Zonguldak'tan ev ve araba alabilme hayaliyle gittiği Almanya'daki kömür madeninde 57 yıl çalışan Tuncol, "Eşime, 'Çarşıdan bir kilogram kıyma alıp geleyim de akşama yemek yaparsın.'dedim. Evden kıyma almaya diye çıktım, Almanya'ya gittim." dedi.

Almanya'ya 1964'de ailesinden gizli ev ve araba alabilme hayaliyle giden Tuncol, Şafak Gazetesi’ne yaşadıklarını anlattı.

Tuncol, yaklaşık 16 yıl Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) elektrik ustası olarak çalıştığını, daha sonra iş bulma kurumu vasıtasıyla Almanya'ya gittiğini söyledi.

Almanya'ya ev ve araba alabilme hayaliyle kısa bir dönem için gittiğini kaydeden Tuncol, "Almanya'da çalışıp bir ev ve araba almak vardı hayalimde. Evde küçük çocuğum olduğu için eşim yurt dışına gitmeme izin vermiyordu. Ben de evraklarımı gizli yaptırdım. Yolculuk vakti geldiğinde ise eşime 'Çarşıdan bir kilogram kıyma alıp geleyim de akşama yemek yaparsın dedim. Evden kıyma almaya diye çıktım, Almanya'ya gittim." diye konuştu.

İlk olarak Zonguldak'tan aldığı evrakları işçi bulma kurumuna teslim ettiğini, kurum yetkililerinin ise 'Yarın geleceksiniz, Sirkeci'den trene binip, Almanya'ya gideceksiniz.' dediğini aktaran Tuncol, şunları kaydetti:

"Başımızda bizimle ilgilenen bir Alman vatandaşı vardı. Türk yetkililer, 'Bu Alman'ın dediğini yapacaksınız, sizi o yönlendirecek.' dedi. Bu şekilde trenle Münih kentine kadar gittik. Almanya'da tren istasyonunda bizi karşılamaya gelen kişi, 'Başka tren gelecek, herkes sıraya girsin.' Bize de 'Siz şu trene bineceksiniz, dikkatli olun‘ dedi. Onun dediği hatta çıktık, bizim tren iki ray öteye gelmiş. Kondüktör, herkesin trene binmesini ve yerini almasını isteyerek, yarım saat sonra kalkacağımızı söyledi. Uzun bir yolculuğun ardından Westfalen bölgesine geldik. Burada pansiyona yerleştirildik. Bir hafta dinlenme süresinin ardından kömür madeninde işçi olarak çalışmaya başladık."

- "Hasretlik çok çektim"

Gurbette ailesinden ayrı geçen yıllarda hasretlik çektiğini duygulanarak anlatan Tuncol, "Hasretlik çok çektim. Uzaktan haberleşmek kolay değildi. Şimdiki gibi telefon yoktu. Haberleşmeyi çoğunlukla mektupla sağladık. Bir de postanede idareci olarak çalışan arkadaşım vardı. Ona yurt dışından telefon ederek, 'Eşime ve çocuklarıma haber ver, şu saatte senin yanına gelsinler.' diyordum. Ben de o saatte telefonla tekrar arayarak ailemle görüşebiliyordum." ifadelerini kullandı.

Tuncol, izine geldiğinde en fazla bir ay kalabildiğini belirterek, "3-4 hafta izin veriyorlardı. Ben iş yerinde çok uzun süre çalıştığım için istediğim zaman izin alabiliyordum. Eşim ve çocuklarımı yanıma alabilmek için Almanya'daki aile birleşim bürosuna müracaat etti. Ev konusunda bir sonuç elde edemediğim için de onları yanıma alamadım." dedi.

6 yıl önce eşini kaybeden 4 çocuk ve 9 torun sahibi olan 91 yaşındaki Tuncol, Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde kızı ve damadı ile birlikte yaşıyor. Haber / Ersen Berk Çelik

WhatsApp-Image-2023-09-28-at-15.18.18-(1)WhatsApp-Image-2023-09-28-at-15.18.16-(2)

Feci tren kazasında hatalı sollama iddiası Feci tren kazasında hatalı sollama iddiası

WhatsApp-Image-2023-09-28-at-15.18.14WhatsApp-Image-2023-09-28-at-15.18.14-(2)WhatsApp-Image-2023-09-28-at-15.18.18

Editör: Murat Barutçu