Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğrul, Zonguldak, Bartın ve Kastamonu illerini kapsayan 3.500 hektarlık ormanlık alanda maden arama izni verilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Ertuğrul, ormanlık alanlara yönelik maden ruhsatlarının çevresel etkilerine dikkat çekerek, bu kararın kabul edilemez olduğunu belirtti.
Eylem Ertuğrul'un Açıklamalarından Satır Başları:
"Türkiye'de ormanların karbon tutma kapasitesi ciddi bir düşüş gösteriyor. Karbon tutma oranı, atmosferdeki karbondioksitin ağaçlar tarafından tutulmasıyla havanın temizlenmesini ve iklim değişikliğinin etkilerinin azalmasını sağlar. Ancak son otuz yılda Türkiye ormanlarının karbon tutma kapasitesi yüzde elli azaldı. Bu nedenle, ormanlık alanların daha fazla tahribine tahammülümüz kalmadı.
Son on yılda ormanlık alanlara verilen maden ruhsatlarının yüzde ellisi verilmiş durumda. Bu, ormanların yok sayılması anlamına geliyor. Geçmişte yaşanan maden faciaları ve çevresel felaketler, bu ruhsatlandırmaların olumsuz etkilerini açıkça gösterdi. Fatsa’da yaşanan felaketler bunun en bariz örneğidir. Tarım ürünlerinin zarar gördüğünü, içme suyu kaynaklarının kirlendiğini defalarca tecrübe ettik.
Özellikle bölgemizde kirli sanayinin yoğun olduğu yerlerde, ormanlık alanlara ve içme suyu kaynaklarına zarar verecek sanayi tesislerinin kurulmasını istemiyoruz. Vali’nin 'Kimseye sormak zorunda değiliz' sözleri yanlıştır. Bir bölgede yatırım yapılacaksa, o bölgede yaşayan insanların onayı alınmalıdır. Vatandaşlar, orada yaşıyor, tarım yapıyor, oranın suyunu içiyor, havasını soluyor. Dolayısıyla onların bilgilendirilmesi ve onayının alınması gerekmektedir. ÇED süreçleri de bunu zorunlu kılıyor.
Çevre mücadelesinin başarıya ulaşmasının yolu, o bölgedeki halkın bu mücadeleyi sahiplenmesinden geçer. Bölge halkı, ormanlarının tahrip edilmesine, tarım alanlarının yok edilmesine ve arıcılık faaliyetlerinin zarar görmesine karşı. Biz de halkın bu mücadelesinin yanındayız ve onlara her türlü hukuki desteği sağlayacağız."
Eylem Ertuğrul, bu tür projelerin halkın onayı olmadan yürütülmemesi gerektiğini vurgularken, maden arama izinlerine karşı hukuki mücadelenin devam edeceğini ifade etti.