Gündem

Göz göre göre usulsüzlükler devam ediyor!

Abone Ol

5 Şubat 2022 tarihinde düzenlenen tören ile hizmete açılan ancak kıyı dolgu işi çalışmaları bir türlü tamamlanamayan Kilimli Sahil Yolu, bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı.

Toplam 6,5 km uzunluğundaki yol, geçtiğimiz haftalarda araç trafiğine açılmış olsa da, yolun Uzunkum mevkii başta olmak üzere muhtelif yerlerinde devam etmekte olan dolgu inşaatı işinde kullanılan malzemelerin uygunluğu tekrar soru işaretlerine neden oldu.

Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Deniz Yavuzyılmaz, söz konusu çalışmalarda dolgu için olarak kullanılan malzemelerin tahkimata ve mukavemete elverişliliği konularında, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlıklarına ayrı ayrı soru önergeleri yöneltti.

Milletvekili, bölgede yaptığı gözlemlerin ardında oluşturduğu önergelerinde; “denize boşaltılan malzemelerinin içinde suda kolayca ufalanabilecek hafriyat toprağı türünden kısımların fazlasıyla olduğu, bu malzemelerin önemli ölçüde deniz tarafından yutulduğu ve bu nedenle denizde kilometrelerce uzunluğunda kirlenmelerin oluştuğu” tespitlerine verirken, kullanılan malzemelerin teknik şartnamelere ve ilgili mevzuatlara uygunluğu sorularına da yanıtlar aradı.

Yolun 2013-2016 yılları arasındaki dolgu işindeki usulsüzlüklerin daha öncesinde yargıya taşındığının, yüklenicilerin değiştiğinin ancak benzeri sorunların devam ettirildiğinin altını çizen Yavuzyılmaz, “Göz göre göre doğamız katlediliyor, milyonlarca liramız çarçur ediliyor, bunlara da seyirci kalmamız bekleniyor” diyerek yapılan çalışmanın uygunsuzluğuna ve denetimsizliğine şu sözlerle tepki gösterdi:

“1974 yılında yatırım programına alınan 34,2 km uzunluğundaki Zonguldak-Amasra-Kurucaşile Yolunun Zonguldak- Kilimli geçişini kapsayan 6,5 km’lik kısmı geçtiğimiz hafta, aradan geçen 48 yılın ardından, hizmete açılmıştır. Kilimli Sahil Yolu olarak anılan bölünmüş yol, her ne kadar araç trafiğine açılmış olsa da yolun Uzunkum mevkii başta olmak üzere muhtelif yerlerinde tahkimat amaçlı dolgu inşaatı işi halen devam etmektedir. Ancak yolun kıyı kesiminde sürdürülmekte olan söz konusu çalışmalarda, dolgu için kullanılan malzemelerin tahkimata uygunluğu ve mukavemete elverişliliği önemli soru işaretlerine neden olmaktadır.

Çalışmanın yapıldığı bölgelerde tarafımızca yapılan gözlemlerde; denize boşaltılan kayaç türü malzemelerinin içinde suda kolayca ufalanabilecek hafriyat toprağı türünden kısımların fazlasıyla olduğu, söz konusu malzemelerin önemli ölçüde deniz tarafından yutulduğunu ve bu nedenle denizde kilometrelerce uzunluğunda kirlenme ve renk değişimlerinin oluştuğu görülmektedir.

Tahkimat amaçlı kullanılan malzemelerin özelliklerinin imzalanan teknik şartnamelere ve işin projesine uygun nitelikte olup olmadığını, yapılan çalışmaların ilgili meri mevzuatlara uygunluğunu ve yolun yetkiler tarafından hangi periyotlarla nasıl denetlendiği konularını ilgili Bakanlıklara sormuş bulunmaktayız. Söz konusu yolun 2013-2016 yılları arasındaki Dolgu İnşaatı İşi, daha öncesinde hem adli yargıya hem de Sayıştay yargısına taşındı. Yanlış yapım tekniği ve uygunsuz malzemelerin kullanılması nedeniyle defalarca suların bastığı yolda, bunca yaşananlara rağmen aynı uygunsuzlukların devam ettiriliyor olması ve yetkililerce bunlara göz yumulması son derece vahimdir.

Yapılan usulsüz çalışmalarla göz göre göre doğamız katledilmekte, milyonlarca liramız çarçur edilmeye devam etmekte ve bütün hepsine seyirci kalmamız beklenmektedir. Konunun takipçisi olmaya, tüm sorumlulardan hesap sormaya elbette devam edeceğiz.” (Haber Merkezi)