Zonguldak’ ta gurbetçi dernekler cirit atıyor.
Hem de peş peşe.
Tamam gurbetçilerimiz bizim için önemli.
Değerli.
Yurt içi.
Yurt dışı.
Tüm gurbetçilerimizi bağrımıza basarız.
Yalnız gurbetçilerimiz bu sırada.
Peş peşe dergi çıkartıyor.
Hem de sayfalar dolusu.
Bir de Zonguldak’tan sayfa, sayfalar dolusu reklam alıyorlar.
Bu ne demek?
Sen dernek ol.
Bir yayın işine gir.
Dergi çıkar .
Neredeyse.
Gazete bile çıkartacaklar.
Televizyon kurarlar.
Radyo alırlar.
Bu gurbetçiler maşallah.
Zonguldak’a da yön verirler.
Bu yaptıkları Zonguldak basınına ayıptır.
Zonguldak basını yok saymaktır.
Hakarettir.
Zonguldak yerel basının ekmeğini.
Kazancını çalmaktır.
Eğer dergi çıkartacaksak.
Gelirsin bir basın kuruluşu ile anlaşırsın.
Hem Zonguldak basını kazanır.
Hem de dernek tanıtımına katkı verirsiniz.
Ama öyle değil.
Herkes olmuş yayıncı.
Basıncı.
Haberler.
Röportajlar.
Zonguldak kuruluşlarından reklam.
Peki bu durum oldu mu?
Olmadı.
Yarın bu derneklerin Zonguldak’ta bir etkinliği.
Organizasyonu olursa.
Bizden destek olur mu?
Olmaz.
Hem STK ol.
Hem gurbetçi ol.
Hem de ilin yerel basınına sahip çıkma.
Şatafatlı fotoğraflar.
Sosyal medyada peş peşe duyurular.
Herkesime yağdır.
Yerel basına tekme at.
Hem maddi.
Hem de manevi.
O zaman herkes olacakların sonuçlarına katlanır.
Bizden artık haber adına destek yok.
Tanıtım adına hiç yok.
Bizlerin karsısında olanlar.
Bizlere yayın adına darbe vuranlar.
O zaman artık kendi başlarına yol alsınlar.
Nereye gitsek.
Hangi kuruluşun makamına gitsek.
Bu STK ların dergilerini görüyoruz.
Reklam al.
Dergiyi bedava dağıt.
Dergi masrafını Zonguldak’ta ki kuruluşlardan çıkart.
Gerçekten pes dedirtiyorlar.
Hem de ne pes.
Bu STK ları artık mercek altına alıyoruz.
Gözlerimiz üzerinde.