŞTÜĞÜ İÇİN YARALANMIŞTI”
Eziyet gördüğü ve aç bırakıldığı için öldüğü belirlenen 6 yaşındaki Nur Elif’in vücudundaki yaraların düşme kaynaklı olduğunu belirten hala Deniz Tiftik, suçlamaları reddetti. Çocukların tutulduğu çatı katında bulunan kapıda, dışarı çıkmalarına karşı asılı bulunan çan hakkında bir bilgisinin olmadığını da iddia eden hala Deniz Tiftik, “Nur’un ölümüyle ilişkim yok. Akşam en son mandalina yemişti, sonra uyudu. Nur, benim odamda yatıyordu, sabah 4 gibi öksürme sesine uyandım ve ambulansı aradım. Nur’u kucağımda ambulansa götürdüm, ben de ambulansla beraber hastaneye gittim. Nur ambulanstayken öldü. Bildiğim bir hastalığı yoktu. Benim baktığım 8 aylık dönemde hiç hastalanmadı ve herhangi bir anormallik yoktu. Nur’un açlıktan öldüğü iddiasını kabul etmiyorum, hiç aç bırakmadım. Metin’e amcam Ali bakıyordu, Nur merdivenden düştüğü için yaralanmıştı, ondan olabilir. Yiğit’in köpeği vardı, onun yaralanması köpekten kaynaklıdır. Odanın kapı koluna asılı çan benim evimde yoktu, çanın ne olduğunu da bilmiyorum. Olay yeri inceleme raporunu da kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
“NUR ELİF ZAYIF BİR KIZDI”
Yeğeni Nur Elif’in zayıf bir kız olmasını öne sürerek olaylarla bir ilgisinin olmadığını iddia eden amca Sezer Tiftik ise yaptığı ilk savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Yeğenlerim için oyuncaklar ve akülü arabasına kadar aldım. Benim orada olduğum sürüce yeğenlerimde herhangi bir anormallik görmedim. Yeğenlerimi dövmedim aç bırakmadım. Evde birkaç ay kaldım ama eve gelip para bırakıp ihtiyaçlarını karşılayıp gidiyordum. Evde sabit olarak kalmadım. Elif Nur zayıf bir kızdı zaten. Eve geldiğim zamanlarda öyle bir zayıflama ya da anormallik görmedim. Ben böyle bir konudan yargılanmaktan hoşnut değilim. Benim olayla ilgim yoktur. Yeğenim öldüğünde Antalya’daydım.”
Duruşmada mahkeme heyeti, Nur Elif Tiftik'in eziyet görerek aç bırakıldığı evde yapılan inceleme sırasında çekilen fotoğrafları sanıklara gösterdi. Sanıklar, çocukların tutuldukları çatı katından çıkışını engellemek için kapıya asılı bulunan çanı reddederken, hala Deniz Tiftik “Odanın kapı koluna asılı çan benim evimde yoktu. Çanın ne olduğunu da bilmiyorum. Olay yeri inceleme raporunu da kabul etmiyorum" dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluk halinin devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 9 Ocak’a erteledi. İHA