Son günlerde Türkiye'nin gündemini meşgul eden sokak hayvanları sorunuyla ilgili olarak birçok tartışma yaşanıyor. Özellikle, sokak hayvanlarının kısırlaştırılması ya da sahiplendirilmemesi durumunda uyutulması önerisi, toplumun farklı kesimlerinden tepki çekiyor.
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan veteriner hekim Gökmen Koç, "Gündemdeki yasa tasarısının içeriğinde sokak hayvanlarının kısırlaştırılmaması ya da sahiplendirilmemesi durumunda ilaçlı yöntemle uyutulması öneriliyor. Ancak, bu yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyorum" dedi.
Veteriner Hekim Gökmen Koç, " Bir veteriner hekim olarak öncelikle buradan gündeme gelen yasa tasarısını kesinlikle şiddetle karşı çıkıyoruz. Gündemdeki yasa tasarının içeriğinde sokak hayvanlarının köpeklerin özellikle 30 gün içerisinde sahiplendirilmesi, sahiplendirilmediği takdirde ilaçlı yöntemle uyutulması gündemde. Avrupa yaklaşık 40 senedir bu yöntemle sokak hayvanlarının aşırı üremesini engelleyip onların neredeyse neslini tüketerek önlem almıştır lakin Müslüman bir insan olarak bir veteriner olarak kesinlikle bu tarz vicdan dışı, merhamet dışı uygulamalara desteklemiyoruz asla da desteklemeyeceğiz. Eğer ki bir sokak köpeği, bir insanı, bir çocuğu zarar onun rehabilitasyon merkezlerinde şartlarının olgunlaştırılıp, konforunun arttırılıp bakılması taraftarıyız. Veteriner hekimler olarak da hiçbir zaman bu tarz yasaları tasarları kesinlikle kabul etmeyeceğiz" dedi.
BARINAKLARIN ARTTIRILMASI GEREKİR
Bütün canlıların yaşam olduğunu ifade eden Koç, "Burada öncelikle merkez hükümet ve yerel belediyecilerin belediyelerin buna önlem alması gerekir. Nasıl? Barınakların konforunun artırılması gerekir. Kapasitesinin arttırılması gerekir. Vicdanlı, merhametli personellerin işe alınması gerekir ve oralarda evet rehabilite edilebilir. Sokakta eğer ki başıboş köpekler insanlara zarar veriyorsa çünkü önceliğimiz insan ve insanlık için de hayvan diyoruz. Böyle bir yöntem geliştirilebilir. Kesinlikle uyutulması taraftarı değiliz. Bütün canlıların yaşam hakkı vardır ve kanunla sabittir. Yani bu konuda çok katıyız. Sadece zannediyorum ki yöneticilerin, yönetenlerin bu tarz uygulamaya yani rehabilitasyon, barınaklıların geliştirilmesinde fazlaca maliyeti olduğu için, iş yükü olduğu için ellerini taşın altına koymaktan çekiniyorlar. Bence herkes elini taşın altına koymalı. Gerekirse hayvanseverlerle, gerekirse biz vatandaşlarla veteriner hekim olarak değil de bir vatandaş olarak söylüyorum. Elimizi taşın altına koyup gerekli mama gıda yatacak yerin sağlanması anlamında çalışmalar yapılabilir" dedi.
VİCDANLI İNSANLARA İHTİYACIMIZ VAR
Barınaklarda çalışan yada çalışacak insanların vicdanlı olması gerektiğini ifade eden Koç, "Burada denetim mekanizması çok önemli. Yani işçinin denetlenmesi çok önemli. Konya barınağı özellikle pilot bölge seçilmişti. Türkiye'deki barınak Bunların nasıl olacağı hakkında çok güzel bir örnekti. Ben kendimi bizzat gidip gördüm. Çok güzel bir düzenek kuruldu. Lakin işletmesine gelinecek olursa sırf belediyede çalışıyorum maaşım bir şey olmasın. İşten kovulmayayım diye barınaklarda çalışıp kesinlikle içinde ne hayvan, ne insan sevgisine dair, ne tabiat sevgisine dair en ufak bir umut yeşertmeyen köhne kalpleri kararmış insanların bu işlerde çalışıyor olması. Gerekirse tüm Türkiye'de, tüm şehirlerde barınaklarda gönüllü çalışacak bir vatandaş var. Gerek sosyal medyada, gerekse birebir yaptığımız sohbetlerde buna şahitlik ediyoruz. O yüzden öncelik vicdanlı insanların bu işlerde çalışıyor olması lazım" şeklinde konuştu.