Son alınan bilgilere göre Global araştırma şirketi Ipsos’un aralık ayında 28 ülkede 19 bin kişi ile gerçekleştirdiği son anketine göre tüm dünya koronavirüsün yeni varyantı Omicron’dan endişe ederken,Türk insanının en büyük endişesi ise enflasyonartışı.Söz konusu yapılan araştırmada Türkiye vatandaşlarının enflasyon korkusunun yıl başına göre 15 puan birden arttığı ve 100 kişiden 44’ünün en büyük endişesinin enflasyon olduğunu ortayakoyuyor.Bu anlamada bir taraftan Dünya yeniden pandemicovid-19 Omicrongündemine kilitlendi. Global olarak insanların yüzde 32’sinin en büyük endişesi Omicron. Oysa Türkiye’de durum hiç de böyle değil. Araştırmaya göre Türkiye’de yeni varyanta dair endişe dipte: Yüzde 20lerde. Türkiye bu oranla Omicron’u pek dert etmeyen sadece birkaç ülkeden biri.Çünkü anket sonuçları da net olarak ortaya koyuyor ki Türk insanının gündemi farklı; asıl derdi bu kırılgan ortamda yoksulluk ve enflasyon.
* * *
Dünyadaki mevcut tabloya bir göz atıldığında; enflasyon endişesinde Türkiye global ortalamayı ikiye katlayarak yüzde 44 ile Arjantin ve Polonya’dan sonra vatandaşları fiyat artışlarından en çok tedirginlik yaşayan 3. ülke olarak dikkat çekiyor.Türkiye’de yoksulluk ve gelir dağılımı eşitsizliğine dair endişe yüzde 40 ile global ortalamanın çok üzerinde. İşsizlik endişesi de yine yüzde 40 ile global ortalamanın 12 puan üzerinde. Ipsos, araştırma raporunda Türkiye’deki işsizlik endişesinin sadece son bir ayda 10 puanlık rekor bir artış gösterdiğinin de altınıçiziyor.Araştırmada öne çıkan sorulardan birisi; “Ülkenizdeki gelişmeler sizce iyiye doğru mu kötüye doğru mu gidiyor” diye de soruluyor. Aralık ayı sonuçlarına göre Türkiye’den katılımcıların yüzde 78’i “Ülkemiz yanlış yöne gidiyor”yanıtını verdiği görülüyor.Bu arada Ipsos’un enflasyonu merceğe alan 14 Aralık tarihli bir diğer araştırması ise Türkiye’de vatandaşların fiyat artışlarının devam edeceğini düşündüğünü ortaya koydu.
* * *
Araştırmaya göre Türkiye’den katılımcıların yüzde 75’i son 6 ayda fiyatlarda belirgin artış olduğunu söyledi. Bu oranla Türkiye Arjantin’den sonra halkı, fiyat artışlarını en çok hisseden 2. ülke oldu. 30 ülkede, 20 bin 504 katılımcı ile gerçekleştirilen araştırmaya göre Türkiye’de “Fiyatlar gelecek 3 ayda artmaya devam edecek” diyenlerin oranı ise yüzde 42.oranındagörünüyor.Mevcut partilerin oy durumuna ait yapılan anket araştırmasında ise;MetroPOLL Araştırma’nın Kurucu ve Yöneticisi Özer Sencar, “Türkiye’nin Nabzı” araştırmasında kendilerini “dindar” olarak tanımlayan tüm seçmenlerin “Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” sorusuna verdikleri cevapların üçer aylık dönemlerdeki oranlarınıpaylaşırken;ankete göre, dindar seçmenin AKP’ye oy oranı 2021’in başından bu yana yüzde 10,1 düştü. Söz konusu araştırmaya göre, CHP, İYİ Parti ve MHP’nin dindar seçmenler aldığı oy oranında ocak ayından bu yana düşüş gözlemlendi; HDP ve DEVA Partisi’nin ise oy oranları yükseldi.
* * *
Sonuç olarak, gündeme bütünüyle kaidesini oturtan ekonomide ki gidişat durumu ile halen çift rakamda yükselişini sürdüren enflasyon ilk planda bir görünüm sergiliyor.Hele hele arka ar kaya peşi sıra gelen temel gıda fiyat artışlarına bir de yılbaşı sonrasında açıklanan elektrik,doğalgaz ve akaryakıt zammı da eklenince; temel girdilerdeki bu sonu gelmeyen artışları A’dan Z’ye olduğu kadar iğneden ipliğe kadar her şeyi etkiler pozis yona gelmesi durumu daha da ağırlaştırıyor.Bu anlamdaki Türkiye İstatistik Kurumu’nu yılın son ayı olan Aralık/2021 ayı verilerine bakıldığında ise;Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Aralık ayında bir önceki aya göre %3,1 oranında azaldı; Kasım ayında 71,1 olan endeks, Aralık ayında 68,9 olurken;Geçen 12 aylık döneme göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu endeksi Kasım ayında 56,1 iken, Aralık ayında %3,6 oranında azalarak 54,1oaranına düşerken,Gelecek 12 aylık döneme ilişkin hanenin maddi durum beklentisi endeksi Kasım ayında 68,9 iken, Aralık ayında %5,3 oranında azalarak 65,2 oranında;Gelecek 12 aylık döneme ilişkin genel ekonomik durum beklentisi endeksi Kasım ayında 68,2 iken, Aralık ayında %2,2 oranında azalarak 66,7’ya düşmesi durumu net olarak özetliyor.Aslında kısaca yapılabilecekler ise ortada; bir an önce tüm Ülkemiz nezdinde eğitim şeklinin daha kaliteli ve nitelikle hale gelmesi sağlanırken; mesleğinde nitelik ve kalite kazanmış genç neslin beyin göçünü durduracak,Türkiye’de kalmasını cazip kılacak ek önlemlerin derhal uygulamaya konulurken; potansiyel organik tarımı da öne çıkartırken;diğer yönden de ihracata yönelik olmak üzere yüksek katma değerli ileri teknoloji ürünlerine ağırlık vermek suretiyle Tübitak+Sanayi+ Üniversite işbirliği koordinasyonunda AR-GE faaliyetlerinin yoğunlaştırılmasıyla bu handikaptan ve kırılganlıklardan kurtulabilmek pekala mümkün olabilir.Bu potansiyel Ülkemizde fazlasıyla mevcut.