FEVKANİ KÖPRÜ KONUSUNU ESNAF MAĞDURİYETİNE ÇEVİRMEK NEYİN TAKTİĞİ?

Abone Ol

Bir Fevkani Köprümüz var, 67 yıldır hizmet veriyor, hem de çok iyi hizmet veriyor; birileri tuttu bu köprünün hurdasına-arazisine göz dikti ve “çürük çarık” safsataları kapsamında yıkılması için uğraş verdi.

Büyük rant var bu işte çünkü…

Bu kentin ekonomik geçmişinin günümüze kalan tek anısı olan Fevkani Köprümüz için de idam fermanı çıkartıldı.

Fermanın çıkartılmasında ön ayak olan Belediye Başkanımızı kutlarız! İyi iş becerdi…

Bu kentin akıllı uslu takımı, bu kentin aydın takımı,  bu kentin okumuş etmişleri, bu kentin kendini bilenleri anında karşı çıktılar böyle bir uygulamaya.

Köprünün çürük çarık olmadığı raporları ortaya kondu, “riskli” raporu veren firmanın böyle bir rapor hazırlamaya yetkili ve ehil olmadığı anlaşıldı, kamuoyuna anlatıldı, herkes anladı ama birileri (!) anlamadı, anlayamadı…

Dedik ya; rant!..

Baktılar yemiyor, iş kültürel ve anıtsal boyuttan çıkarıldı, köprü altındaki esnafın mağduriyetine getirildi.

Konu saptırıldı yani…

Bu arada kamuoyunda asıl oyunun köprü altı esnafını yok edip AVM esnafına yol açmak olduğu, AVM’lerdeki işyerlerinin kiralanması olduğu bile konuşuldu. Olur mu olur… İşin içine rant olayı girdiği zaman, rantın bu boyutu da gündeme elbette ki gelir…

Bu da AVM mağduriyeti!

Görüldüğü gibi olay kültürel boyuttan çıktı, mağduriyetler üstüne kurulan bir yapmacık senaryoya dönüştü.

Bu neyin taktiği?

Bizim köprü altı esnafımız kaliteli esnaftır, köprü altını boşaltır, başka yerde tezgah açar, kazancını yine sağlar.

Yalan mı?

Kaldı ki köprü altındaki işyerlerinin kaç tanesi kiracının kiracısı? Ya da; kiracının kiracısının kiracısının kiracısı?

Biz buradan olaya balıklama dalan devlet yetkililerine sesleniyoruz, kiracı mağduriyeti filmine artık bir “THE END” getirin, halkın mağduriyetine odaklanın. Köprü babanızın köprüsü değil, halkın anılarının köprüsü, çürük filan da değil, Eyfel’den bile sağlam. Tuna üstünde böyle yaşı yüzü aşmış yüzlerce köprü var, belediye başkanlarından biri çıkıp da “bu köprü çürük, yıkalım”  diyebilsin hadi bakalım…

Aklınızı başınıza toplayın baylar bayanlar;

Bu işte devletin zarara uğratıldığı vurgulanıyor, yarın bir gün hesabını sorarlar. Sizden çıkmaz belki ama çoluğunuz çocuğunuzdan çıkar, inanıyorsanız tabii…

Şunu da unutmayın;

Eski Vilayet binasını yıktık, Fransızlardan kalma İşçi müdürlüğü binasını yıktık, kent merkezindeki karakol olarak kullanılan İtalyan Kilisesini yıktık, Kozlu’daki Rum Kilisesini ahır yaptık, Rus beyinden kalma köşkü padişah fermanıyla Mithatpaşa İlkokulu yaptık, onu da yıktık, eski Rum-Fransız evlerini tarumar ettik, kentin kültürünü yok ettik, iyi mi ettik?

67 yıllık Fevkani Köprü isminin sıfat tamlaması olduğunu ilkokul çocukları biliyor, bizim koca koca okumuş etmiş beyler hala Fevkani Köprüsü olarak isim tamlaması gibi kullanıyorlar, yıkacakları şeyin ismini bile bilmiyorlar, bunlara mı kaldı köprüyü yıkmak, haaaa?

Peki sırada ne var?

Yayla konağı mı, A tipi mi, B tipi mi, genel müdür lojmanları mı? Ne arazi var di mi oralarda? Onları da yıkarsınız siz!

Ortadan bir şey kaldırmak istiyorsanız eğer, valiliğin duvarındaki Atatürk panosunun altındaki “Gümeli Porsuğu” yazısını oradan kaldırıp alttaki ağacın altına monte ettirin; kaldı ki Alaplı’nın ağacının panosunun orada ne işi var, gidin Alaplı kaymakamlık binasının duvarına asın, bizim valiliğimizin duvarına madenci feneri, kazma çekiç yakışır, yalan mı? Her görenin güldüğü böyle sakil ve saygısız bir görüntü bu kente yakışıyor mu? Atatürk’ün manevi hatırasına da ayıp değil mi?

Asıl uğraşılacak konu bu mu, Fevkani Köprü mü?

Bu konular üstünde daha çok duracağız, hak yerini bulana kadar!..