Hasan Atik, Mayıs ayında bir tanıdığının kaybı sonrasında sosyal medya üzerinden yaptığı duygu dolu paylaşımda, hastalığıyla olan mücadelesini ve yaşadığı korkuları içtenlikle ifade etmişti. Paylaşımında, "Hasan Bircan'ı kaybettik. Güzel huylu, iyi bir genç adam. Onunla aynı zamanlarda tedavi gördük. Sohbetler ettik. Yeri geldi, birbirimize moral olduk" diyerek kaybettiği dostunu anmış ve hastalığın getirdiği zorlukları dile getirmişti.
Kendisi de bir kanser hastası olarak, yaşadığı korkuları şöyle tanımlamıştı:
“Beni tanıyan bilir. Kanser hastasıyım. Zordur bu hastalık. Seni alıp götürür bazen. Hayata bağlı, neşeli olmak önemlidir. Ya öyle görünür ya da dışına atarsın korkunu. Öyle görünmek diyorum. Kanser hastası ne kadar pozitif, neşeli, umursamaz görünse de içinde yaşar o tarif edilmez korkuyu. Diline vurur bazen de… Aslında istediğin biraz destektir. Biraz sıcaklık Sonuçta başını yastığa koyduğunda yalnızsındır. Orada zaten sen ve Allah haricinde kimse yoktur. Bir an evvel düşünmemek için uykuya dalmak istesin. Beyin bu seni rahat bırakmıyor işte. Uğraşıp duruyor. Sen uyusan bilinç altı çalışıyor. Üzüldüğünde hastalığını kullanıyorsun sanırlar. Aslında korkun çoğalmıştır. Sevdiklerinden ayrı düşme korkusu. İçin bu sefer susar. Ağzın konuşur. Her şey normal gibi görünse de değilsindir. Ah bu hastalık.”
Mekânın cennet olsun, Hasan Atik. Huzur içinde uyu. Senin gibi iyi insanlar her daim anılacak.