Fevkani Köprü Yıkılamaz

Abone Ol

Zonguldak basiretsiz ve öngörüsüz yönetimler nedeniyle sürekli geri gidiyor, çağdışı bir yaşam tarzına doğru sürükleniyor, geçmişi olmamış gibi bir nitelik kazandırılmak isteniyor.

Karadeniz bölgesinin bir zamanlar ikinci büyük kenti olan Zonguldak şimdilerde bu bölgenin küçük ilçelerinden biri gibi oldu…

Tarihi değerleri yerle bir ediliyor, tarih adına ne varsa yakıp yıkılıyor, bir vandalizm almış başını gidiyor bu yörede.

İlk valilik binamızı yıktılar, işçi müdürlüğü binasını yıktılar, Mithat paşa ilkokulunu yıktılar, koruma altına alınmış asırlık evleri yıktılar, Osmanlıdan kalan ne varsa yıktılar, gözü Fevkani Köprüye diktiler. Listeyi uzatabiliriz.

Fevkani ’den sonra sıra Fener mahallesinde…

Bilindiği gibi son günlerde Fevkani Köprü üzerinde oynanmak istenen bazı oyunlar var. Burası yıkılmak isteniyor. Yıkımından çıkacak olan demir hurdalarının peşinde de çok hurdacı var. Yani bu köprünün yıkımında bir rant var. Yeniden yapımında ise daha büyük bir rant var. Ama köprünün altında da dünya kadar işyeri var. Köprünün anılarımızda yeri var. Fevkani Köprünün ülke tarihinde de bırakmış olduğu anlamlı izler var. Bu köprü bir mimari harika. Ayrıca demiryolu ulaşımını sağlayan Türkiye’deki ilk çelik viyadük ile bir bütünlük teşkil eder. Bu köprüye tarihi eser değildir demek ise vicdansızlık ve bunun bir sorumluluğu var. İleriki yıllarda da bu sorumluluğun, eğer köprü yıkılırsa hesabı sorulur. Yani demek istediğimiz Fevkani’yi yıkmak vicdansızlıktır.

Bu köprüye Fevkani ismini halk vermiştir. O dönemin resmi yazışmalarında ismi İnönü Köprüsü olarak geçmektedir. Ancak Menderes hükümeti döneminde yapıldığı için bir kısım halk o zamanlar köprüye Menderes Köprüsü demişlerse de bu isimlendiriliş tutmamıştır. Köprünün yapılış yıllarından itibaren 20 yıllık süre içinde üstünde İnönü köprüsü yazılı bir yol işareti bulunurdu.

Bu köprü yapıldığı günden bu yana Zonguldak belediyesi ile karayolları arasında bir pin pon topu gibi gidip gelmiş, mülkiyet ve sahiplenme sorunu yaşamıştır.

Fevkani köprü öyle kolay kolay bir kişinin istemiyle yıkılacak bir yapı değildir. Hele hele köprüyü “eskidi-çürüdü-metal yorgunu” gibi saçma sapan bahanelerle yıkımını istemek akıl sağlığı açısından tartışama götürür bir konudur. Siz hiç Piza Kulesi asırlar önce yapıldı diye “eskidi-deforme oldu-yana yattı-yıkılsın” şeklinde görüş belirtebilecek bir İtalyan yetkili görebilir misiniz? Adamı topa koyar atarlar… Aynı şekilde Eyfel Kulesi için yıkım kararı alabilecek bir güç ya da bir kişi veya bir yetkili Fransa’da dünyaya gelmiş midir? İngiltere’de Thames üstündeki köprüler için, Macaristan’da Tuna nehri üzerindeki köprüler için böyle bir zıpçıktı ortaya çıkabilir mi?

Evet;

Fevkani neden yıkılmak isteniyor, önce bunu sorgulayalım, iyice düşünelim ve ucuz çıkarlar için bir kentin tarihini yok etmeyelim.

Lütfen!..

Ve şimdi sıra geldi bu yıkım kararı üstünde bir yazı kaleme almış olan Tezcan Hanımın söylediklerine, Tezcan Karakuş Candan bu yazısında Fevkani Köprünün özelliklerini anlatmış ve şöyle demiş… (Yazısındaki Fevkani Köprüsü şeklindeki yanlış ifadeleri Fevkani Köprü olarak tarafımızdan düzeltilmiştir… Fevkani Köprü bir sıfat tamlamasıdır ve bu şekilde yazılmalıdır)

Evet; şöyle demiş:

Cumhuriyet’in ilanından sonra kurulan ilk vilayet Zonguldak, kentleşme politikalarından, yapılaşma süreçlerine kadar taşkömürü havzasında Cumhuriyet kenti olarak planlanır. 190 yıl önce başlayan taşkömürü faaliyetleri enerji ve demir sanayi alanında ki gelişmeler Cumhuriyet’le birlikte Zonguldak’ta artarak gelişir. 1937 de Ankara- Zonguldak arası “Kömüre Giden Demiryolu Projesi” Çatalağzı - Zonguldak demiryolu tamamlanır. Zonguldak’ta, Etibank’a bağlı dev bir Ereğli Kömürleri İşletmesi kurulur. 1940’dan sonra Kozlu’da, Zonguldak’ta, Kilimli’de üretilen kömürün, nakliyesi için yol planlaması derelerin ıslah çalışmaları ile en ekonomik şekilde üretimin limana ulaştırılması sağlanmaya çalışılır. Karayolu ve demiryolu ağı geliştirilir. Sanayi kenti olan Zonguldak’ın kent planları da bu üretim sürecine göre planlanır ve şekillenir.

Kentin iki yakasını birleştiren stratejik eser

1953 yılında Zonguldak’ın ilk imar planı yüksek mimar Asım Kömürcüoğlu tarafından yapılır. Asım Kömürcüoğlu Osmanlı’nın son döneminde 1897 yılında Üsküp’te doğan, 1905 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’nden birincilikle mezun olan ve Cumhuriyet’in ilanı ile 35 kentin imar planını yapan Cumhuriyet döneminin mimarlarındandır. İstanbul Belediyesi’nde baş mimar olarak çalışan, Berlin’de yüksek tahsil gören, daha sonra serbest çalışarak, yarışmalara girerek, Cumhuriyetin kentleşme politikalarında gecesini gündüzüne katarak çalışan başarılı bir mimar olan Asım Kömürcüoğlu, başarılarından kaynaklı o dönemde yurtdışından birçok kez teklif almıştır. Ancak ülkesinde kalıp bir vatansever olarak Cumhuriyet’e hizmet etmeyi yeğlemiştir. 1931 yılında sonra Ankara’da Bahçelievler’e yerleşen, Erzincan, Aydın, Zonguldak, Van, Muş, Adıyaman, Elazığ, Antakya, Doğubeyazıt, Nazilli, Turgutlu, Samsun, Midyat gibi birçok yerleşimin imar planlarını yapmış, yarışmalarda ödül almış eserler bırakmış Asım Kömürcüoğlu, Zonguldak imar planında kenti ikiye bölen derelerin birleşme noktasına, limana kadar uzanan stratejik bir köprü önerir.

İlk çelik viyadük Fevkani Köprüsü bellek mekandır

Köprüye 'üst üstteki’ anlamına gelen Fevkani ismi verilir. Asım Kömürcüoğlu’nun çalışkanlığının ve yaratıcılığının izdüşümü olan Fevkani Köprü iki yakayı birleştiren kesintisiz karayolu ve demiryolu ulaşımını sağlayan ülkemizdeki ilk çelik viyadüktür. 1952 yılında Alman firması tarafından inşa edilen ve ülkemizde eşi benzeri olmayan beş ayrı kolu, beş ayrı yöne araç ve yaya yolu veren altından demiryolu geçen, altından ve üstünden karayolu geçen bu şaheser aynı zamanda bir köprü ticaret merkezi olarak tasarlanır. Köprü altında planlanan dükkânlar ile çoklu işlev üstlenen beş kollu çelik betonarme köprü, kentin ve Zonguldaklıların gönlünde taht kurar. Köprüde filmler çekilir, buluşma ve randevular verilir, alışverişler yapılır ve kentlilerin belliğinde derin izlerle birlikte yaşamları ile hemhal olur. Kentin iki yakasını bir araya getirir. Fevkani Köprü şimdi yıkım tehdidi altında... AKP’li Zonguldak Belediye Başkanı 15 Ağustos’ta yıkılacağını ilan ettiği günden bu yana Zonguldaklıların, köprünün yıkılmaması için başvurmadığı yer kalmamış durumda.

"Fevkani Köprü korunmalıdır”

Her Zonguldaklının ve misafirlerinin yıllardır tarifli buluşma adresi olan Fevkani Köprü, birçok meslek örgütü, sendika ve siyasi partinin tarihsel yürüyüşlerine ve toplantılarına tanıklık etmiş, yapıldığı dönemin izlerini taşıyan özgün bir endüstri mirasıdır. Cumhuriyetin ilk vilayetinde ekonomi ve üretim ile şekillenen kentleşme politikalarının bir eseri olarak endüstri mirası olarak korunması gerekliliği önerilmiş olmasına rağmen, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin Koruma Kurulu’na yaptığı başvuru reddedildi. Fevkani Köprünün korunmasına gerek olmadığı kararının verilmesi, bir değerin daha yok olmasına neden olacak bir süreci başlattı. İktidarın yerel yönetimleri ile birlikte, değer yaratmak yerine değerlerin yok edilmesi politikasına müdahale edilemez ise Zonguldak Fevkani Köprüyü ve belleğini kaybedecek ve biz bir yıkımla daha biraz daha eksileceğiz.

Korunması için Koruma Kurulu kararına açılan hukuksal süreçler devam ederken, Fevkalade bir mimar olarak Cumhuriyet’e hizmet eden Asım Kömürcüoğlu’nun tasarladığı Zonguldak Fevkani Köprünün yıkımı durdurulmalı ve korunmalıdır.

Tezcan Karakuş Candan kimdir

19502 sicil numarası ile Mimarlar Odası Ankara Şubesi üyesi. Manisa doğumlu, Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden 1989 yılında mezun oldu. 1990–1991 yılında ODTÜ bina bilgisinde yüksek lisansa devam etti. 2013 yılında Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmalarında yüksek lisansını tamamlayarak Latin Amerika Uzmanı oldu. Ankara Üniversitesi Kent ve Çevre Bilimlerinden, doktora dersleri aldı. Çankaya Yerel Gündem 21 Genel Sekreterliği, Tarihi Kentler Birliği koordinatörlüğünde bulundu. Dünya Sağlık Örgütü, Çankaya Sağlıklı Kentler Proje ofisinde görev aldı. Çankaya Belediyesinde TÜBİTAK Bilim ve Toplum Projeleri kapsamında birlikte Küçük Kara Balık’la Bilim ve Sanata Yolculuk Projesini yürüttü. TÜBİTAK Sivil Mimari Bellek Projesinde araştırmacı olarak yer aldı. Çankaya Belediyesi Toplumsal Dayanışma Merkezleri sorumluluğunu üstlendiği dönemde çok sayıda proje üretti ve yürütücülüğünü üstlendi. Çankaya Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü kadrosunda çalışırken, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin verdiği kent mücadelesinden kaynaklı, hukuka aykırı şekilde İçişleri Bakanlığı tarafından 6 Eylül 2022 tarihinde Devlet Memurluğundan ihraç edilmiştir. Atılım Üniversitesi Mimarlık ve Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümünde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak “Kent ve Mimarlık, Çocuk ve Mimarlık, Mimarlıkta Çözümleme Yöntemleri, Mimarlıkta Deneyim ve Tasarım, Yapılı Çevrenin Oluşumunda Yerel Yönetimlerin Rolü” derslerini vermektedir.