Zonguldak eski Valisi ve İyi Parti önceki dönem İl Başkanı Yavuz Erkmen, ülkemizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden kurtulmak zorunda olduğunu söyledi.
Cumhur İttifakının, Millet İttifakı için kullandığı dili eleştiren Erkmen, “Biz milletimizi, bayrağımızı seviyoruz. Ülkemizin bölünmez bütünlüğü içerisinde daha ileri seviyeye daha çağdaş ve refah seviyesi yüksek seviyeye çıkacağına hep birlikte katkı vererek yükseleceğine inanıyoruz” dedi.
Zonguldak eski Valisi ve İyi Parti önceki dönem İl Başkanı Yavuz Erkmen, açıklamasına şöyle devam etti:
İNSANIMIZ 14 MAYISTA BU HÜKÜMETİ GÖNDERECEKTİR
“14 Mayıs tarihine çok az bir süre kaldı. Hepimiz seçimin olacağı günü bekliyoruz ve bu anlamda çalışmalar devam ediyor. Hepimizin tek bir hedefi var o da bu hükümetin ülkemize vermiş olduğu bu tahribatın daha fazla olmaması, insanlarımızın mutluluğu ve geleceğe umutla bakabilmemiz açısından gitmeleridir. O anlamda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye’ye getirdiği, yaşattığı bir takım zorluklardan kurtulmanın çaresi de seçimlerdir. Biz insanımızın sağduyulu davranacağına ve yapacağı tercihlerle bu hükümeti 14 Mayıs günü göndereceğine inanıyoruz. Tabi ki milletimizin vereceği karar başımızın üstündedir. Bizde arkadaşlarımızla birlikte Sayın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması ve Sayın Meral Akşener’in de cumhurbaşkanı yardımcısı olması için elimizden geldiğince tanıdıklarımıza, Zonguldak halkına gerekli telkinlerde bulunuyoruz. Buradan bir kez daha ifade ediyorum ki; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden ülkemiz kurtulmak zorundadır ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçerek milletin sesinin, egemenliğinin parlamentoda temsil edilmesi en büyük dileğimizdir.
İNSANLARIMIZI BÖLÜCÜ SÖYLEMLERİ AKLI BAŞINDA HİÇ KİMSE KABUL EDEMEZ
Ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, insanlarımızı bölücü söylemleri, dili aklı başında hiç kimse kabul edemez. Özellikle cumhurbaşkanı olacak kişinin veya cumhurbaşkanımızın bu tip söylemlerinin milletimizin birliğinden ziyade milletimizi kutuplaştırıcı, milleti birbirine kindar hale getirici bir dil olduğunu görüp bundan vazgeçilmesi gerekiyor. Çünkü 85 milyon kardeştir. Sonuç da siyasi bir tercih yapılacaktır biz düşman değiliz. Biz 85 milyon kardeşiz. Hep birlikte gücümüzü birleştirip ülkemizin daha ileri gitmesi, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bizlere emanet ettiği cumhuriyetimizin daha ileri noktalara taşınması için birlikte çalışmamız gerekirken bu kutuplaştırıcı diller bizleri birbirimize düşürüyor. Enerjimizi birbirimize karşı harcattırıyor ve sonuç itibariyle de birliğimize, bütünlüğümüze zarar veriyor.
İNSANIMIZI AYRIŞTIRICI DİLİ KULLANANLARA MİLLETİMİZ GEREKLİ DERSİ VERECEKTİR
Özellikle hükümet olarak beka-beka-beka deniliyor ama siz ‘beka’ dediğiniz zaman içerdeki o bütünlüğü birliği sağlayamadığınız zaman esas bekaya siz zarar veriyorsunuz demektir. O anlamda özellikle seçim döneminde ‘DİL’ konusuna çok dikkat edilmesi gerekiyor. Herkes kendi fikrini açıklamalı, kendi yapacaklarını açıklamalı millette kararını vermeli. Ama hiç kimse tercihinden dolayı “devlet düşmanı, terörist” gibi bir takım başka tür ayrışmaların içerisinde kötü gözle görülecek şekle düşürülmemelidir. Bizim vatanını seven, milletini seven, bayrağını seven ve ülkenin birliğine, bütünlüğüne inanan her kes hangi görüşten olursa olsun bölünmez bütünlüğe inanan her kes bizim için başımızın üzerinde yeri vardır. Biz milletimizi, bayrağımızı seviyoruz ülkemizin bölünmez bütünlüğü içerisinde daha ileri seviyeye daha çağdaş ve refah seviyesi yüksek seviyeye çıkacağına hep birlikte katkı vererek yükseleceğine inanıyoruz. Ve bu amaçla bu dillerin kullanılmasını istiyoruz. Biz bu dili kullananlara da milletimizin gerekli dersi vereceğine yürekten inanıyoruz.” Haber: Seçkin KIRARSLAN