EYLÜL/2019 AYI REEL KESİM GÜVEN ENDEKSİ NE DURUMDA?
Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilen en son anket sonuçlarına göre;TCMB’nin imalat sanayinde faaliyet gös teren 1.792 işyerinin yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştı rılmasıyla elde edilen değerlendirmesinde; “2019 yılı Eylül ayında RKGE, bir önceki aya göre 3,7 puan azalarak 98,8 seviyesinde gerçekleşmiştir. Endeksi oluşturan anket sorula rına ait yayılma endeksleri incelendiğinde,son üç aydaki toplam sipariş miktarı, mevcut toplam sipariş miktarı, genel gi dişat, gelecek üç aydaki üretim hacmi, sabit sermaye yatırım harcaması, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, mevcut mamul mal stoku ve gelecek üç aydaki toplam istihdam mik tarı olmak üzere tüm alt endekslerin RKGE’yi azalış yönünde etkilediği gözlenmektedir.”deniliyor. Bu çerçevedeki Mevsim sellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE-MA) bir önceki aya göre 2,4 puan azalarak 99,7 seviyesinde gerçekleştiği açıklanırken,Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde artış bildirenler lehine olan seyrin azalış bildirenler lehine döndüğü görülmektedir. İç piyasa sipariş miktarında azalış bildirenler, ihracat sipariş miktarında ise artış bildirenler lehine olan seyrin zayıflayarak devam ettiği gözlenmektedir.” İfadesine yer veriliyor.
* * *
Bu arada mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmeler ile mevcut mamul mal stoklarının seviyesinin mevsim normallerinin üzerin de olduğu yönündeki değerlendirmelerin güçlendiği görül mektedir.”görüşüne ek olarak;”gelecek üç aya yönelik değer lendirmelerde, üretim hacmi ve ihracat sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin zayıfladığı, iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin ise azalış bekleyenler lehine döndüğü gözlenmektedir. Gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcaması ve gelecek üç ayda ki istihdama ilişkin artış yönlü beklentilerin zayıflayarak devam ettiği görülmektedir.”görüşünün de öne çıktığı izleniyor. Ayrıca Ortalama birim maliyetlerde,son üç ayda artış olduğunu bildirenler ile gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler lehine olan seyrin güçlendiği gözlenmektedir.Gelecek üç aydaki satış fiyatı artış beklentilerinin ise zayıfladığı görülmektedir.Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıll ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 1,6 puan azalarak yüzde 18,4 seviyesinde gerçekleşmiştir.”değerlendirmesi sonrası;” İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha iyimser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 13,0’e, daha kötümser olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 15,7’ye yükselirken, aynı kaldığını belirtenlerin oranı yüzde 71,3’e gerilemiştir.” Şeklinde yorumlamada bulunulduğu izleniyor.
* * *
Gerçekte reel kesim güven endeksinin düşmesinin arkasın daki asıl nedene bir göz atıldığında;küresel anlamdaki etkinliğini sürdüren resesyonun(durgunluğun) gelişmiş ülkeler yanında gelişmekte olan ülkelere de yansıması söz konusu olurken,ayrıca talep daralmasının getirdiği negatif gelişmenin doğrudan reel anlamdaki imalat sektörlerine domino örneğindeki gibi yayıldığı izlenmektedir.Öteden beri üretim yerine elindeki mevcut stokları eritmeye çalışan reel sektör kesimin aynı zamanda zaman zaman işçi çıkarmalara kadar varan sonuçlara yol açtığı da bilinen bir durum.Nitekim bu kapsamda değerlendirmede bulunan Uluslararası Para Fonu (IMF),Türkiye’nin iç ve dış risklere karşı hassasiyetinin sürdü ğünü ve hükümetin reform yapmaması halinde büyümenin sür dürülmesinin zorlaşacağını belirtirken;“Finans piyasalarındaki mevcut sükûnet, kırılganlığını koruyor,Rezerv düzeyi düşük ve özel sektörün döviz borcu ile dış finansman ihtiyacı yüksek” açıklama sına ek olarak;” finansal istikrarı desteklemek ve orta vade de daha güçlü ve daha kalıcı bir büyüme sağlamak için ban kaların ve şirketlerin bilançolarındaki kötü borçların temizlen mesi gerektiğini belirterek;kredi verme olanaklarının daraltılması ve sadece düşük riskli kurumlara kredi verilmesi gerektiğini de vurguladığı görülüyor.
* * *
Sonuç olarak,TCMB-TÜİK işbirliği ile yürütülen çalışma sonuç larına göre en son yayımlanan verilerde, tüketicilerin maddi du rum ve genel ekonomiye ilişkin değerlendirmeleri ile gelecek dö nem beklentilerini yansıtan tüketici güven endeksi nin süreğenle şen bir yapıda düşme kaybetmesi oldukça düşün dürücü.Mamafih bu çerçevede TÜSİAD Başkanından ekonomi yönetimine getiri len eleştirilerde; 5 temel soru durumundaki; bütçe,borç,enflasyon, rekabet ve yapısal reformlara ilişkin ana ögeler gündeme getirilir ken,yapılan vurgulamada Önümüz deki tablo açık: Rekabet gücü müz ve yatırım çekme potansi yelimiz azalıyor.Bu nedenle artık sadece makro hedeflere odak lanarak, kur bugün de artmadı diye sevinerek vakit kaybede meyiz. Artık hukuk sistemi, eğitim, işgücü ve vergi alanla rındaki reformlar gerçekleştirilmeli." uyarısına ek olarak; Son birkaç yılda yaşadığımız finansal dalgalanmalar dan sonra güvenin geri gelmesi için uzun vadeli bir istikrar programı lazım” derken, Kaslowski’nin, YEP için 5 temel sorunun netlikle ce vaplanması gerektiğini belirtmesi üstünde durul ması gereken çok önemli olgular.TÜSİAD Başkanı’nın bu arada ayrıca” Sistemde bugün önemli ölçüde sağlıksız borç var,bunlar kre di kanalının verimli işlemesine engel oluyor.Son dönemde 46 mil yar TL’lik kredinin aslında sorunlu olduğu ve takibe alınması gerektiği açık layan Kaslowski” Bu konuda daha fazla şeffaflığa ihtiyacımız var.Sorunlu kredilerle ilgili olarak en başından beri gerekli meka nizma ların kurulması gerek tiğinin altını çiziyoruz.Bazı çalışma lar var ama piyasadaki risk algısı çok yüksek. Bu nedenle finansal istikrarı sağlayacak adım ların atılması gerekir ki ülke risk primi düşsün, finansal sis tem ihtiyaç duyduğu makul şartlar da dış kay nağa ulaşabilsin.”şek lindeki uyarısını da dikkate almak gerekiyor.