Çeşitli sloganların atıldığı eylemde, Emek Partisi İl Başkanı Ateş Türeli yaptığı açıklamada, “Kömürle Özdeşleşmiş ilimiz ve bölgemiz iş cinayetleriyle gündemden düşmüyor. Son yaşadığımız iş cinayeti akılları durgunluk getirdi, pes dedirtti” dedi.
Türeli açıklamasında, “Yer emeğin başkenti Zonguldak Gelik, işletme kaçak ocak, işçi Afganistan göçmeni Vezir Mohammed Nourtani, işletmede yaşanan iş kazası, vahşice işlenmiş cinayet. Kamuoyunda olayla ilgili farklı bilgiler dolaşmaktadır. Ancak konu ile ilgili yetkililerce net bir açıklama yapılmamıştır. Bu durum bile Zonguldak’taki müesses Nizamın, İl Yönetimin ahvalini anlatmakta yeterlidir” diyerek şunları söyledi:
“Daha önceleri benzer olaylarla karşılaştık. Hastane acil servisine bırakılan, üzerinden araç geçirilerek trafik kazası süsü verilen, ocak sahibi pozisyonu verilen ölümler. Cinayetin insani, vicdani, sosyal, ekonomik yönleri bir yana bu trajediyi doğuran nedenlere bakmakta yarar görüyoruz.
Saha Türkiye Taşkömürü Kurumuna ait. Rödovans yoluyla özel yükleniciye kiralanan saha. Bu saha sınırlarında gayri resmi işletilen Kaçak Ocak. Elektriği, vinci, vagonlarına kadar birçok alet ekipmanı olan, tahkimat için kullanılan maden direkleri, üretilen kömürleri taşıyan kamyonları olan, onlarca işçileri olan kaçak ocak. Üretilen kömürler rödovans sahası üzerinden sisteme sokularak paylaşılan artı değer. Şehre yakın, kolluk kuvvetlerinin, polisin, jandarmanın, özel güvenliğin yoğun olduğu alanlar. Geçmişte mülki amirlerle kaçak denen ocak sahiplerinin yaptığı resmi toplantı ve sorunları dile getiren basın açıklamaları. Tüm bu bilinenler ışığında nasıl oluyor KAÇAK OCAK. Şehirde herkes, her şeyi biliyor, göz yumuyor, ses çıkartmıyor, pastayı paylaşıyor. Ne zaman bir iş cinayeti oluyor, o zaman gündem oluyor. Sonrası unutuluyor, kanıksanıyor.
Yeraltı kömür madenciliği, riskli, bilgi, deneyim isteyen, işçi sağlığı, iş güvenliği önlemleri gerektiren çok tehlikeli işlerdir. Kamu işletmesi TTK’nın bile bu sorumluluğu yeterince yerine getirmediği, getiremediği yaşanan ölümlü iş cinayetlerinden görülmektedir. TTK bu asli görevini Rödovans yoluyla özel sektöre devretmiş. Özel sektörde maliyetlerden kaçarak görevi ilkel madencilik koşullarında çalışan Kaçak ocaklara gayri resmi devretmiş.
Tüm geçmiş olaylar ve bu son yaşanan vahşi cinayet insan yaşamını hiçe sayan, kar için her yolu mübah sayan anlayışın, kapitalist sistemin sonucudur. Örgütlü yapıların işlevsizleştirildiği, sendikaların yandaş olduğu, içinin boşaltıldığı, grevlerin yasaklandığı, sendikalara üye olmanın imkansız hale geldiği, hak aramaların şiddetle bastırıldığı bu sistemde benzer olayları yaşamaya devam edeceğiz. Bu cinayet bizlere sorumluluk yüklemektedir. Sesimizi çok daha gür çıkarmalı, haykırmalıyız. İş cinayetlerinin son bulması için haykırıyoruz. Yaşam hakkımız için haykırıyoruz. Güvenceli iş için haykırıyoruz. Güvenli iş hayatı için haykırıyoruz. Örgütlü çalışma hayatı için haykırıyoruz.
Bu cinayetin tüm sorumlularını göreve davet ediyoruz ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.
İnsanlık dışı çalışma koşullarının oluştuğu, mafyasal ilişkilerin hakim olduğu kontrolsüz hale gelen havzadaki asayiş ve kontrol işlerinden sorumlu olan Mülki İdareyi görevlerini yapmaya davet ediyoruz.
Bu sömürücü, vahşi çalışma koşullarının yok edilmesi için Zonguldak kamuoyunu birlikte mücadeleye çağırıyoruz” (Ersen Berk Çelik)