Almanya Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, Alman Birliği Günü'nün 34'üncü yıl kutlamaları sebebiyle büyükelçilikte resepsiyon düzenledi. Resepsiyona, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, diplomatlar ve misyon şefleri katıldı. Büyükelçi ve eşinin davetlileri karşıladığı resepsiyon, Türkiye ve Almanya'nın milli marşlarının okunması ile başladı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Bozay, Almanya'nın Türkiye için önemli bir ortak olduğunu belirterek, "Bugün yakın ticaret ortakları ve NATO müttefikleriyiz. Bölgemizde ve ötesinde istikrarın sağlanması ve refahın artırılması için birlikte çalışıyoruz. Bu güçlü ilişkiler üst düzey ikili ziyaretlerle de sıklıkla görülmektedir. Dışişleri Bakanlarımız sık sık temas halinde. Ekonomi ve ticaret ilişkilerimizin önemli bir ayağını oluşturuyor. Almanya, Türkiye'nin en büyük ihracat güzergahıdır. Önümüzdeki dönemde 60 milyar avro ticaret hacmine ulaşmayı hedefliyoruz. Yeşil ve dijital dönüşümün yanı sıra Türkiye'nin tedarik zincirleri ve bağlantısallık alanındaki merkezi rolü bize daha birçok fırsat sunuyor. Batı Almanya 1961 yılında yeni fırsatlar arayan büyük bir Türk toplumuna kucak açmıştı. Bu topluluk dinamik ve çalışkan yapısıyla Almanya'nın her alanda gelişmesine katkıda bulunmuştur. Bugün 3 milyonu aşan nüfusuyla Türk toplumu Almanya'nın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş ve Alman kültürünü zenginleştirmiştir" ifadelerini kullandı.
'AB ÜYELİĞİĞİNDE ALMANYA'NIN DESTEĞİNE GÜVENİYORUZ'
Türkiye'nin AB'nin tam üyesi olmadığı Avrupa'nın bütün olamayacağını söyleyen Bozay, "Bölgesel ve küresel sınamaların giderek karmaşıklaşan yapısı Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir bakış gerektirmektedir. Şu anda Gazze'de devam eden katliamdan, savaşın daha geniş bir bölgeye yayılma riskine, Ukrayna'daki savaştan, enerji ve gıda güvenliği ile iklim değişikliğine ilişkin endişelere kadar pek çok zorluk ve krizle karşı karşıyayız. Bu zorlukların üstesinden gelinmesinde Türkiye'nin her zaman yapacağı katkılar mevcuttur. Türkiye'nin üyeliği, küresel bir aktör olarak AB'nin vizyonunu ve etkisini genişletecek, daha fazla jeostratejik düşünce ve çabaya imkan verecektir. Bu bağlamda Türkiye'nin AB üyeliği konusunda Almanya'nın desteğine güveniyoruz. Birlikte hareket etmeye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz" dedi.
'EKONOMİK BAĞLARIMIZI GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ'
Büyükelçi Sibylle Katharina Sorg, bu yıl Almanya ile Türkiye arasındaki dostluğun 100'üncü yılının kutlandığını belirterek, "O günden bu yana pek çok şey oldu, sadece birkaç noktaya değinmeme izin verin. Dostluk Antlaşması'nın imzalanmasından kısa bir süre sonra, 1930'lu ve 40'lı yıllarda Türkiye, Almanya'dan gelen göçmenleri kabul etti. Tanınmış Alman bilim adamları ve sanatçılar, Nazi rejiminden buraya sığındılar. Ekim 1961'den (Berlin Duvarı'nın inşa edildiği yıl) itibaren Almanya, Alman ekonomisinin gelişmesine yardımcı olmak için o zamanlar Türkiye'den gelen misafir işçileri memnuniyetle karşıladı. Almanya'da sadece iş bulmakla kalmadılar, aynı zamanda zamanla yuva haline gelen bir yer de buldular. Bugün Almanya'da 3 milyondan fazla Türkiye kökenli insan yaşıyor. Bir Berlinli olarak elbette Türkiye ile bağlantısı olan birçok tanıdığım var burada, Ankara'da. Her iki ülkede de evlerinde yaşayan milyonlarca insan, Türkiye'ye bağlı ailesi olan birçok kişiyle tanıştım. Bugün Almanya Federal Cumhurbaşkanı'nın nisan ayındaki devlet ziyareti, bunları ve daha birçok konuyu ön plana çıkardı. Ticaret hacmi 2023 yılında 55 milyar avro ile yeni bir rekora ulaştı. Ekonomik bağlarımızı daha da geliştirmek istiyoruz" diye konuştu.