Kocaeli'de "Pazar alışverişine gidiyorum" diyerek evden çıkan ve tenha bir alanda cesedi bulunan 29 yaşındaki yabancı uyruklu kadının öldürülmesine ilişkin tutuklanan sanığın yargılanmasına başlandı. Soruşturma aşamasında cinayeti işlediğini kabul eden sanık, hakim karşısında tüm suçlamaları reddetti. Genç kadınla fuhuş için bir araya geldiklerini, ancak cinsel ilişkiye girmediğini, maktulün cinsel organında DNA'sının ne şekilde çıktığını bilmediğini söyledi.
24 Kasım 2022 tarihinde Kocaeli'de eşine "Pazar alışverişine gidiyorum" diyerek evinden çıkan yabancı uyruklu Sarah Alı Shareef (29), Agah Ateş Mahallesi Tayyar Yıldırım Caddesi Hereke Amfi Tiyatro mevkiinde yarı çıplak halde ölü bulundu. Genç kadının öldürülme şüphesine ilişkin yapılan araştırmalar neticesinde Ayhan K. (53) gözaltına alınmıştı. Zanlı, alınan ilk ifadesinde Sarah Alı Shareef ile olay günü fuhuş için bir araya geldiklerini iddia ederek, para konusunda anlaşamadıklarını ve genç kadınla zorla cinsel ilişkiye girmeye çalıştığını itiraf etmişti. Kendisinin alkollü olduğunu, kadının bağırması üzerine paniklediğini, susturmak için ağzını kapattığı ve boğazını sıktığını, bunun neticesinde Sarah Alı Shareef'in hayatını kaybettiğini söylemişti. Alınan ifadesinin ardından zanlı çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
"Sarah bana mor renkli hap içirdi"
Olayla ilgili duruşma Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başladı. Duruşmaya tutuklu sanık Ayhan K., tanıklar ve taraf avukatları katıldı. Olay tarihinde yaşadıklarını anlatan Ayhan K., "Maktulün telefonunu Vehbi U. isimli arkadaşımdan aldım. Vehbi, Sarah'ın para karşılığında cinsel ilişkiye girdiğini, ancak telefon numarasını kendisinden değil Mehmet'ten aldığını söylememi istedi. Kadını arayarak görüşmek istediğimi söyledim. Bir saat sonra belirttiği yere gittim ve onu kamyonetle aldım. Sarah arabada bana mor renkli hap verdi. Bu hapın geciktirme olduğunu söyledi. Daha sonra Sarah bana annesinden telefon ve 800 TL para alacağını söyledi. Onu istediği yere götürdüm, arabada bekledik. Bir süre sonra Hyundai marka kırmızı araç gelip önümde durdu. Araçtan 3 erkek indi. Maktulün oturduğu kapıyı açtılar ve telefonunu istediler. 'Sen bizim arkadaşımız Vehbi'nin sesini telefona kaydetmişsin' dediler. Telefonu aldılar, ses kayıtlarını dinlettirdiler. Ben bu 3 şahsa müdahale ettim" diye konuştu.
"Sarah'ı 3 şahsın bulunduğu araç içerisinde gördüm"
İçtiği hap sebebiyle konuşamaz hale geldiğini söyleyen tutuklu sanık Ayhan K., "Sarah'a, 'Bana ne içirdin?' diye söyledim ve boğazına sarıldım, beraber yere düştük. Bu olay üzerine 3 şahıs bana vurmaya başladı. Bu 3 şahıstan adını Ahmet olduğunu öğrendiğim kişi benim aracım ve kadınla bir yere gidip bir şey alıp geleceğini söyledi. Ben bunu kabul etmedim ancak zorla arabam ve kadınla gitti. Diğer 2 erkek yanımda kaldı. O sırada Ahmet, yanımda olan adını sonradan öğrendiğim Mehmet isimli şahsı aradı ve arabanın yolda kaldığını söyledi. 30 dakika sonra yanımda kalan bu 2 şahıs kendi geldikleri araçla beni arabamın yanına götürdüler. Ben aracıma bindiğimde sağ ön, ayak konulan yerde 4 beyaz çuval olduğunu gördüm. Bu kişiler, 'Sen çuvalları karıştırma, bizi takip et' dedi. Sarah'ı 3 şahsın bulunduğu araç içerisinde gördüm" şeklinde konuştu.
"Maktulle cinsel ilişkiye girmedim. Maktulün cinsel organından DNA'mın ne şekilde çıktığını bilmiyorum"
Şahısları takip ederek Hereke tren yolunun altına gittiklerini belirten Ayhan K., "Gittiğimiz yerde Mercedes marka araçtan 2 kişi indi. Bunlardan birinin isminin İsa olduğunu duydum. Diğer kişi beyaz saçlı, elinin üstünde dövmesi vardı. Arabamda olan çuvalları Mercedes marka araca yüklediler. Bu çuvallardan birini ben de taşıdım. Bu çuvalda tütün tarzı madde olduğunu hissettim. Bu taşıma işleminden sonra kadını alıp gitmek istedim ancak buna müsaade etmediler. 'Bu olayları ve Vehbi'nin adını geçirme yoksa seni öldürürüz' dediler. Ben de korkarak aracıma binip evime gittim. Ben kadını bıraktığımda yaşıyordu. Nasıl ve kim tarafından öldürüldüğünü bilmiyorum. Kimseyi öldürmedim, üzerime atılı suçu kabul etmiyorum. Beraatini istiyorum. Maktulle cinsel ilişkiye girmedim. Maktulün cinsel organında DNA'mın ne şekilde çıktığını bilmiyorum. Hazırlık aşamasında verdiğim ifadeyi kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.
"Kayınvalidem ile kayıp başvurusunda bulunduk"
Tanık olarak dinlenen maktulün dini nikahlı eşi Abdulrezzak K. (34), "10 yıldır Türkiye'de yaşıyorum. Olay günü arkadaşlarım ile balık tutmaya gittim. Eve dönüşte eşimi aradım. Eşim çarşıda olduğunu, daha sonra eve geleceğini söyledi. Eve yetiştiğimde tekrardan eşimi aradım. Eşim dolmuş beklediğini, eve gelmek için para göndermemi istedi. Hesabına 100 TL gönderdim, daha sonra uyudum. Saat 00.00'da uyandığımda eşim evde değildi. Aracımla evden çıktım birkaç hastaneyi gezdim. Daha sonra polis merkezine gittim. Polis bana resmi nikahım olmadığı için şikayet hakkımın olmadığını söyledi. Bunu üzerine Sarah'ın annesini alarak polis karakoluna getirdim. Kayıp başvurusunda bulunduk. Yaklaşık 2,3 saat sonra polisler beni çağırdı, orada eşimin öldüğünü öğrendim" dedi.
"Sanığa kimsenin telefonun numarasını vermedim"
Tanık olarak dinlenen Mehmet A. (65) ise "Sanayide esnaflık yapmamdan dolayı sanığı tanırım, arkadaşım olur. Daha önce adını bilmediğim yabancı uyruklu bir kadınla cinsel ilişkiye girmiştim. Bu kişinin maktul olup olmadığını bilmiyorum. Sanığa kimsenin telefonun numarasını vermedim. Olaya ilişkin bilgim ve gördüm yoktur. Olay tarihinde Bayburt'taydım" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, gelecek celse tanıkların dinlenmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. İHA