Zonguldak’ta ruhsatsız olarak işletildiği ve K.A’ya ait olduğu öğrenilen bir maden ocağında 18 Aralık’ta göçük meydana gelmiş ve Kemal Dadandı isimli madenci ağır yaralanmıştı. Tedavi süreci Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nde devam eden Kemal Dadandı olay ile ilgili konuştu. Yaklaşık 4 saat süren çalışmanın ardından arkadaşları tarafından kurtarıldığını ifade eden Kemal Dadandı, “İşveren gelmedi. Apar topar bir arabaya bindirip sigorta hastanesi önüne attılar.” dedi. Kemal Dadandı’nın eşi Dilek Dadandı ise, ocak sahiplerinin kendilerini ‘Geçmiş olsun’ demek için dahi aramadıklarını belirtti.
“APAR TOPAR BİR ARABAYA BİNDİRİP SİGORTA HASTANESİ ÖNÜNE ATTILAR”
Olayın yaşandığı gün ile ilgili konuşan Kemal Dadandı, “2 seneden beri aynı ocakta çalışmaktayım. Ayın 18'inde ikinci vardiyaya geldim. 4 kişi ocağa girdik. Kazı yapıyorduk. Arkadaşım kömürü doldurdu. Yukarı nakliyeye gitti. Ben de sol direk kuyusunu kazarken güç bağı bir anda göçtü. Kendim ufacık, dar bir alana sıkıştım. Bacaklarım kaldı şeyde. Sadece konuşabiliyordum. Konuşarak, bağırarak yerimi arkadaşlarıma söyledim. Arkadaşlarım 4 saat çalışma sonunda beni oradan çıkarttılar. Apar topar bir arabaya bindirip, işveren gelmedi. Apar topar bir arabaya bindirip sigorta hastanesi önüne attılar. Beni bırakıp gittiler. O günden beri ne arayan var ne soran.” Şeklinde ifadelere yer verdi.
“KAÇ AMELİYAT DAHA GEÇİRECEK, BU BELLİ DEĞİL”
Dilek Dadandı gazetecilere yaptığı açıklamada, "Eşim ocakta göçük altında kalıyor. Ancak buna rağmen göçük altında kaldı denilmiyor. 'İskeleden düştü, hastaneye taşıdık.' deniliyor ve bir ambulans dahi çağırılmıyor. İşi bilen adam dahi çağırılmıyor. İlk başta olacak olan işlem en son oluyor. Eşimin bütün ayakları ve belden aşağısı kırık. Kalçalar kırık. Bir ameliyat geçirdi. Pazartesi günü yine ameliyatı var. Kaç ameliyat daha geçirecek, bu belli değil.” İfadelerine yer verdi.
“BU KADAR DEĞERSİZLİĞİNİ HİSSETTİRMEK BENİM EŞİME HAK MIDIR?”
Olayın meydana geldiği günden itibaren ocak sahiplerinin kendilerini aramadıklarını ve ziyaret etmediklerini vurgulayan Dilek Dadandı, konu ile ilgili şunları söyledi:
“O günden beri beni eşime ne bir telefon, ne bir arayan, ne bir destek hiçbir şey yok. Karakolda olsun, hastanede olsun verdikleri hep bir yalan ifade. En azından bunu yapmayın. Ben bir şey istemiyorum. Ben sadece bir insan bu kadar emek vermiş, değersiz olabilir mi? Uğramayarak, ilgisiz davranarak, gelmeyerek, haliniz nedir diye sormayarak, bu adama burada 'Geçmiş olsun' demeyerek, bu kadar değersizliğini hissettirmek benim eşime hak mıdır? Benim eşimin ayaklarında kırılmadık hiçbir yeri yok. Ama ondan ziyade değersizliğine çok daha üzülüyor.”
ELLERİYLE TOPRAĞI KAZIYARAK ÇIKARMIŞLAR
Olay ile ilgili konuşan Dadandı, “Tavan göçüyor. Arkadaşları geliyor. Elleriyle kazıyarak çıkarıyorlar. Kendi özel araçlarıyla getiriyorlar hastaneye. Ambulans falan yok. Neden çağırılmadı bilemiyoruz. Belki de bu derece kırığı olmayabilirdi bir ambulans olsaydı. Hadi onu da geçtik, ne bir ilgi, ne bir arayan ne bir gelen, soran yok o gündür bugündür. Sadece iş arkadaşları sağ olsunlar, onlar gelip gidiyor. Şikayetçiyiz. Eşim oldu. Sonuna kadar şikayetçiyim. Çünkü onların ocağında oldu bu. Göçük altında kaldı. Ölebilirdi de. Zaten ilk gün, ilk akşam eşimden umudumuz yoktu.” dedi.
Emekli olduklarını ve sadece 7 bin 500 TL ile geçinmek zorunda kaldıklarını iade eden Dilek Dadandı, “İhtiyacım olmamış olsaydı zaten çalışmazdım. Demek ki geçinemiyorum, ihtiyacım var ki sizde çalışıyorum. Sizin işçinizim. Gelemediniz, mazeretiniz var olur ya bir 'Alo' diyebilirsiniz. 'Nasılsın?' diye sorabilirsiniz. O da yok! Geçim kaynağı getiremediği için hala çalışıyor.” dedi.
Haber: Fadime YILMAZ ELMA
Editör: Virda Şahin