Plinius’un ‘’zarif ve güzel’’, Cenovalıların ‘’çiçekli kale’’, Zeki Müren’in ‘’küçük Capri’’ olarak adlandırdığı ilçe, Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet tarafından ‘’Çeşm-i Cihan’’ (dünyanın gözü, dünyanın değerlisi) sıfatlarına layık görülmüş. 1940 yılında turizm faaliyetlerine başlayan ilçe bugün de çok sayıda turisti ağırlayan bir cazibe merkezi konumunda. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk turizm ilçesi olma özelliğine sahip Amasra’da yer altındaki dudak uçuklatan devasa kömür rezervinin milli servet olarak çevreye zarar vermeden ekonomiye kazandırılması hedefleniyor.
Amasra buraya atanan ve seçilen akıllı ve öngörülü yöneticiler tarafından da bilinçli bir şekilde yönetiliyor ve her yıl artan bir şekilde turist potansiyeli artı değer olarak ekonomiye kazandırılıyor.
Otel, motel ve pansiyonculukta Karadeniz’in en gelişmiş ilçesi olarak kendini gösteren Amasra yiyecek içecek sektöründe de batı Karadeniz’in cazibe merkezi.
Balığı ve salatasıyla bir marka olan Amasra’da binlerce insan bu sektörden güzel para kazanıyorlar.
(Haber: Sermet Aksu)