Zonguldak 69 ambarların da olan ilk kurulan kamu kuruluşlarından biri olan 112 gerçekten göze hoş gelen bir bina.
Yaklaşık altı yıl oldu.Kurulduğu ilk gün dahil çatısı akıyordu.
Hem de şarıl şarıl.Tabi ki yüklenici firma hatası.
Yeni yapılan binanın çatısı niye akar.Demek ki doğru yapılmamış.
Gösteriş var. İçerik zayıf.
Veya güzel bir hammadde kullanımı sağlanmamış.
Pek çok kere elden geçirildi. Fakat sorun çözülemedi.
Bununla birlikte dün 112 çağrı merkezinin çatısının yeniden yapım adına ihale vardı.
İhale tutarı 3. 300 000 bin lira birmuhammen bedelle çıktı.
Yedi veya sekiz firma katıldı.İşin ilginci o dönem adına binayı yapan firma katılmış.
Şimdi burada aslında bu firmaya bir cezai müeyyideye uygulamak gerekmez mi?
Gerekir.Ama ihaleye girmiş.Çatıyı yapmamış.Eksik yapmış.
Onarım yapmış halen hatayı giderememiş.
Ve bu becerisizlik sonucu.Yine ihaleye gir.
Bir de mükafatlandır.Aslında girmesi bile bize göre elzem.
Hatalı çatı yapan inşaat firması bir şekilde cezalandırılmalı.
Bu durum ve konumda herkese örnek olmalı.
Neyse ana konumuza dönelim.Dün ihale gerçekleşti.
İhaleye pekçok teklifi dediğimiz gibi oldu.
İhaleye de 2 600 000 lira veren oldu.
En son aldığımız bilgilere göre 1800 000 binlira +KDV teklif verilmiş.
Şimdi 3. 300 000 bin nerede, 1.800 000 nerede?
Şimdi bu çatı gerçekten sağlıklı yapılır mı?
Akma durur mu?
Binanın su alması demek. Binanın ana yapısını bozulması demek.
Görüntü çirkinliği demek. Demek de demek.
Binanın bir zemini sağlam olmalı.Bir de çatısı güvenli olmalı.
Şimdi bu 1800 000 lira teklifle nasıl sağlam bir çatıya kavuşacağız.
Sadece bir örnek adına bu ihaleyi verdim.
Daha pek çok ihale bu durumda örnekler verilebilir diye düşünüyorum.
Buna beton asfalt dahil. Normal asfalt dahil.
Dahil de dahil.Hiç unutmuyorum. Yeni yapılan adliye binasını yapmıştık.
Sonra ise çatı tekrar elden geçirildi.
Çatı teras vardı. Bir türlü su akışını önlemediler.
Sonra komple elden geçirildi. Su akma önlendi diye biliyorum.
Ayrıca ilk adliye yeni binası 1996 yılında yapılmıştı, açılışı da dönem adına Cumhurbaşkanımız yapmıştı, aradan geçen 28 yıl sonra adliye binasının çatısı komple elden geçirildi.
Geçmişte bina yapımında yüklenici firmalar çok daha sağlam yapı yapıyorlardı, düşüncesindeyim. Nerede altı yıl, nerede 28 yıl.
Bu örnekleri dediğim gibi çoğaltabiliriz.
Bakalım 1. 800 000 liraya 112 çağrı merkezinin binasının çatısını yenileyebilecekmiyiz?
Yüklenici firma gerçekten sihirli değnek olacak mı?
Mucize yaratacak mı?112 çatısı ile hayat normale dönecek mi?
Bakalım sonuçlarını da görelim ve tartışalım.
Süreci de takip edelim.
EMEKLİ SAYIMIZ ARTACAK MI?
Zonguldak’ta bir emekli furyası konuşuluyor.
Emekli sayısı artacak mı?
TTK’dan tam 2000 maden işçisinin emekli olacağı söylemlerini görüyoruz.
Bunu siyasi partiler dile getiriyor. Ana muhalefet partilerin vekilleri açıklama yapıyor.
Gerçekten TTK’dan 2000 emekli sayısı olacak mı?
Şu da bir gerçek.
Emeklisi gelen çalışanımız sayısı belki de 3000 deniliyor.
Ama madenci arkadaşlar emekli olmuyorlardı.
Şöyle bir söylem çıkartıldı. Ortaya atıldı.
Bu yıl emekli olmayanların kaybı çok deniliyor.
Onun için herkes emekli olma derdinde.
Aslında deniliyor ki bu yıl sonu gelecek yıl adına belki düşüşler olabilir.
Ama bu düşüşler ve kayıplar önümüzdeki yakın yıllarda örneğin 2026 ve 2027 gibi tolere edilecek.
Aynı durum ve konum yakalanacak deniliyor.
Neden sendikalar.
Bakanlıklar .
Bu konuda tüm çalışanların içini ferahlatacak.
Sevindirecek.
Kaybın olmadığını anlatacak bir yol veya formül bulmazlar.
Açıklama yapmazlar.
Türk İş Genel Başkanı Zonguldak’ta geçinemiyoruz mitinginde işçiye seslenerek.
Bizlerden görüş almadan.
Bizlerden açıklama almadan.
Bizlere sormadan sakın emekli olmayın demedi mi? Dedi.
O zaman bu sorunu işçilerimiz , çalışanlarımız, emekli olmasak kaybımız olacak düşüncesinde olanlar.
O zaman son kez kurumunuza.
Son kez sendikanıza.
Sorun o şekilde emekli olun.
Birde çoklukla emekli olunması.
TTK olduğu gibi diğer toplu iş çalıştıran sektörler içinde geçerli.
EYET olmayanlar.
Normal süresi gelip olmayanlar.
Şimdi hepsi olma derdinde.
Bu durum inşallah düzeltilir.
Şimdilik nokta diyelim.
Bu konuyu sıcak tutmaya devam edelim.