Öteden beri bilindiği gibi Ülkemizin tüketiciyi koruyan ilk özel kanunu olarak halen yürürlükte bulunan 4077 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” 25.02.1995 tarihinde kabul edilmiş ve 6 ay sonra da yürürlüğe girmiştir. Yasa 2003 yılında 4822 Sayılı Yasa ile önemli ölçüde değiştirilmiş ve bu haliyle günümüze değin uzayan bu uygulama gerek öğreti, gerekse uygulamacılar tarafından yıllardır dile getirilen gereksinimlerin dayattığı güncelle me ihtiyacı olan yeni bir tüketici yasası özlemini doğurmuştur. Bilahare de Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, 4077 Sayılı Mevcut Yasa’nın yerine geçmek üzere 07.11.2013 tarihinde 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’u ilk tasarıda yapılan bazı değişikliklerle kabul etmiş ve söz konusu Kanun 28.11.2013 gün ve 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup, 28.05.2014 tarihi itibariyle de yürürlüğe girmiştir.Mamafih tüketicilerle ilgili yapılan tüm düzenlemeler rağmen satıcı konu mundaki kişilerin aşır kâr hırsı yaklaşımı ile hareket etmeleri ve bu nu alışkanlık haline getirmeleriyle iş çığırından çıkmış olmakla birlikte bu kapsamda verilen cezaların da uygulamada gerek yeter siz oluşu gerekse caydırıcılıktan çok uzak olması sebebiyle gelinen noktada tüketicelere yönelik adeta soygun düzeni benimsenmeye başlanmıştır.
* * *
Bu kapsamda koronavirüs salgının ülkemizde görülmeye başladığı ilk günlerden bu yana vatandaşların temel gıda maddelerine yoğun talepte bulunması nedeniyle fahiş zam oranları gündeme gelirken; Bu zamlar özellikle gelirinin önemli bir kısmını temel gıda maddelerinin alımına ayıran geniş yelpazedeki dar gelirli vatandaşları da ekonomik olarak oldukça zorlamakta oluşu karşısında,fırsatçı duru munda olan satıcılarca üst üste yapılan fahiş zamların tepki çekme siyle bu defa bazı firmalarca sattıkları ürün için gramaj oyunu ile ürün fiyatları sabit tutulurken gramajları düşürülerek gizli zamma yönelmeleri gündeme gelmiştir.Bu durum ayrıca Ticaret Bakanlı ğı tarafından takibe alınarak ürünlerin gramaj, adet ve ağırlık gibi ölçülerinin azaltılmasına rağmen, ambalaj ve satış fiyatlarının değiştirilmemesi nedeniyle ürünlerin birim fiyatlarında gizli artış yapıldığınıbelirlerken;Tüketicilerin korunması amacıyla ülke çapında denetimlerin etkin şekilde gerçekleştirilmesi için 81 Ticaret İl Müdürlüğünün tümüne talimat verildiği görülmüştür.
* * *
Ancak her halükârda tüketicileri istismardan bir türlü vazgeçme yen bazı mar ketlerin sattıkları ürünlerin raf etiketi fiyatı ile kasiyerdeki tahsilat sırasında barkod okuyucudaki fiyat farklılığını aceleye getirerek müşterilere verdikleri fişlere daha yüksek fiyat tan işledikleri de artık her zaman rastlanan alışılmış bir vakıa hali ne de gelmiştir.
Hadise bu kadarla da kalmamakta aylık ihtiyaçla rını bir kerede ilgili satış yerlerinden temin etmek durumunda olan müşterilerin çoklu ürün satınalmaları durumunda ise; nasıl olsa farkına varılamaz edasıyla bu sefer de gerçek adet yerine bir yada iki adetin fazladan satış fişine ilavesinin yapıldığı da tespit ve müşahade edilmektedir.Ülkemizin de taraf olduğu 1985 tarihli Birleşmiş Milletler Evrensel Tüketici Hakları Bildirgesine göre 9 tane temel ve evrensel tüketici hakkı mevcuttur.
* * *
Sonuç olarak,bu kapsamda doğrudan tüketicilere yönelik alışveriş lerinizde ise:
a) Satın aldığınız mallardan belirli standartları bekleme hakkına sahipsiniz.
b) Aldığınız malda hiçbir ayıp olmamalıdır.
c) Ambalajında , kılavuzunda yada reklamlarında belirtilen veya satıcının vaat ettiği özelliklere sahip olmalıdır.
d) Herhangi bir malı satın alırken sözleşme yapmadıysanız, satıcı ile olan her türlü konuşmanız sözleşme sayılır.
Bir malı aldıktan sonra ayıplı olduğunu fark ederseniz; Satın aldığınız tarihten itibaren 15 gün içinde şunlardan birini yapma hakkına sahipsiniz.
a) Ayıplı malın değiştirilmesini,
b) Ödediğiniz bedelin iadesini,
c) Ayıbın neden olduğu değer kaybının bedelden indirilmesini,
d) Ücretsiz olarak tamirini talep edebilirsiniz.
e) Eğer malın ayıbı gizli ise veya hile ile gizlenmişse, hakkınız 2 yıldır.
f) Ayıplı bir maldan dolayı maddi veya manevi bir zarara uğramışsanız bu zararınızı,satıcı veya üretici veya ithalatçı karşılamak zorundadır.
g) Bir şikâyetin çözümlenmesinde zorlanıyorsanız daha fazla çaba gösterin.
h) Size zorluk çıkaran veya yardımcı olmayan satıcıya, hakem heyetine gideceğinizi söylemeniz bile yeterli olabilecektir.
l) Haklı olduğunuza inanıyorsanız,hakkınızı aramak için size gösterilen tüm yollara başvurun.
i) Zira böyle bir durumda hakkınızı aramazsanız sadece sizin zarara uğramanız değil, aynı zamanda tüketiciye saygılı olmayan satıcıyı ödüllendirmek ve başkalarının da benzer zararlara uğramasına sebep olmak anlamına gelir.